Ana içeriğe atla

Bu Yazıdan Sonra Kurutulmuş İncir, Üzüm Yerken Bir Daha Düşüneceksiniz!



Kuru incir hem çok faydalı hem de çok lezzetli bir yiyecektir. 7 den 70 e herkes severek tüketir. Tatlısından tutunda, hoşafına, reçeline kadar bir çok çeşitli yeme türleri olan bu güzel yiyecek doğru şekilde önümüze gelmiyorsa sağlığımızı büyük ölçüde tehlike geçirmesini sağlıyor.


İncir, Yaradanın gerçek mucizesi. Günde bir tane bile yeseniz sizi yaşatır. İstemediğiniz kadar vitamin, istemediğiniz kadar mineral. Bağırsaklarınızı temizler, gün içinde düşen enerjinizi yeniler, yorgunluğunuzu alır götürür.



Bir kuru incir alın, açın ikiye, zeytin yağına bandırıp ağzınıza atın her gün. Bağırsak tembelliği denen şeyi unutuverirsiniz. Çocuklarınız okula giderken kahvaltıdan hemen sonra bir de incir yesinler. İçleri ısınır, akılları çok daha fazla çalışır.


SIVI PEROKSİTLİ KURU İNCİR

Aydın, incirin en kalitelisinin yetiştiği bölge. Yüzlerce incir işleme tesisi var bu bölgede belki. Piyasa ve satış şartları gereği kurtlanıp bozulmasının önüne geçilmesi gerekiyor mutlaka. Bu da iki yolla sağlanıyor.



Birincisi şu: Tesislere giren incir mor ışığın altından geçiriliyor. Hastalıklı incir mor ışık altında hemen kendini belli ediyor ve ıskartaya ayrılıyor.

Kalan incirler “bandırma” bölümüne alınıyor. Sıvı peroksit ile ne olduğunu hala öğrenemediğim bir likide bandırılıyor.


Bu tesislerde çalışmış kızlara soruyorum, sadece “likit” diyorlar. İşyeri sahiplerine soruyorum, yanıtsız bırakıyorlar. Renk açıcı bir şey olduğu kesin. Siz de taze bir incirle deneyebilirsiniz, herhangi bir ilaç kullanmadan taze bir inciri güneşin altına koyarsanız bir süre sonra sırtının gayet esmer bir renk aldığını görürsünüz. Açık krem ya da beyaz olması olanak dışıdır.



Kuruyemişçilerde gördüğünüz kabukları beyaz, kendisi tertemiz olan incirlerden kesinlikle uzak durmanızı öneririm. Şu perokside bandırma işinde çalışan işçiler sıkça solunum güçlüğü, ağır zehirlenme belirtileri ile hastanelik olurlar.


Konu mahkemelere yansıtılmadan bir şekilde kapatılır. Ege’de, incir yetiştiriciliği yapılan herhangi bir şehrin devlet hastanelerinde çalışan ya da çalışmış bir doktor yakınınız varsa sorun, mutlaka doğrulayıp daha detaylı anlatacaktır.

GELENEKSEL YÖNTEMLE KURUTULAN İNCİR


Elbette tek yöntem bu değil. Çok daha sağlıklı ancak endüstride tercih edilmeyen ikinci bir yöntem daha var. Eskilerin kullandığı bu yöntemde incir, ağacın başında burkulur daldan koparılmadan.

Ağacın özsuyu ile ilişiği kesilen bu incirler yedi gün sonra suyunu hayli kaybetmiş, yarı kurumuş şekilde ağacın dibine düşerler. Düşen incir toplanır, birkaç gün güneşin altındaki sergilerde bırakılır.


İyice buruşmaya yüz tuttuğunda bakır kazanlarda küllü su kaynatılır. İçine bir avuç kaya tuzu atıldıktan sonra incirler bu suya birkaç dakika batırılır. Çıkarıldıktan sonra iki bez arasında suları alınır, damlara çarşaflar serilir ve incirler buralarda kurumaya bırakılır.



Bir hafta kadar da burada kaldıktan sonra kuru kekik ya da defne ile harmanlanıp “kulaklı” denen sepetlere bastırılır. Kekik ve/veya defne yaprağı kurtlanmayı, böceklenmeyi engeller. Ancak elbette istisnalar olabilir doğal yöntemde. Yani incir ve kurt arasındaki bitmeyen savaşta kurtlar da galip gelebiliyor ara sıra.


Tuz oranı biraz daha arttırılabilir bazen daha güvenli olması için. Tadı size tuhaf gelebilir, çözümü çok basit: Yiyeceğiniz kadar inciri sudan geçirip kaseye koyarsınız o kadar.



Önemli bir uyarım olsun tam burada. Memleketin her yanından çıkan incir eziği, ıskartası, kıvıl kıvıl kurt kaynayanı ve çürüğü çöpe gitmez; dönüştürülür. “İncir döneri”, “incir gofreti” gibi saçma sapan şeyler görürseniz çocuğunuzun elinde, hemen alın ve bir daha asla izin vermeyin yemelerine. Aydın yöresinden kime sorarsanız bunu bilir.


ÇEKİRDEKSİZ ÜZÜM

Çocuklar demişken. Yine çocukların çok sevdiği şu çekirdeksiz kuru üzümler.



Nazilli’de çekirdeksiz üzüm yetiştirmek pek tercih edilen bir şey değil. Toprak mineraller yönünden son derece zengin olduğu için üzümün en kalitelisi olan Salman ve Gemre cinsleri ekilir burada. Çok yüksek fiyata satılan ve kendine gurme alıcılar bulunan bu üzümleri hepiniz yiyorsunuz aslında.


Dikilmesi tercih edilmeyen çekirdeksiz üzüm Manisa, Alaşehir, Sarıgöl, Yenice, Denizli, Buldan gibi bölgelerde var. Eğer yolunuz bu bölgelerden geçerse mutlaka görürsünüz; yol kenarları, dam başları, tarlalar dev gibi çadırlar üzerine serili üzümlerle doludur.


Bu üzümlerin yüzde yetmişi ihracata, yüzde otuzu da iç piyasaya gidiyor. İhracata gidene en ufak bir lafım olamaz; eğer standartları tutmazsa gümrükten bile geçemezler çünkü.


Avrupalı, üzümcülere kullanılacak tüm malzemeyi bizzat veriyor. Üzerine serileceği beze kadar! Kontrolörlerini de dikiyorlar neredeyse her beş tarlada bir; disiplin içinde yürüyor tüm süreç. TIR’lara yüklenip Avrupa yoluna çıkıyor ürünler. Kalanın vay haline!

MAZOTLU ÜZÜM



Yurtdışına çıkmaya uygun olmayan ikinci, üçüncü, dördüncü kalite üzümler üreticiler tarafından allanıp pullanıyor, parlatılıyor, hop kuruyemişçilere.


Mazota bulama diye bir yöntem var. Cidden bildiğiniz mazota bulanıyor üzümler serilmeden önce. Mazot hem üzümü parlatıyor, hem de karıncaları uzak tutuyor. Hayvanlar alıp yuvasına falan taşımıyor yani. Bu yıl yeni bir yöntem daha çıkmış galiba.



Tam öğrenemedim ama “üzüm yağı” denen bir şey icat etmişler. Palmiye yağıyla karınca ilacı karışımı tuhaf bir şey. Üzümleri pırıl pırıl parlatıyor hakikaten. “Altın bilmem ne” gibi isimlerle satılıyor sonra bunlar. Müşteri için görsellik her şey demek olunca “ne kadar sarı o kadar alıcı” denklemi oluşuyor maalesef.


Oysa çekirdeksiz kuru üzümlerin kurutulma tekniği küle batırma idi Anadolu’da yüzlerce yıldır. Odun külü çok işe yarar kurutmada. Üzüm çürümez, bozulmaz fakat öyle altın gibi de kalmaz.



Koyu kahverengi ve çok leziz olur. Kuru üzüm alırken çok dikkat edin, en meşhur markalar bile sapsarı üzümleri organik, süper, ekolojik bilmem ne diye nasıl satıyor şaşarsınız. Aslında şaşmazsınız. Neler gördük biz.


Bu önemli bilgileri daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen... Kürlerin faydalarına ilişkin detaylı bilgileri kaynakça bölümündeki videolardan da izleyebilirsiniz.



Görsel kaynaklar:
  • Pınar Kaftancıoğlu- kuraldisi.com
İçerik Kaynakları :
  • Pınar Kaftancıoğlu- kuraldisi.com

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Çamaşırlarınızı Çok Daha Temiz, Parlak ve Canlı Hale Getirecek 13 Özel Yıkama Taktiği

Çamaşır yıkamak muhtemelen en sıkıcı ev işlerinden biridir ve bunun çözümü için neredeyse hiçbir yol yoktur. Mühendisler her zaman bizler için yeni ev aletlerini icat ederler hatta artık uzaktan bile kontrol edilebilen bir tür çamaşır makinesi bile var ama hala bu süreç hiç keyifli değil. İstatistiklere göre, kadınlar yaklaşık olarak günde 17 dakika çamaşır yıkıyor. Bu yazıda sizinle; çamaşırlarınızı ayırmak, çamaşırlarınızı yıkamak ve çamaşırlarınızı kolayca kurutmak için harcadığınız zamanı önemli ölçüde azaltabilecek bazı hileleri paylaşacağız. Sizler için çamaşırları hızlı ve basit bir süreç haline getirecek öneriler listesi hazırladık. 1. Çamaşırlarınızı beyazlatmak için çamaşır makinenize bir miktar aspirin hapı koyun. Bazı insanlar, sıklıkla ortaya çıkan sarı ter lekeleri nedeniyle beyaz kıyafetleri giymekten kaçınmayı ister. Artık güzel, beyaz bir gömleği giymekten hiç korkma, sana iyi haberlerimiz var! Birkaç aspirin hapını çamaşır makinesine

Bulaşık makinesine sirke koyarsanız...

Sirke, neredeyse her alanda mucizeler yaratabilen bir malzeme. İnsan sağlığından günlük temizlik işlerine kadar pek çok farklı alanda kullanılabilen bu mucizevi malzemeyi bulaşık makinenizde kullanmayı hiç düşündünüz mü? Eğer düşünmediyseniz, şimdi tam sırası! Bulaşık makinesine sirke koymak sizi su lekelerinden bir çırpıda kurtaracak ve bulaşıklarınız en doğal yoldan temizlenerek içinizi bir kat daha rahatlatacak. Beyaz sirkeyi kullanırken deterjan gözünü kullanmamanız gerektiğini unutmayın! Bu durum makinenizin etkinliğine zarar verebileceğinden sirkeyi bir kasenin içinde makinenin üst rafında bulundurun. Böylece yıkama ve durulama suyuna sirkenin kısa sürede karışmasına da olanak sağlayabilirsiniz. Suyun bıraktığı izlerden kurtulun! Kireçli şehir suları; bulaşık makineniz ne kadar etkin bir çalışma sistemine sahip olursa olsun cam yüzeylerde hiç görmek istemeyeceğiniz lekeler bırakıyor. Bu lekeler kirli olmasa bile bardakların, tabakların temizlenmediği

SOĞAN KABUKLARININ KORUYUCU GÜCÜ VE ETKİLEYİCİ FAYDALARI

Birazdan Okuyacağınız Faydalarından Sonra Bir Daha Asla SOĞAN KABUKLARINI Atmayacaksınız... Kendisi Zaten Şifa Kaynağıydı... Ama Kabuklarının Faydaları Çok Daha Fazlaymış... Soğanın kabuğu, soğandan çok daha fazla antioksidan içerir! Aynı limonun kabuğunun limondan 10 kat fazla C vitamini içermesi gibi... ( Limon Kabuğunun Faydaları ) Soğanın kabuğu, soğandan çok daha fazla antioksidan içerir. Evet, doğru duydunuz. Yapılan bilimsel araştırmalar bunun böyle olduğunu göstermiştir. Ayrıca soğanın kabukları çok etkili bir temizleyicidir. Bağırsaklardan toksinleri atar , aynı zamanda vücudun pH değerini dengeler. Ve kanserli hücrelerin oluşumunu önler. Soğan kabuğu neden sağlıklıdır? Nedir bunun bilimsel açıklaması? Kabuk olarak gördüğümüz dış tabakası, yani o kahverengi tabaka flavonoidler ve antioksidan açısından çok zengindir. İçerdiği yoğun flavonoidler ve antioksidanlar sayesinde; Yüksek tansiyonu düşürmek için oldukça güçlü bir pigmen

Sağlığa Faydalı 6 Harika Çiçek

Bu bitkiler canlı hava temizleyicileri. Hava kirleticileri/zehirleri astım, alerji, üreme ve nörolojik bozukluklar gibi birçok hastalıkla da ilişkili. Evinizin içindeki havanın dışarıdan daha kirli olabileceğini biliyor muydunuz? Oda spreyleri, ağır çözücü temizlik maddeleri, vinil yer döşemeleri gibi toksik kimyasallar içeren ürünler evinizdeki havayı kirletir. Hal böyle olunca dinlenmek için kendimizi attığımız evlerimizde daha da yorgun oluruz. Daha stresli, gerin hatta huzursuz oluruz. Çünkü soluduğumuz hava kirlidir. Bu havayı temizlemek için mutlaka evimizi her gün havalandırmalıyız fakat, günde sabahları 1 kere havalandırmak her zaman yeterli olmaz. Bunun için başka bir çözüm bulmak gerekebilir. İşte bu noktada yardımımıza yine çiçekler koşacak. Bazı iç mekan bitkilerinin evinizin içindeki havayı doğal yollardan temizler. Sizin hiç birşey yapmanıza gerek yok, sadece bu bitkileri evinizde bulundurmanız yeterli... Amerikan uzay ve havacılık dair

Fırının Altındaki Çekmecenin Ne İşe Yarar? Kullanım Amacı Nedir?

Fırının altındaki çekmece, işte o muamma! Hadi birlikte bakalım. Öncelikle, çoğu insanın fırının altındaki çekmecenin ne işe yaradığına dair pek bir fikri yok. İşin doğrusu, bu çekmece, fırınla ilgili bir sürü farklı görev için kullanılabilir. Birinci olarak, bazı fırın modellerinde alt çekmece, yemekleri sıcak tutmak veya ısıtmak için kullanılır. Diyelim ki, yemeği pişirdiniz ve servis zamanı gelmeden önce bir süre sıcak tutmak istiyorsunuz, işte bu çekmece işinize yarar. Böylece yemeğiniz servise hazır ve sıcak olur. İkinci olarak, bu çekmece bazen depolama alanı olarak kullanılır. Eğer mutfakta fazladan depolama alanına ihtiyacınız varsa, fırının altındaki çekmecede fırın tepsilerini, tavalaları veya diğer mutfak araçlarını saklayabilirsiniz. Küçük mutfaklarda özellikle bu çekmece hayat kurtarıcı olabilir. Üçüncü olarak, bazı fırın modellerinde alt çekmece, fırının altındaki artıkları toplamak ve temizlemek için tasarlanmıştır. Bu da oldukça kullanışlıdır çünkü fırın içinde oluş

AYAK BAŞ PARMAĞININ YANINDA OLUŞAN KEMİK ÇIKINTISI (BÜNYON) NASIL GEÇER?

BÜNYON NASIL TEDAVİ EDİLİR? BÜNYON NASIL GEÇER? Ayak baş parmağının yanında oluşan kemik çıkıntısı bünyon, ilk oluştuğu anda önlem alınması gereken bir rahatsızlık. İşte bünyon tedavisi için bilmeniz gereken 6 etkili yol... Stilettolardan uzak durun Bünyon rahatsızlığını engellemek istiyorsanız ilk yapacağınız şey uzun topuklu stilettolardan uzak durmak olmalı. Uzmanlar sıkı ve yüksek topuklu ayakkabılar giymenin kemiğin bu darbeleri almasına daha çok katkı sağladığını bildiriyorlar. Sonrasında da özellikle fazla yağ barındıran yiyecek tüketiminden vazgeçmeniz gerekiyor. Çünkü fazla kilolar, bünyon oluşumunu hızlandırıyor... Masaj topu kullanın Masaj topunu ayağınızın altına koyun ve yuvarlayın. Topuğunuzdan hafifçe bastırarak masaj topunu yavaş yavaş ayak parmaklarınızın arasına alın.  İleri geri hareketlerle özellikle ayak baş parmaklarınıza ve bünyonun olduğu bölgeye masaj yapmaya devam edin. Ayak egzersizleri yapın Ay

Kemik erimesi karşı her gün tüketin

Kemik oluşumunda önemli olan minerallerden en zengin olan meyve... Kemik erimesi, osteoporoz dendiği zaman hemen herkesin ilk aklına gelen süttür. Oysa İsveç’ de yapılan araştırmada günde 3 bardaktan fazla süt içenlerde kemik kırıklarının daha çok görülmesi yanında ölüm riskini de artırdığı belirlenmişti. British Journal of Medicine’ de yayınlanan başka bir araştırmaya göre sağlam kemiklere sahip olmak için sütten daha tesirli bir yiyecek var: Araştırma, erik kurusunun (Prunus domestica L) kemik kaybını önlemede ve gidermede çok etkili bir meyve olduğunu gösteriyor. Çalışma, 1-10 seneden beri menopoz sonrası dönemde olan ve hormon tedavisi veya kemik metabolizmasını etkileyebilecek başka herhangi bir ilaç kullanmayan 236 kadın üzerinde gerçekleştirildi. Bunlar arasından uygun olan 160 kadın rastgele iki gruba ayrıldı; bir gruba günde 100 gram erik kurusu diğer gruba ise 100 gram elma kurusu verildi. Kadınlar günde 500 mg kalsiyum ve 400 Ü D vitamini d

BİR ÇOK RAHATSIZLIĞA İYİ GELEN DUT YAPRAĞININ FAYDALARI

DUT YAPRAĞININ FAYDALARI ve DUT YAPRAĞI ÇAYI TARİFİ Özellikle yaz aylarında bollaşan dut meyvesinin, kendisi, kurusu kadar yaprağı da çok faydalıdır. Dut yaprakları kaynatılarak elde edilen çayı bir çok rahatsızlığa şifa olarak içilmektedir. Tabi sadece çay olarak değil, bu şifalı yaprağın daha pek çok kullanım alanı mevcut. Dut Yaprağının Faydaları Hakkında? Tıpkı dut meyvesinde olduğu gibi dut yaprağının da ateş düşürücü etkisi vardır. Bunun yanında dut yaprağı kalp sağlığı için oldukça önemlidir. Kalp sağlığını olumlu yönde etkileyen maddeler barındırır. Kalp hastaları için alıç yaprağı ile birlikte kullanılması tavsiye edilir. Bronşit, boğaz hastalıkları ve kuru öksürük gibi rahatsızlıkların tedavisinde de yine dut yaprağı kullanılır. İdrar söktürücü özelliği vardır. Siyah dutun çok değil ama beyaz dutun yapraklarından elde edilen çayın kan şekerini düzenleyici özelliği vardır. Bu rahatsızlığa sahip hastalar çayını tüketebilirler. Çayının b

Öğrencisinden Ev Hanımına "Makarna Pişirme" Konusunda Bile Hemen Herkesin Doğru Sandığı 9 Büyük Yanlış

Dünyanın en kolay yemeği olan makarnayı yapıyorsunuz ama bir gariplik var ve dışarıda "yediklerim böyle olmuyordu" diyorsanız muhtemelen ufak püf noktaları atlıyorsunuz. Hatta dürüst olalım, atladığınız küçük bir kaç püf noktasından ziyade yaptığınız çok vahim hatalar da olabilir... İşte işinin ustalarından aldığımız tüyolarla, size makarna yaparken asla ve asla yapmamanız gereken 9 doğru bilinen yanlıştan, hatta bize göre 9 çok kritik hatadan bahsedeceğiz bu aşağıda...  YANLIŞ 1 -) Suya tuz eklerseniz su daha çabuk kaynar  : DOĞRUSU :  Kaynayan suya tuz eklerseniz kaynama derecesini arttırır. Bu yüzden makarnaya lezzet amaçlı tuz atmalısınız, onun pişme hızını arttırmak için değil. Ve aslında su kaynamadan tuz koymamalısınız, ama makarnaları atmadan önce yani su kaynadıktan sonra eklemelisiniz. Aksi takdirde, makarnanızın yavan bir tadı olacaktır. İhtiyacınız olan tuz miktarı tamamen sizin zevkinize bağlıdır, ancak tencereye koyduğunuz tuzun aslında çok

Ürik Asidi Düşürmek İçin Tüketilmesi Gereken Besinler

Gut hastalığı, böbrek taşı ve böbrek yetmezliğine neden olabilecek kadar ciddi bir durumdur... Dengeli beslendiğiniz sürece ürik asit düzeylerinin yükselmesini önlemiş olacaksınız. Bununla kalmayıp toksinleri vücudunuzdan uzaklaştırabilirsiniz. Ürik asit,vücutta bulunan pürinleri parçalar ve böylelikle kimyasal oluşturur. Pürin bulunan gıdalar şunlardır: Karaciğer Balık Deniz ürünleri Fasulye Bezelye Soğuk söğüş et Soda Alkolsüz Bira (Malt İçeceği) Çoğu zaman, vücut ürik asidi kan yolu ile çözer. Daha sonra böbrekleri dolaşarak idrar yoluyla atılımı sağlanır. Bunca şeye rağmen, bazı kişilerin bunu yeterli miktarda yok etmeleri mümkün olmuyor. Bunun ana sebebi, vücudun bu kimyasalı olması gerekenden daha çok üretmesidir. Bu problem sonucu çeşitli rahatsızlıklar meydana gelebilir: Ürik asit kristalize olarak böbrek taşı oluşturur. Ürinde pH değişimi de böbrek taşlarına sebep olur. El ve ayak parmaklarında aşırı ve sürekli enflamasyon ve bu da çok fazla