Ana içeriğe atla

Kulak Kiri Renginizin Hangi Hastalığa İşaret Ettiğini Biliyor Muydunuz?



Birçoğumuz vücudumuzun bize anlatmaya çalıştıklarını anlamıyoruz. Oysa ufak, hiç fark etmediğiniz yollarla bile vücudumuz bize çok şey anlatıyor.

1. Sarı, ıslak ve yapışkan : 


Bu yetişkinlerde en yaygın görülen türdür. Islak ve yapışkan dokusu kulak kanalının kurumasını ve kaşınmasını önler.


2. Gri : 

Gri kulak kiri biraz sıra dışı görünebilir ama kulak temizleyicisinde görürseniz endişe etmenize gerek yok. Bu renk genellikle kulağın doğal temizlik işleminin sonucunda ortaya çıkar. Eğer kir kurumuş ve çatlamış ve kulağınız da kaşınıyor ise, bu egzama belirtisi olabilir. Böyle bir durumda doktora görünmenizde fayda vardır.



3. Soluk sarı : 

Çocuklarda en sık görülen renktir. Çocuklar yetişkinlere göre çok daha fazla kulak kiri üretir, büyüdükçe üretim yavaş yavaş azalır.

4. Yapışkan ve koyu renk : 

Normalden koyu renkli kulak kiri vücudun normalden fazla terlediğini gösterir. Kirin rengi ne kadar koyuysa, fazla terlemenin kötü kokuya yol açma ihtimali de o kadar yüksektir. Bunun dışında tamamen sağlıklıdır.


5. Koyu renk ve yoğun : 

Anksiyete ve stres vücudun daha fazla kulak kiri üretmesine neden olabilir. Fazla terleme de kulak kirinde artış yaratır, bu da kulak kanalını tıkayarak geçici duyma kaybına yol açar. Eğer kulak kirinizin koyu renkte ve yoğun olduğunu görürseniz herhangi bir kulak problemi yaşamamak için düzenli olarak temizlediğinizden emin olun. Ayrıca hayatınızdaki stresi azaltmak için de iyi bir gösterge olarak alabilirsiniz.



6. Kuru, beyaz ve pul pul : 

Bu tamamen normal ve sağlıklı bir durumdur. Bu tür kulak kiri üreten kişilerin vücudu, daha koyu kulak kiri üreten kişilere göre genellikle daha az kokar.

7. Siyah veya koyu kahverengi : 

Bu renk kulak kiri korkutucu görünebilir. Ama endişe etmenize gerek yoktur. Koyu renk, fazla kir üretiminin bir parçası olabilir (stresli dönemlerdeki gibi). Kulak kiri normalde uzun süredir kulakta duruyor demek de olabilir. Çıkarıldığı zaman oksijenle etkileşimi arttığı için rengini koyulaştırır.


8. Islak ve akıntılı : 

Ara ara kulaktan kirin çıkması normaldir – doğal temizlenme sürecinin bir parçasıdır. Ama fazla miktarda akıyorsa ve irin ya da kan içeriyorsa kulak zarı delinmesinin belirtisi olabilir. Hemen bir doktora başvurmanız gerekir.

9. Kanlı : 

Eski kulak kiri de bazen kurumuş kan gibi görünebilir ama eğer kanlı kulak kiri görürseniz tıbbi yardım alın – kulak zarı delinmesi olabilir.


Gördüğünüz gibi kulak kiri bir çok farklı renkte olabiliyor, çoğu da, öyle görünmese bile, sağlıklı oluyor. Bir daha ki sefere kulak temizleme pamuğuna daha dikkatli bakın. Hoşunuza gitmeyebilir ama ciddi bir problem varsa da size hemen söyleyebilir.


Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...




Görsel kaynaklar:
  • https://2.bp.blogspot.com/-KdJdDjRd8QQ/WLmR7f3DzdI/AAAAAAAABgI/JaYiJtXAENAfQIHgEG5GarPrEZlpFIBGwCLcB/w1200-h630-p-k-no-nu/all-ears.png
İçerik Kaynakları :
  • http://www.dinosmarkfactual.com/2017/03/all-ears-v8.html

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Japon Çocuklarının Uysal Olma Nedenleri (Muhteşem, Herkes Okumalı)

Japon halkının karakteri dünyada birçok kesimlerce beğenilmektedir. Onların, aşırı büyük trajedileri muazzam bir stoacılıkla karşıladıklarını görürüz. Hiçbir durumda kontrolü ve kolektif bilinci kaybetmezler. Ayrıca, başkalarına gösterdikleri büyük saygı ve iş ahlakı ile bilinirler. Sadece Japon yetişkinler değil, çocuklar da Batı dünyasında gördüğümüz şeylerden çok farklıdır. Çok genç yaştan itibaren, yumuşak huylu ve nazik olmak ile meşhurlardır. Japon çocuklar öfke nöbetlerine girmez ve kontrolü kaybetmezler. “ Başarısız bir şekilde kendi tepkilerini kontrol etmeye çalışmak, korkunun köleliğine yol açan senaryosudur. ” – Giorgio Nardone Japonlar, kendini kontrol etme, saygı ve dizginleme değerlerinin hakim olduğu bir toplum oluşturmayı nasıl başardı? Çok katı oldukları için mi disiplinli bir topluma kavuştular? Ya da belki, çocuk yetiştirme stratejileri etkili kalıpları mı içeriyor? Bu konuyu daha ayrıntılı olarak inceleyelim. Japonlar aileye çok öne

Temizlikte Asla Sirke Kullanmamanız Gereken 6 Yer

Kimyasal kullanmamak için çoğu zaman ev temizliğinde sirke kullanırız. Ancak ev temizliğinde sirke her zaman yarar sağlamıyor. Evinizde kullandığınız birçok noktada sirke yarar yerine zarar verebiliyor. İşte ev temizliğinde asla sirke kullanmamanız gereken yerler. Sirke yemekler dışında temizlik konusunda da çoğu ev hanımının kurtarıcısı haline geldi. Yer silmeden çamaşır makinesinde yumuşatıcı olarak kullanmaya, dibi tutmuş tencereleri temizlemeye kadar daha birçok şeyde sirke kullanılıyor. Ancak sirke ev temizliğinde bir numaralı yardımcınız olsa da asla kullanılmaması gereken yerler var. İşte ev temizliğinde sirkeyi kullanmamanız gereken yerler 1 : Granit ve mermer mutfak tezgâhları  : Sirke içerisinde yer alan yoğun miktardaki asit nedeniyle granit ve mermer yüzeylere zarar verebilir, lekelenmeler oluşmasına neden olabilir. 2 : Ütüdeki yanık lekeleri  : Bayanların korkulu rüyası haline gelen ütü üzerine yapışmış yanık lekeler

Çamaşır Yumuşatıcının Harikalar Yarattığı Hiç Tahmin Edemeyeceğiniz 7 Yer

Bazı temizlik malzemeleri kullanım amaçlarının dışında da kullanılabiliyorlar. Evinizde kullandığınız birçok temizlik ürünü farklı alanlarda da kullanılabiliyorlar. Bunlardan biri de yumuşatıcı. Sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmıyor aynı zamanda evinizin pırıl pırıl olmasını sağlıyor. Kulağa garip gelse de yumuşatıcılar, temizlik ürünlerinden daha fazla işe yarıyorlar. Yumuşatıcıyla yapabileceğiniz yedi farklı şeyi gördükten sonra siz de hak vereceksiniz. 1- Pencereler :  Pencereleriniz mi kirlendi? Sıkıntı yok! Hemen suyun içine yumuşatıcı ekleyin. Sprey şişesine koyup pencerelerinize sıkın ve kuru bezle camlarınızı temizleyin. Pencerelerinizin nasıl parladığını görünce siz bile şaşıracaksınız! 2- Yerler :  Yumuşatıcılar, sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmaz aynı zamanda yerleri de pamuk gibi yapar. Ilık suyla yumuşatıcıyı karıştırın ve karışımla yeri paspaslayın. Yerde en ufak bir toz kalmayacak ve sert zemininizin yumuşadığını

Asla Buzdolabına Koymamanız Gereken 11 Yiyecek -

Mesela ekmeği buzdolabında mı, dondurucuda mı yoksa ekmek kutusunda mı saklamalıyız? Domatesi dolaba mı yoksa mutfak dolabına mı koymalıyız? Buzdolabına konulmaması gereken yiyecekler hakkında ne kadar bilgimiz var? Bazı yiyecekler tamamen buzdolabının dışında tutulmalı. Bunlardan en fazla tartışılanı kuşkusuz tereyağı oldu. İnsanlar tereyağını nasıl ve ne kadar süre dolabın dışında tutabileceklerini tartıştı. Dolaba konan yağı sürmek zor, peki ne yapmalıyız? Araştırmalar tereyağını ambalajından çıkarmadan buzdolabında saklamamız gerektiğini ve kullanmadan 10, 15 dakika önce çıkarmamızı söylüyor. Çünkü tereyağı pastörize sütten yapılıyor ve uzun süre dışarıda kalınca bozulma ihtimali artıyor. Tuzlu tereyağının bozulma süresi daha düşük çünkü tuz, bozulma oranını azaltıp bakterileri uzak tutuyor. Özetle, tereyağını tüm hafta boyunca dışarıda tutmanız önerilmiyor ama birkaç saat dışarıda kalmasında da sorun yok. Bazı yiyeceklerse tamamen buzdolabının dışın

Oğlunu Kaybeden Babanın Çocukları Hala Hayatta Olan Anne ve Babalara 9 Tavsiyesi +

Çocuklarınızın her daim yanınızda olacağını düşünerek hata ediyorsunuz. İşimizle ve diğer sorunlarla o kadar meşgulüz ki hayatımızdaki en değerli varlıkları unutuyoruz. Evlat acısını kimsenin tecrübe etmemesi söylenir. Richard Pringle ismindeki babanın Hughie ismindeki oğlu geçtiğimiz yaz beyin kanaması geçirdikten sonra hayatını kaybetti. Acılı baba, şimdi diğer anne ve babaların okumasını istediği 9 maddelik bir liste oluşturdu. Bütün anne ve babaların okuması gerekiyor. Minik Hughie henüz 3 yaşındayken hayatını kaybetti. Baba, Mirror’a “Beyin kanaması geçirme şansı sadece %5’ti. Maalesef %5’lik ihtimal gerçekleşti” dedi. Oğlunu kaybettikten bir yıl sonra Richard diğer anne ve babaların okumasını istediği 10 maddelik bir tavsiye listesi hazırladı. Okuyanlar hem duygulandılar hem de herkesin okuması için hızla paylaştılar. İşte Richard’ın evlatları hayatta olan anne ve babalara 10 tavsiyesi:     1. “Çocuklarınızı ne kadar öperseniz öpün size az geli