Ana içeriğe atla

En Etkili Yöntem : Çam Kozalağıyla Yoğurt Mayalama



Katkısız, doğal ev yoğurdu gibisi var mı? Bir de üzerinde kalın mı kalın kaymağı ile tadından yenmez doğrusu... Tabi bu yapmak püf noktalarını bilmeyenlere imkansız gelir. Ama artık değil. Bugün belki ilk defa duyacağınız harika bir yöntemden bahsedeceğiz size.



Çam kozalağı ile yoğurt mayalama. Hiç bir şey kalmadı da kozalak mı kaldı yoğurt mayalamaya demeyin, çam kozalağı ile yoğurt mayalamak hem çok kolay hem de güzel.



Aslında yoğurt yapımı ile ilgili yaptığımız paylaşımlara genelde illa 3-4 kişi "ben çam kozalağı ile yapıyorum, kıvamı, tadı harika oluyor. Üstelik çok uzun süre de hiç ekşimiyor" diye yazıyordu. Biz de bu kadar çok methedilince, bu konuda sizlere püf noktaları ile bu yöntemi anlatan bir yazı hazırlamak istedik.



Yapılan araştırmalara göre, çam kozalağı ile mayalanmış yoğurdun ekşimediği, içerisinde yer alan enzimlerin iki katına çıktığı görülmüş. Bu yöntem bir çoğumuz için yeni olsa da, Eskişehir bölgesinde 100 yıldır yoğurt mayalarken kullanılan bir yöntem. Zaten ordan tüm Türkiye'ye yayılmış, gitmiş.



Hazırsanız işte başlıyoruz.

Çam Kozalağı İle Yoğurt Mayalama Nasıl Yapılır? 


Tarif 1 :

Malzemeler:

2 litre süt
1-2 orta boy yeşil çam kozalağı

Yapılışı : 

Sütü herhangi bir çelik tencereye aktarın ve ocağı orta ateşte ayarlayarak pişirmeye bırakın. Süt kaynamaya başladıktan sonra ocağın altını kısıp 10-15 dakika kısık ateşte pişirin. Daha önceden hazırlamış olduğunuz cam kaba, seramiğe ya da toprak kabına pişen sütü aktarın. Mayalanacak duruma gelene kadar sütün soğumasını bekleyin.



Mayalanacak kıvamı anlamak için serçe parmağınızın ucunu sütün içine batırın ve 10'a kadar sayın. Bu ısıdan rahatsız olmuyor ve dayanabiliyorsanız sütün mayalanma vakti geldi demektir.



Yeşil cam kozalaklarını önce temizleyip içi süt dolu kaba koyun. Kozalakları koyduktan sonra ağzını kapatın ve daha önceden sütü nasıl mayalıyorsanız o şekilde mayalayın. Tavsiye edilen mayalama yöntemi, üzerinin örtülerle kapatılıp bu şekilde 10-12 saat bekletilmesidir.



Mayalama süreci sona erdikten sonra yoğurdu buzdolabına koyup 2 saat dinlendirin. Dinlendirme süresi bittikten sonra içindeki yeşil cam kozalaklarını çıkarın ve yeniden buzdolabına koyun. Biraz da dinledirdikten sonra damağınızı tatlandırabilirsiniz.



NOT: Çam kozalağı ile hazırlanan bu yoğurt, diğer yoğurtlardan biraz daha farklıdır.  Yoğurt, sütün "yoğurt kültürü" olarak da anılan yararlı bakterilerle mayalanması sonucu oluşmasına rağmen bu kez süt, çam kozalağı sayesinde kıvam ve aroma alıyor. Yani özet geçilecek olursa bu hazırlanan yoğurt diğer kimyasal yoğurtlardan kat kat daha iyidir.



Tarif 2 (Alternatif Tarif) : 

Malzemeler 
  • 5kg süt
  • 2 adet açmamış yeşil çam kozalağı
  • 1 yemek kaşığı yoğurt (daha iyi mayalanması için)

Yapılışı:

5 litrelik süt için 2-3 adet yeşil, henüz açmamış çam kozalağı ve bir yemek kaşığı yoğurdu maya olarak kullanın. 5 litre sütü kaynatın, serçe parmağınızı yakmayacak kadar ılındığında çam kozalakları ve bir kaşık yoğurdu tencereye koyun. Tencereyi bir örtü ile sarın ve 6 saat bekletin. Yoğurdu ertesi gün tüketebilirsiniz.




Çam kozalağı ile yapılan bu yoğurdunuz buz dolabında muhafaza edilmesi durumunda 15 gün bozulmamakta, ekşimemektedir. İlk kaşıktan son kaşığa kadar aynı tatta tüketebileceğiniz harika bir evde yoğurt yapma yöntemidir. Afiyet olsun







Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...


Görsel kaynaklar:
  • http://minnosbuyuyor.wixsite.com/minnosbuyuyor/single-post/2015/11/23/%C3%87am-Kozala%C4%9F%C4%B1ndan-%C3%87am-kokulu-Yo%C4%9Furt
  • http://www.hassasanne.com/2014/08/cam-kozalagi-ile-yogurt-mayalama/
İçerik Kaynakları :
  • http://www.essentialkids.com.au/forums/index.php?/topic/787026-how-do-i-get-yoghurt-to-set-hard/
  • http://t24.com.tr/haber/100-yildir-yogurdu-cam-kozalagiyla-mayaliyorlar-eskisehir-aa,114184
  • http://minnosbuyuyor.wixsite.com/minnosbuyuyor/single-post/2015/11/23/%C3%87am-Kozala%C4%9F%C4%B1ndan-%C3%87am-kokulu-Yo%C4%9Furt

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Çamaşırlarınızı Çok Daha Temiz, Parlak ve Canlı Hale Getirecek 13 Özel Yıkama Taktiği

Çamaşır yıkamak muhtemelen en sıkıcı ev işlerinden biridir ve bunun çözümü için neredeyse hiçbir yol yoktur. Mühendisler her zaman bizler için yeni ev aletlerini icat ederler hatta artık uzaktan bile kontrol edilebilen bir tür çamaşır makinesi bile var ama hala bu süreç hiç keyifli değil. İstatistiklere göre, kadınlar yaklaşık olarak günde 17 dakika çamaşır yıkıyor. Bu yazıda sizinle; çamaşırlarınızı ayırmak, çamaşırlarınızı yıkamak ve çamaşırlarınızı kolayca kurutmak için harcadığınız zamanı önemli ölçüde azaltabilecek bazı hileleri paylaşacağız. Sizler için çamaşırları hızlı ve basit bir süreç haline getirecek öneriler listesi hazırladık. 1. Çamaşırlarınızı beyazlatmak için çamaşır makinenize bir miktar aspirin hapı koyun. Bazı insanlar, sıklıkla ortaya çıkan sarı ter lekeleri nedeniyle beyaz kıyafetleri giymekten kaçınmayı ister. Artık güzel, beyaz bir gömleği giymekten hiç korkma, sana iyi haberlerimiz var! Birkaç aspirin hapını çamaşır makinesine

Bulaşık makinesine sirke koyarsanız...

Sirke, neredeyse her alanda mucizeler yaratabilen bir malzeme. İnsan sağlığından günlük temizlik işlerine kadar pek çok farklı alanda kullanılabilen bu mucizevi malzemeyi bulaşık makinenizde kullanmayı hiç düşündünüz mü? Eğer düşünmediyseniz, şimdi tam sırası! Bulaşık makinesine sirke koymak sizi su lekelerinden bir çırpıda kurtaracak ve bulaşıklarınız en doğal yoldan temizlenerek içinizi bir kat daha rahatlatacak. Beyaz sirkeyi kullanırken deterjan gözünü kullanmamanız gerektiğini unutmayın! Bu durum makinenizin etkinliğine zarar verebileceğinden sirkeyi bir kasenin içinde makinenin üst rafında bulundurun. Böylece yıkama ve durulama suyuna sirkenin kısa sürede karışmasına da olanak sağlayabilirsiniz. Suyun bıraktığı izlerden kurtulun! Kireçli şehir suları; bulaşık makineniz ne kadar etkin bir çalışma sistemine sahip olursa olsun cam yüzeylerde hiç görmek istemeyeceğiniz lekeler bırakıyor. Bu lekeler kirli olmasa bile bardakların, tabakların temizlenmediği

SOĞAN KABUKLARININ KORUYUCU GÜCÜ VE ETKİLEYİCİ FAYDALARI

Birazdan Okuyacağınız Faydalarından Sonra Bir Daha Asla SOĞAN KABUKLARINI Atmayacaksınız... Kendisi Zaten Şifa Kaynağıydı... Ama Kabuklarının Faydaları Çok Daha Fazlaymış... Soğanın kabuğu, soğandan çok daha fazla antioksidan içerir! Aynı limonun kabuğunun limondan 10 kat fazla C vitamini içermesi gibi... ( Limon Kabuğunun Faydaları ) Soğanın kabuğu, soğandan çok daha fazla antioksidan içerir. Evet, doğru duydunuz. Yapılan bilimsel araştırmalar bunun böyle olduğunu göstermiştir. Ayrıca soğanın kabukları çok etkili bir temizleyicidir. Bağırsaklardan toksinleri atar , aynı zamanda vücudun pH değerini dengeler. Ve kanserli hücrelerin oluşumunu önler. Soğan kabuğu neden sağlıklıdır? Nedir bunun bilimsel açıklaması? Kabuk olarak gördüğümüz dış tabakası, yani o kahverengi tabaka flavonoidler ve antioksidan açısından çok zengindir. İçerdiği yoğun flavonoidler ve antioksidanlar sayesinde; Yüksek tansiyonu düşürmek için oldukça güçlü bir pigmen

Sağlığa Faydalı 6 Harika Çiçek

Bu bitkiler canlı hava temizleyicileri. Hava kirleticileri/zehirleri astım, alerji, üreme ve nörolojik bozukluklar gibi birçok hastalıkla da ilişkili. Evinizin içindeki havanın dışarıdan daha kirli olabileceğini biliyor muydunuz? Oda spreyleri, ağır çözücü temizlik maddeleri, vinil yer döşemeleri gibi toksik kimyasallar içeren ürünler evinizdeki havayı kirletir. Hal böyle olunca dinlenmek için kendimizi attığımız evlerimizde daha da yorgun oluruz. Daha stresli, gerin hatta huzursuz oluruz. Çünkü soluduğumuz hava kirlidir. Bu havayı temizlemek için mutlaka evimizi her gün havalandırmalıyız fakat, günde sabahları 1 kere havalandırmak her zaman yeterli olmaz. Bunun için başka bir çözüm bulmak gerekebilir. İşte bu noktada yardımımıza yine çiçekler koşacak. Bazı iç mekan bitkilerinin evinizin içindeki havayı doğal yollardan temizler. Sizin hiç birşey yapmanıza gerek yok, sadece bu bitkileri evinizde bulundurmanız yeterli... Amerikan uzay ve havacılık dair

AYAK BAŞ PARMAĞININ YANINDA OLUŞAN KEMİK ÇIKINTISI (BÜNYON) NASIL GEÇER?

BÜNYON NASIL TEDAVİ EDİLİR? BÜNYON NASIL GEÇER? Ayak baş parmağının yanında oluşan kemik çıkıntısı bünyon, ilk oluştuğu anda önlem alınması gereken bir rahatsızlık. İşte bünyon tedavisi için bilmeniz gereken 6 etkili yol... Stilettolardan uzak durun Bünyon rahatsızlığını engellemek istiyorsanız ilk yapacağınız şey uzun topuklu stilettolardan uzak durmak olmalı. Uzmanlar sıkı ve yüksek topuklu ayakkabılar giymenin kemiğin bu darbeleri almasına daha çok katkı sağladığını bildiriyorlar. Sonrasında da özellikle fazla yağ barındıran yiyecek tüketiminden vazgeçmeniz gerekiyor. Çünkü fazla kilolar, bünyon oluşumunu hızlandırıyor... Masaj topu kullanın Masaj topunu ayağınızın altına koyun ve yuvarlayın. Topuğunuzdan hafifçe bastırarak masaj topunu yavaş yavaş ayak parmaklarınızın arasına alın.  İleri geri hareketlerle özellikle ayak baş parmaklarınıza ve bünyonun olduğu bölgeye masaj yapmaya devam edin. Ayak egzersizleri yapın Ay

Kemik erimesi karşı her gün tüketin

Kemik oluşumunda önemli olan minerallerden en zengin olan meyve... Kemik erimesi, osteoporoz dendiği zaman hemen herkesin ilk aklına gelen süttür. Oysa İsveç’ de yapılan araştırmada günde 3 bardaktan fazla süt içenlerde kemik kırıklarının daha çok görülmesi yanında ölüm riskini de artırdığı belirlenmişti. British Journal of Medicine’ de yayınlanan başka bir araştırmaya göre sağlam kemiklere sahip olmak için sütten daha tesirli bir yiyecek var: Araştırma, erik kurusunun (Prunus domestica L) kemik kaybını önlemede ve gidermede çok etkili bir meyve olduğunu gösteriyor. Çalışma, 1-10 seneden beri menopoz sonrası dönemde olan ve hormon tedavisi veya kemik metabolizmasını etkileyebilecek başka herhangi bir ilaç kullanmayan 236 kadın üzerinde gerçekleştirildi. Bunlar arasından uygun olan 160 kadın rastgele iki gruba ayrıldı; bir gruba günde 100 gram erik kurusu diğer gruba ise 100 gram elma kurusu verildi. Kadınlar günde 500 mg kalsiyum ve 400 Ü D vitamini d

BİR ÇOK RAHATSIZLIĞA İYİ GELEN DUT YAPRAĞININ FAYDALARI

DUT YAPRAĞININ FAYDALARI ve DUT YAPRAĞI ÇAYI TARİFİ Özellikle yaz aylarında bollaşan dut meyvesinin, kendisi, kurusu kadar yaprağı da çok faydalıdır. Dut yaprakları kaynatılarak elde edilen çayı bir çok rahatsızlığa şifa olarak içilmektedir. Tabi sadece çay olarak değil, bu şifalı yaprağın daha pek çok kullanım alanı mevcut. Dut Yaprağının Faydaları Hakkında? Tıpkı dut meyvesinde olduğu gibi dut yaprağının da ateş düşürücü etkisi vardır. Bunun yanında dut yaprağı kalp sağlığı için oldukça önemlidir. Kalp sağlığını olumlu yönde etkileyen maddeler barındırır. Kalp hastaları için alıç yaprağı ile birlikte kullanılması tavsiye edilir. Bronşit, boğaz hastalıkları ve kuru öksürük gibi rahatsızlıkların tedavisinde de yine dut yaprağı kullanılır. İdrar söktürücü özelliği vardır. Siyah dutun çok değil ama beyaz dutun yapraklarından elde edilen çayın kan şekerini düzenleyici özelliği vardır. Bu rahatsızlığa sahip hastalar çayını tüketebilirler. Çayının b

Fırının Altındaki Çekmecenin Ne İşe Yarar? Kullanım Amacı Nedir?

Fırının altındaki çekmece, işte o muamma! Hadi birlikte bakalım. Öncelikle, çoğu insanın fırının altındaki çekmecenin ne işe yaradığına dair pek bir fikri yok. İşin doğrusu, bu çekmece, fırınla ilgili bir sürü farklı görev için kullanılabilir. Birinci olarak, bazı fırın modellerinde alt çekmece, yemekleri sıcak tutmak veya ısıtmak için kullanılır. Diyelim ki, yemeği pişirdiniz ve servis zamanı gelmeden önce bir süre sıcak tutmak istiyorsunuz, işte bu çekmece işinize yarar. Böylece yemeğiniz servise hazır ve sıcak olur. İkinci olarak, bu çekmece bazen depolama alanı olarak kullanılır. Eğer mutfakta fazladan depolama alanına ihtiyacınız varsa, fırının altındaki çekmecede fırın tepsilerini, tavalaları veya diğer mutfak araçlarını saklayabilirsiniz. Küçük mutfaklarda özellikle bu çekmece hayat kurtarıcı olabilir. Üçüncü olarak, bazı fırın modellerinde alt çekmece, fırının altındaki artıkları toplamak ve temizlemek için tasarlanmıştır. Bu da oldukça kullanışlıdır çünkü fırın içinde oluş

Öğrencisinden Ev Hanımına "Makarna Pişirme" Konusunda Bile Hemen Herkesin Doğru Sandığı 9 Büyük Yanlış

Dünyanın en kolay yemeği olan makarnayı yapıyorsunuz ama bir gariplik var ve dışarıda "yediklerim böyle olmuyordu" diyorsanız muhtemelen ufak püf noktaları atlıyorsunuz. Hatta dürüst olalım, atladığınız küçük bir kaç püf noktasından ziyade yaptığınız çok vahim hatalar da olabilir... İşte işinin ustalarından aldığımız tüyolarla, size makarna yaparken asla ve asla yapmamanız gereken 9 doğru bilinen yanlıştan, hatta bize göre 9 çok kritik hatadan bahsedeceğiz bu aşağıda...  YANLIŞ 1 -) Suya tuz eklerseniz su daha çabuk kaynar  : DOĞRUSU :  Kaynayan suya tuz eklerseniz kaynama derecesini arttırır. Bu yüzden makarnaya lezzet amaçlı tuz atmalısınız, onun pişme hızını arttırmak için değil. Ve aslında su kaynamadan tuz koymamalısınız, ama makarnaları atmadan önce yani su kaynadıktan sonra eklemelisiniz. Aksi takdirde, makarnanızın yavan bir tadı olacaktır. İhtiyacınız olan tuz miktarı tamamen sizin zevkinize bağlıdır, ancak tencereye koyduğunuz tuzun aslında çok

Ürik Asidi Düşürmek İçin Tüketilmesi Gereken Besinler

Gut hastalığı, böbrek taşı ve böbrek yetmezliğine neden olabilecek kadar ciddi bir durumdur... Dengeli beslendiğiniz sürece ürik asit düzeylerinin yükselmesini önlemiş olacaksınız. Bununla kalmayıp toksinleri vücudunuzdan uzaklaştırabilirsiniz. Ürik asit,vücutta bulunan pürinleri parçalar ve böylelikle kimyasal oluşturur. Pürin bulunan gıdalar şunlardır: Karaciğer Balık Deniz ürünleri Fasulye Bezelye Soğuk söğüş et Soda Alkolsüz Bira (Malt İçeceği) Çoğu zaman, vücut ürik asidi kan yolu ile çözer. Daha sonra böbrekleri dolaşarak idrar yoluyla atılımı sağlanır. Bunca şeye rağmen, bazı kişilerin bunu yeterli miktarda yok etmeleri mümkün olmuyor. Bunun ana sebebi, vücudun bu kimyasalı olması gerekenden daha çok üretmesidir. Bu problem sonucu çeşitli rahatsızlıklar meydana gelebilir: Ürik asit kristalize olarak böbrek taşı oluşturur. Ürinde pH değişimi de böbrek taşlarına sebep olur. El ve ayak parmaklarında aşırı ve sürekli enflamasyon ve bu da çok fazla