Ana içeriğe atla

KİNOA NEDİR? KİNOANIN FAYDALARI NELERDİR? KİNOA NASIL KULLANILIR?


TÜM DÜNYADA MUCİZEVİ BİTKİ OLAN YERİNİ ALAN "KİNOA"YI YAKINDAN TANIMAYA NE DERSİNİZ? İŞTE TÜM BİLMENİZ GEREKEN NOKTALARIYLA KİNOA...



Kinoa nedir?

Kinoa yenilebilir tahıla benzer ama buğdaygillerden olmayan ıspanak ve pancar gibi bitkilere daha yakın bir bitkidir. Bolivya, Peru, Ekvador ve Kolombiya'nın And Dağları üzerindeki yörelerinde yetiştirilir. Besin değeri oldukça yüksektir. İçerisinde amino asitler bol miktarda kalsiyum, demir ve A, B, C, D ve K gibi neredeyse tüm vitaminleri bulundurur.
Kendine özgü bir aromaya sahip olmamakla birlikte yoğun bir tadı da yoktur. Pirinç gibi pişirilerek tüketildiği gibi salatalarda yemeklerde ve her türlü tatlılarda da kullanılabilir.



Kinoa nasıl pişirilir?

Kinoayı ilk olarak yarım saat suda bekletin ve bol soğuk suda yıkayın. Bu sayede kabuğundaki maddenin neden olduğu acılık gidecektir.
Bir ölçü kinoaya 2 ölçü sıvı eklenmelidir. Kinoa, kısık ateşte yaklaşık 15 dakika pişirilmelidir. Kinoa paketlerinin üzerinde de nasıl pişireceğinizi anlatan tarifler yer almaktadır.


Kinoa hangi hastalıklara iyi gelir?

Bitkisel gıdalar arasında en yüksek proteine sahip olan kinoa, vücudumuzun üretemediği tüm temel amino asitleri içermektedir. Kinoada bulunan lif kabızlığa iyi gelir. Kinoanın kansızlığa da iyi geldiği bilinmektedir. İçeriğindeki kalsiyum kemik ve dişleri güçlendirir.
Süperoksit dismutaz enzimi ise yaşlanmayı geciktirici etkisi vardır ve cildi yıpranmaya karşı korur. Doku yenilenmesini sağlarken, serbest radikallerin hücreleri hırpalamasını engelleyerek kanser hastalığını da önlemiş oluyor.

Ayrıca içeriğindeki lignin pek çok kanser türlerine karşı koruyucu etki göstermekte ve kalbi güçlendirmektedir.

Kinoa nerede bulunur?

Türkiye'de yeni yeni tanınmaya ve tüketilmeye başlanan kinoayı büyük marketlerde bulmak mümkündür. 100'den fazla çeşidi olan kinoanın kırmızı, siyah ve beyaz olmak üzere satılan 3 türü vardır. Türkiye'de ise çoğunlukla beyazı satılmaktadır.


Kinoanın faydaları nelerdir?

  • Her türlü kanser riskini azaltır özellikle meme kanseri.
  • Kalbi güçlendirir.
  • Kansızlık problemi giderir.
  • Yüksek tansiyonu önler.
  • Kabızlığı önler.
  • Adet sancıları, ödem ve vücuttaki şişlikleri önler.
  • Yaşlanmayı geciktirir.


Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...


Görsel kaynaklar:
  • http://www.thefitindian.com/wp-content/uploads/2016/04/The-Nutritious-Seed-Quinoa.jpg
  • http://www.theveganwoman.com/wp-content/uploads/2012/02/red-and-white-quinoa.jpg
  • http://i.huffpost.com/gen/1531069/images/o-TYPES-OF-QUINOA-facebook.jpg
  • http://beskyhealth.com/wp-content/uploads/2016/10/quinoa-seeds.jpg
İçerik Kaynakları :
  • http://www.hthayat.com/saglik/organik/haber/1015328-kinoa-nasil-kullanilir
  • https://authoritynutrition.com/11-proven-benefits-of-quinoa/
  • http://sustainableseedco.com/quinoa/
  • https://en.wikipedia.org/wiki/Quinoa
  • http://www.suttons.co.uk/Gardening/Vegetable+Seeds/All+Vegetable+Seeds/Quinoa+Seeds_188095.htm

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Japon Çocuklarının Uysal Olma Nedenleri (Muhteşem, Herkes Okumalı)

Japon halkının karakteri dünyada birçok kesimlerce beğenilmektedir. Onların, aşırı büyük trajedileri muazzam bir stoacılıkla karşıladıklarını görürüz. Hiçbir durumda kontrolü ve kolektif bilinci kaybetmezler. Ayrıca, başkalarına gösterdikleri büyük saygı ve iş ahlakı ile bilinirler. Sadece Japon yetişkinler değil, çocuklar da Batı dünyasında gördüğümüz şeylerden çok farklıdır. Çok genç yaştan itibaren, yumuşak huylu ve nazik olmak ile meşhurlardır. Japon çocuklar öfke nöbetlerine girmez ve kontrolü kaybetmezler. “ Başarısız bir şekilde kendi tepkilerini kontrol etmeye çalışmak, korkunun köleliğine yol açan senaryosudur. ” – Giorgio Nardone Japonlar, kendini kontrol etme, saygı ve dizginleme değerlerinin hakim olduğu bir toplum oluşturmayı nasıl başardı? Çok katı oldukları için mi disiplinli bir topluma kavuştular? Ya da belki, çocuk yetiştirme stratejileri etkili kalıpları mı içeriyor? Bu konuyu daha ayrıntılı olarak inceleyelim. Japonlar aileye çok öne

Temizlikte Asla Sirke Kullanmamanız Gereken 6 Yer

Kimyasal kullanmamak için çoğu zaman ev temizliğinde sirke kullanırız. Ancak ev temizliğinde sirke her zaman yarar sağlamıyor. Evinizde kullandığınız birçok noktada sirke yarar yerine zarar verebiliyor. İşte ev temizliğinde asla sirke kullanmamanız gereken yerler. Sirke yemekler dışında temizlik konusunda da çoğu ev hanımının kurtarıcısı haline geldi. Yer silmeden çamaşır makinesinde yumuşatıcı olarak kullanmaya, dibi tutmuş tencereleri temizlemeye kadar daha birçok şeyde sirke kullanılıyor. Ancak sirke ev temizliğinde bir numaralı yardımcınız olsa da asla kullanılmaması gereken yerler var. İşte ev temizliğinde sirkeyi kullanmamanız gereken yerler 1 : Granit ve mermer mutfak tezgâhları  : Sirke içerisinde yer alan yoğun miktardaki asit nedeniyle granit ve mermer yüzeylere zarar verebilir, lekelenmeler oluşmasına neden olabilir. 2 : Ütüdeki yanık lekeleri  : Bayanların korkulu rüyası haline gelen ütü üzerine yapışmış yanık lekeler

Çamaşır Yumuşatıcının Harikalar Yarattığı Hiç Tahmin Edemeyeceğiniz 7 Yer

Bazı temizlik malzemeleri kullanım amaçlarının dışında da kullanılabiliyorlar. Evinizde kullandığınız birçok temizlik ürünü farklı alanlarda da kullanılabiliyorlar. Bunlardan biri de yumuşatıcı. Sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmıyor aynı zamanda evinizin pırıl pırıl olmasını sağlıyor. Kulağa garip gelse de yumuşatıcılar, temizlik ürünlerinden daha fazla işe yarıyorlar. Yumuşatıcıyla yapabileceğiniz yedi farklı şeyi gördükten sonra siz de hak vereceksiniz. 1- Pencereler :  Pencereleriniz mi kirlendi? Sıkıntı yok! Hemen suyun içine yumuşatıcı ekleyin. Sprey şişesine koyup pencerelerinize sıkın ve kuru bezle camlarınızı temizleyin. Pencerelerinizin nasıl parladığını görünce siz bile şaşıracaksınız! 2- Yerler :  Yumuşatıcılar, sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmaz aynı zamanda yerleri de pamuk gibi yapar. Ilık suyla yumuşatıcıyı karıştırın ve karışımla yeri paspaslayın. Yerde en ufak bir toz kalmayacak ve sert zemininizin yumuşadığını

Asla Buzdolabına Koymamanız Gereken 11 Yiyecek -

Mesela ekmeği buzdolabında mı, dondurucuda mı yoksa ekmek kutusunda mı saklamalıyız? Domatesi dolaba mı yoksa mutfak dolabına mı koymalıyız? Buzdolabına konulmaması gereken yiyecekler hakkında ne kadar bilgimiz var? Bazı yiyecekler tamamen buzdolabının dışında tutulmalı. Bunlardan en fazla tartışılanı kuşkusuz tereyağı oldu. İnsanlar tereyağını nasıl ve ne kadar süre dolabın dışında tutabileceklerini tartıştı. Dolaba konan yağı sürmek zor, peki ne yapmalıyız? Araştırmalar tereyağını ambalajından çıkarmadan buzdolabında saklamamız gerektiğini ve kullanmadan 10, 15 dakika önce çıkarmamızı söylüyor. Çünkü tereyağı pastörize sütten yapılıyor ve uzun süre dışarıda kalınca bozulma ihtimali artıyor. Tuzlu tereyağının bozulma süresi daha düşük çünkü tuz, bozulma oranını azaltıp bakterileri uzak tutuyor. Özetle, tereyağını tüm hafta boyunca dışarıda tutmanız önerilmiyor ama birkaç saat dışarıda kalmasında da sorun yok. Bazı yiyeceklerse tamamen buzdolabının dışın

Oğlunu Kaybeden Babanın Çocukları Hala Hayatta Olan Anne ve Babalara 9 Tavsiyesi +

Çocuklarınızın her daim yanınızda olacağını düşünerek hata ediyorsunuz. İşimizle ve diğer sorunlarla o kadar meşgulüz ki hayatımızdaki en değerli varlıkları unutuyoruz. Evlat acısını kimsenin tecrübe etmemesi söylenir. Richard Pringle ismindeki babanın Hughie ismindeki oğlu geçtiğimiz yaz beyin kanaması geçirdikten sonra hayatını kaybetti. Acılı baba, şimdi diğer anne ve babaların okumasını istediği 9 maddelik bir liste oluşturdu. Bütün anne ve babaların okuması gerekiyor. Minik Hughie henüz 3 yaşındayken hayatını kaybetti. Baba, Mirror’a “Beyin kanaması geçirme şansı sadece %5’ti. Maalesef %5’lik ihtimal gerçekleşti” dedi. Oğlunu kaybettikten bir yıl sonra Richard diğer anne ve babaların okumasını istediği 10 maddelik bir tavsiye listesi hazırladı. Okuyanlar hem duygulandılar hem de herkesin okuması için hızla paylaştılar. İşte Richard’ın evlatları hayatta olan anne ve babalara 10 tavsiyesi:     1. “Çocuklarınızı ne kadar öperseniz öpün size az geli