Ana içeriğe atla

Ünlü Şeflerin Hep Kendilerine Sakladıkları En Güzel Kekleri Sizin Yapmanızı Sağlayacak 10 Gizli Püf Noktası




En güzel kekler hep sizin olsun diye, kek yapmanın en temel kurallarından, ünlü şeflerin hep kendilerine sakladıkları o gizli sırlara kadar çok güzel bir püf noktaları ile dolu bir yazı hazırladık sizler için.


Artık en kabarık, en yumuşacık, en mis gibi kokan kekler sizin mutfağınızdan çıkacak emin olun. Bugüne kadar yaptıklarınız kalıptan çıkmıyorsa, pufff diye sönüp gidiyorsa, taş gibi sert oluyorsa bu önerilere kulak vermenin vakti geldi demektir.

Yeni başlayanlara bile harika kekler yaptıracak püf noktaları bunlar...





1- Kekin olmazsa olmazlarını iyi tanımalısınız :


Bir kekin olmazsa olmaz malzemeleri; yumurta, toz şeker, süt, sıvı yağ gibi temel bir sıvı, kabartma tozu ve tabii ki un.



Taze meyveler, kuru meyveler, vanilya, tereyağı ya da diğer baharatlar işin ikinci planında kalsın bir süreliğine. Unsuz, yağsız, şekersiz kekler hazırlamak da elbette mümkün.

Pişirmiş olduğunuz kekin yumuşak ve kabarık olması için, yumurta sarısı ve şekerin ayrı ayrı  çırpılması gerekmektedir.



2- Bu malzemelerin ısısına dikkat etmelisiniz : 

Bütün malzemelerin özellikle tereyağı ve yumurtanın oda sıcaklığında olması gerekmektedir.

Kek malzemelerini keke başlamadan 15 dakika önce dışarıda bırakmalısınız. Bu sayede kekiniz doğru pişecek ve kabarık kıvamına erişecektir.



3- Tarifte yazan malzemeleri kullanırken oranlara dikkat etmelisiniz : 


Tarifi düzgün şekilde okuyarak doğru oranlarda malzemeleri tezgahın üzerine dizmelisiniz. Klasik bir kek yapacaksanız ortalama 200-240ml'lik su bardaklarını kullanarak ölçüleri ayarlayabilirsiniz.

Yemek kaşıklarını da ölçü şeklinde kullanabilirsiniz.


Örnek ölçüler:1 su bardağı un = 140 gram, 1 su bardağı toz şeker = 200 gram, 1 çay bardağı toz şeker = 110 gram, 1 su bardağı sıvı = 240 mililitre (ml) (süt, su, sıvı yağ gibi sıvılar), 1 yemek kaşığı un = 9 gram



4 - Keki fırına koymadan önce fırını ısıtmalısınız : 


Keki yapmadan önce fırınınızı 180 dereceye getirmelisiniz. Kekinizi soğuk fırına verdiğinizde istediğiniz lezzeti alamayabilirsiniz.




5 - Şeker ve yumurtayı güzel bir şekilde çırpmalısınız :


Yumurtaları kaba kırıp,üzerine şeker ilave edin ve düzgün biçimde karıştırmaya başlayın. Dakikalarça çırptıktan sonra şekerin tamamen eridiğinden emin olun.




6- Unu malzemelerin içine katmadan önce elemelisiniz :


Süt ve sıvı yağı malzemelere kattıktan sonra karıştırın.

Kekin güzelce kabarmasını istiyorsanız un ve kabartma tozu gibi malzemeleri eleyerek ilave etmelisiniz.


7- Kuru malzemeleri ekledikten sonra karıştırıp çırpmamalısınız :

Kuru malzemeler eklendikten sonra çırpıcınıza biraz ara vermeniz gerekiyor. Elinize almış olduğunuz spatula ile un kırıntısı ve un topağı kalmayacak şekilde malzemeleri birbirine yedirin.



8 - Kekin kaptan kolay çıkması için bunlara dikkat etmeniz gerekmektedir :


Kekiniz hazır hale geldi. Şimdi tek yapmanız gereken şey pişirme aşamasında dikkatli olmanız.

Pişecek olan kekinizi borcama ya da kalıba boşaltmalısınız.


Kek kalıbının yada borcamın içini güzelce yağlayıp üzerine bir kaç tutam un serpmelisiniz. Bu yöntemi uyguladığınızda kekiniz piştikten sonra kolayca çıkacaktır.



9 - Kekinizin pişip pişmediğini kürdan yardımıyla kontrol edin :


Kekinizi fırından çıkarttıktan sonra temiz bir kürdanı batırın, kürdan temiz çıkarsa kekiniz oldu demektir.




10 Piştikten sonra oda sıcaklığında dinlendirmelisiniz :


Keki fırından çıkarttıktan sonra hemen tüketmek yerine 15-20 dakika boyunca oda sıcaklığında bekletmelisiniz.



Bu küçük sırları da asla unutmayın :

  • Keki hazırlarken 1 – 2 damla limon sıkarsanız kekin kabarmasında etkili olur.
  • Keki süt ile yaparsanız, kekiniz daha ıslak görünümlü olur. Islak kek, kakaolu kek ve buna benzer kek yaparken sütü tercih etmeliyiz.
  • Keki yoğurt ile yaparsanız, kekiniz daha kuru ve sert olur. Genelde sade kekler yoğurt ile birlikte yapılır.



Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...

Görsel kaynaklar:
  • Ortak Resimler
İçerik Kaynakları :
  • Genel Mutfak Bilgisi

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Doğanın Bize Sunduğu Bir Hazine : Akdiken (Yemişen)

  Doğanın bize sunduğu bir hazine olan alıç, birçok kişi tarafından "doğal kalp hapı" olarak bilinir. Bu kıymetli meyve, cilt sağlığından karaciğere, sindirimden kalbe kadar sayısız faydasıyla dikkat çeker. Alıçtan elde edilen sirke, böbrek hastalıklarından kalp çarpıntısına, uykusuzluk, damar sertliğinden karaciğer rahatsızlıklarına kadar birçok sağlık sorununa iyi geldiği düşünülen faydalı bir üründür. Ülkemizin yeterince değer verilmeyen bir hazinesi olan alıç, doğada kendiliğinden yetişen yabani bir meyvedir. Halk arasında " Kızlar yemişi, Kuş yemişi, Akdiken, Yemişen, Aluç, Kızılcık, Geyikdikeni, Kocakarı yemişi, Alış " gibi farklı isimlerle anılır. Alıç meyvesi ve reçeli lezzetli olsa da, asıl şifası sirkesinde gizlidir. Bu nedenle alıç sirkesini mutlaka evinizde bulundurmalısınız. Alıç, birçok ülkede sağlık bakanlıkları tarafından onaylanmış, oldukça etkili ve zararsız nadir bitkilerden/meyvelerdendir. Batı ve Güney bölgel...

Paşa Kılıcının Canlandırıp Çoğaltmak İçin Bunu Hemen Yapın

   Paşa kılıcı, ev ve ofis bitkisi olarak popülerdir. Dekoratif amaçlı kullanılmasının yanı sıra, hava temizleme özellikleri nedeniyle iç mekanlarda sıklıkla tercih edilir. Paşa kılıcı, bakımının kolaylığı ve estetik görünümü sayesinde bitki severler tarafından sıkça tercih edilen bir bitkidir. 1. Hava Temizleme Paşa kılıcı, NASA'nın Temiz Hava Çalışması'nda yer alan bitkilerden biridir. Bu bitki, havadaki bazı toksinleri ve kimyasalları emerek temiz hava sağlar. Özellikle benzen, formaldehit, trikloroetilen, ksilen ve toluen gibi zararlı maddeleri filtreleyebilir. 2. Oksijen Üretimi Paşa kılıcı, geceleri de oksijen üretir. Çoğu bitki, gece boyunca karbondioksit salarken, paşa kılıcı CAM (Crassulacean Acid Metabolism) fotosentezi yaparak gece boyunca oksijen üretir. Bu, yatak odasında bulundurulması için ideal bir bitki olmasını sağlar. 3. Az Bakım Gerektirir Paşa kılıcı, dayanıklı ve az bakım gerektiren bir bitkidir. Sulama ve ışık ihtiyacı açısından çok fazla dikkat gere...

İncir Ağacının Unutulmuş Hazinesi: Meyvesi Değil, Yaprağı da Şifa Deposu

İncir ağacı yüzyıllardır tatlı meyveleriyle bilinen değerli bir ağaçtır. Ancak, meyveler kadar yaprakları da sağlığımız için oldukça faydalı. İncir yaprakları, birçok hastalığa iyi geldiği gibi, cilde de faydalıdır. İşte incir yapraklarının sağlığımıza olan faydaları: Kan Şekeri Dengeleyici: İncir yaprakları, kan şekerini düzenlemeye yardımcı olur. Özellikle diyabet hastaları için faydalıdır. Kalp Sağlığı Dostu: İncir yaprakları, kan trigliseridlerini düşürür, kötü kolesterolü azaltır, iyi kolesterolü artırır. Böylece kalp sağlığımızı korur. Zayıflamaya Yardımcı: Lif bakımından zengin olan incir yaprakları, tokluk hissi verir ve kilo kontrolüne yardımcı olur. Sindirim Sistemi Dostu: İncir yaprakları, sindirim sistemini düzenler, kabızlığı giderir ve mide-bağırsak sorunlarına iyi gelir. Cilt Sağlığı Şampiyonu: Antioksidanlar bakımından zengin olan incir yaprakları, cildin yaşlanma belirtilerine karşı savaşır. Ayrıca egzama, sedef ve akne gibi cilt sorunlarına da iyi gelir. Kemik Sağ...

Pilav Pişirirken Lezzetini Arttırmak İçin Restoranların Bu Gizli Sırlarını Uygulayın

Pirinci pişirmek için sadece su eklemek yaygın bir hatadır. Restoranların lezzetini arttırmak için kullandıkları gizli tekniği sizinle paylaşmama izin verin. 1 - Pirinci nişastasından arındırmak için öncelikle soğuk su altında güzelce yıkayın. Pirinç, doğal olarak nişasta içerir ve bu nişasta pişirme sırasında suya karışır. Suya karışınca da pilavınız bir birine yapışır, tane tane olmaz. Ayrıca bu işlem parlak görünmesini de sağlar. 2 - Su Yerine Et yada Tavuk Suyu Kullanın Suyu, tavuk, sebze veya et suyuyla değiştirin. Et suyu, pirince suyun eşleşemeyeceği zengin, lezzetli bir tat verir.  3 -  Pilavı Önce Kavurun Sadece sıvı yağ ya da sadece ayçiçek yağı ile değil. Her ikisinden de biraz ekleyip, pirinci öncelikle rengi hafif altın rengini alana kadar kavurun. Ayçiçek yağı (zeytinyağı da olabilir) hem tereyağın yanmasını önler hem de pilava parlaklık verir.  Pirinçler altın rengi olduğunda bu hem çok daha hoş bir lezzet verir hem de pilavın tane tane olmasın...

EVDE TAŞ GİBİ SERT, UZUN SÜRE EKŞİMEYEN YOĞURT NASIL YAPILIR?

En güvenilir olan dahi katkı maddesi var. Biliyoruz, biliyorsunuz aslında… Ama evde yapılan yoğurtlar genelde çok sıvı ve ekşimtrak olduğu için ve bu da yemeğin tadını bozduğu için haliyle evde yapmaya vakti olanlar dahi hazır alıyor yoğurdu. Yoğurt yapanların en büyük şikayeti : Yoğurdun cıvık olması.. Peki nedir taş gibi yoğurt yapmanın sırrı? Yoğurdun cıvık olmaması için yani taş gibi sert  olması için, ilk önce yoğurdu mayaladığınız kabın fazla sarmalanmaması gerekir. Özellikle yaz sıcaklarında fazla sarmalanması yoğurt mayasının cıvık olmasına sebep olacaktır. Çünkü yoğurt soğuyana kadar yoğurdun içerisinde yeteri kadar maya üremez. Bu da yoğurdunuz daha sulu bir kıvam almasına yol açar. Ayrıca inek sütü yerine keçi, koyun veya bulabilirseniz manda sütü tercih ederseniz daha sert bir kıvam elde edersiniz çünkü inek sütü keçi ve koyuna göre daha az yağlıdır. Sert kıvam için yukarıdaki püf noktalarına dikkat etmeniz gerekiyor. Peki çabuk ekşimemesi ...

Doğanın Gizli Şifa Kaynağı : Sarımsak, Bal ve Karanfil 🌿🍯🧄

Mutfağımızın vazgeçilmezleri arasında yer alan sarımsak, bal ve karanfil, bir araya geldiklerinde adeta doğal bir şifa deposuna dönüşüyor! Özellikle bağışıklığı güçlendirmek ve hastalıklardan korunmak isteyenler için harika bir destekleyici. Peki, bu mucizevi üçlü nasıl bu kadar etkili oluyor? Sarımsağın Mucizevi Etkileri 🧄 Sarımsak, doğanın sunduğu en güçlü antibiyotiklerden biri olarak bilinir. İçeriğinde bulunan allisin maddesi, vücudu zararlı mikroplara karşı korur. Bağışıklık sistemini güçlendirirken, aynı zamanda kolesterol seviyesini dengelemeye ve kan dolaşımını iyileştirmeye yardımcı olur. Balın Şifalı Dokunuşu 🍯 Doğal bir tatlandırıcı olmasının ötesinde, bal tam anlamıyla bir antioksidan deposu! Boğaz ağrısına iyi gelir, öksürüğü yatıştırır ve yaraların hızlı iyileşmesine destek olur. Ayrıca mideyi rahatlatır ve enerji verir. Karanfilin Gücü 🌿 Küçük ama etkili bir baharat olan karanfil, antiseptik ve ağrı kesici özellikleriyle bilinir. Diş ağrısını hafifletir, ağız kokus...

Zencefile Lüzumsuz Para Vermeyin – İşte Evde Zencefil Yetiştirmenin Püf Noktası

Bu kadar faydası olan bir bitki herkesin evinde bulunmalıdır. Her şekilde tüketebilirsiniz. İster çayını yapın için, ister ilaç niyetine kullanın isterseniz de yemeklerinize baharat olarak ekleyin. Asıl iyi haber ise zencefili evinizde pratik bir şekilde yetiştirebilmeniz! Hastalıklara şifa kaynağı olarak kullanılan zencefil bitkisi, asya kökenli bir bitkidir. Yüksek derecede uçucu yağlar içeren bu bitki, içerisinde fazla miktarda vitamin ve mineral barındırır. Bunların dışında zencefil, B3, B6 ve demir, kalsiyum, fosfor, sodyum, potasyum, magnezyum minerallerini içermektedir. Zencefil, vücudunuzdaki iltihapları yok etmekte birebirdir. İhtihapları yok etmekle kalmayıp eklem ağrılarınızı da azaltır. Özellikle kadınların adet dönemlerinde yaşamış olduğu regl ağrılarında kullandığı kimyasal ilaçlar kadar etkilidir. En çok da mide rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır. Bazen kendimizi kaybederek çok yemek yeriz. Bu yüzden ortaya hazımsızlık çıkar ve ze...

Evde Çekirdekten Hurma Ağacı Nasıl Yetişir? (Videolu Anlatım)

Evde Saksıda Hurma Tohumu Çimlendirme Hurma ağacı sıcak iklime uygun bir bitkidir ancak tüm bitkilerde olduğu gibi bitkinin optimum istekleri karşılandığında evimizde yetiştirebiliriz. Hurma ağacını da evimizde yetiştirebileceğimiz üstelik çok hoş bir salon bitkisi olabilecek palmiyelerden biridir. Çekirdekten hurma ağacı yetiştirmenin kolay yolu var. Hurma çekirdeğini kuruyana kadar bir kaç gün sıcak bir alanda bekletip daha sonra su çekene kadar ılık su içinde bekleterek çimlenmesini sağlamak. Su çektiğini anlamanın en kolay yolu çekirdeğin şiştiğini görmektir. Hurma tohumlarını en az 3 gün bir bardak suyun içinde bektin. Hurma çekirdeği şiştikten sonra onu bir kap içerisine ıslak talaş içerisine ekin ve talaşın nemli kalmasını sağlayın. Yaklaşık bir ay sonda hurma ağacınız filiz verecektir ve bitki boyu 10 cm olduğunda onu kum karıştırılmış kaliteli bir torf içerisine alıp yetiştirmeye devam edebilirsiniz. Sonra uygun bir saksıya tohumları ekin. Toh...

Biberiye Çoğaltma Yöntemi ve Biberiye Çoşturan Bitkisel Karışım

Mis gibi kokan, yemeklere bambaşka bir hava katan biberiyen, mutfakta en çok aranan otlardan biri. Hem de marketten almaya gerek yok! Evde kendi biberiyelerinizi yetiştirebilirsiniz. Üstelik sadece bir kaç dal kesmekten ibaret. Nasıl mı? Haydi başlayalım! Kesilecek Dalların Seçimi: Öncelikle sağlıklı ve gür bir biberiye bitkisinden çelik (kesme dal) alacağız. Yeşil renkli, sağlam ve hastalıksız dalları tercih edin. Dalların Hazırlanması: Yaklaşık 10-15 cm uzunluğunda dalları keskin makas veya budama aletiyle temiz bir şekilde kesin. Dilin dibi gibi düşünün, kesimi hemen yaprağın altından yapın. Yaprak Giderme: Kestiğiniz dalın alt kısmındaki yaprakları 2-3 cm kadar yolup ayırın. Bu kısımlar suyun içinde olacak ve köklenme orada gerçekleşecek. Suya Taşınalım: Cam veya kavanozu temiz suyla doldurun. Kestiğiniz biberiye dallarının düğümleri (yaprakların bitkiyle birleştiği noktalar) suyun içinde kalacak şekilde yerleştirin. Aydınlık Yeter: Kavanozu aydınlık ama direkt güneş ışığı...

Karnabahar Yaprakları Nasıl Kullanılır?

Karnabaharın yapraklarını da yerseniz, meğer..! Karnabahar bitkisi, kronikleşmiş idrar yolları enfeksiyonlarının tedavisi için kullanılan en etkili sebzedir. O kadar etkilidir ki antibiyotik tedavilerinin dahi fayda etmediği idrar yolu enfeksiyonlarında uygulanan karnabahar kürü kısa zamanda hastalığı geçirmiştir. Karnabahar tüketirken karın bölgesi etrafında bulunan 4-5 adet yaprağı da kullanın. Karnabaharı alıp eve geldiğinizde alt kısımda bulunan yeşil yapraklarını kesip atıyorsanız bir kez daha düşünün. Bu yaprakları yemeklerinizde garnitür olarak bile kullanabilirsiniz. Ayrıca karnabahar yapraklarını lahana gibi kavurarak da öylece yiyebilirsiniz. Karnabahar yapraklarında bol miktarda anti-kanserojen olan beş tane koruyucu etkin madde bulunmaktadır. Bu maddeler, phytic asit, caffeic asit, alfa-tokoferol (E-vitamini), kaempferol, ve rutindir. Bilhassa E-vitamini ve caffeic asit, karnabaharın yapraklarında daha çoktur. Karnabahar yapraklarında ayrıca...