Ana içeriğe atla

Yemek Pişirmenin Önemli Püf Noktaları



Yemek pişirmek çok kolay gibi görünse de; daha leziz olması için bazı püf noktaları önemli… Biraz size anlatacağımız püf noktalarını normalde ancak yıllar geçen deneyimin ardından belki kendiniz keşfedebilirdiniz ya da şanslı iseniz annenizden size miras kalmış olabilirdi...


Çünkü bu püf noktaları öyle her yede görüp, duyabileceklerinizden değil. O yüzden her bir cümlesini mutlaka not alın derim.


- Çayı daha lezzetli olması için soğuk su ile yıkamak ve iyice kaynamış içme suyu ile demlemek gerekiyor. Eğer varsa porselen demlik kullanmanızı öneriyorum.


Mesela, daha hoş bir aroma vermesi için demliğin içine bir dilim portakal kabuğu ve bardağıma da bir karanfil ya da gül yaprağı atarım. Hem lezzetli hem de sağlıklı oluyor, çünkü karanfil vücut ağrılarına iyi geliyor, mikropları öldürüyor ve özellikle ağız ve boğaz enfeksiyonundan koruyor.


– Sebze yemeklerini, bir taşım kaynadıktan sonra kısık ateşte ve susuz olarak pişiririm. Tencerenin kapağını açmamaya özen gösteririm ve eğer karışması gerekiyorsa tencereyi sallarım. O zaman sebzeler daha yeşil kalıyor ve vitaminlerinden değer kaybetmiyor.


– Pilav yaparken, tencerenin içine bir kaç damla limon damlatır ve bir adet küp şeker atarım. Limon; pirincin renginin daha beyaz olmasını sağlıyor. Şeker ise pirincin buruk tadını alıyor.



– Eti pişirmeden önce mutlaka iki gün buzdolabında dinlendiririm. Eğer marine ederek hazırlayacaksam; o zaman zeytinyağı, biraz şeker (şeker yumuşatır), 2-3 diş sarımsak, defne yaprağı, tane karabiber, biraz süt veya yoğurdu çırpıp; bu karışımı etle harmanlarım ve bu şekilde bekletirim. Izgarada etler hem daha kolay pişiyor hem de yumuşak ve leziz oluyor.


– Eğer fırında tavuk yapacaksam, tavuğun üzerine (nar gibi kızarsın ve kıpkırmızı olsun diye) limon sürerim.



– Tatlıları da 170 derecelik, ısıtılmış fırında pişiririm ve fırının kapağını çok açmamaya özen gösteririm. Eğer kek pişiriyorsanız ve sürekli kapağını açıyorsanız, kabarmaz.


Tatlılarda pişirme teknikleri çok önemli. Mesela bazı tatlıların şerbetleri soğuk bazılarının ılık veya sıcak olmak zorunda. Aksi taktirde tatlı, şerbeti çekmez ve katı kalır.


– Yemekte bir de kalori hesaplamalarına dikkat etmek gerekiyor. Örneğin; eti, pilav veya makarna yerine sebze ile tüketmek ve et ile beraber ayran içmemek gerekiyor.


Çünkü o zaman etin verdiği proteini vücut ememiyor. Acıktığınız zaman yine salatalık, 3 tane kayısı veya incir ile açlık hissini bastırmak gerekiyor. Bizim bir hatamız da sevdiğimiz şeyi, patlayana kadar yememiz, bir kaşıkla yetinmememiz…



– Benim evde uyguladığım bir yemek kuralım var; menüde köfte varsa yanında haşlama sebze de vardır, makarnayı daha çok sebzeli yapmaya gayret gösteririm.


Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...




Görsel kaynaklar:
  • Genel Mutfak Bilgileri
İçerik Kaynakları :
  • Genel Mutfak Bilgileri
  • Ayşe Tüter

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Japon Çocuklarının Uysal Olma Nedenleri (Muhteşem, Herkes Okumalı)

Japon halkının karakteri dünyada birçok kesimlerce beğenilmektedir. Onların, aşırı büyük trajedileri muazzam bir stoacılıkla karşıladıklarını görürüz. Hiçbir durumda kontrolü ve kolektif bilinci kaybetmezler. Ayrıca, başkalarına gösterdikleri büyük saygı ve iş ahlakı ile bilinirler. Sadece Japon yetişkinler değil, çocuklar da Batı dünyasında gördüğümüz şeylerden çok farklıdır. Çok genç yaştan itibaren, yumuşak huylu ve nazik olmak ile meşhurlardır. Japon çocuklar öfke nöbetlerine girmez ve kontrolü kaybetmezler. “ Başarısız bir şekilde kendi tepkilerini kontrol etmeye çalışmak, korkunun köleliğine yol açan senaryosudur. ” – Giorgio Nardone Japonlar, kendini kontrol etme, saygı ve dizginleme değerlerinin hakim olduğu bir toplum oluşturmayı nasıl başardı? Çok katı oldukları için mi disiplinli bir topluma kavuştular? Ya da belki, çocuk yetiştirme stratejileri etkili kalıpları mı içeriyor? Bu konuyu daha ayrıntılı olarak inceleyelim. Japonlar aileye çok öne

Temizlikte Asla Sirke Kullanmamanız Gereken 6 Yer

Kimyasal kullanmamak için çoğu zaman ev temizliğinde sirke kullanırız. Ancak ev temizliğinde sirke her zaman yarar sağlamıyor. Evinizde kullandığınız birçok noktada sirke yarar yerine zarar verebiliyor. İşte ev temizliğinde asla sirke kullanmamanız gereken yerler. Sirke yemekler dışında temizlik konusunda da çoğu ev hanımının kurtarıcısı haline geldi. Yer silmeden çamaşır makinesinde yumuşatıcı olarak kullanmaya, dibi tutmuş tencereleri temizlemeye kadar daha birçok şeyde sirke kullanılıyor. Ancak sirke ev temizliğinde bir numaralı yardımcınız olsa da asla kullanılmaması gereken yerler var. İşte ev temizliğinde sirkeyi kullanmamanız gereken yerler 1 : Granit ve mermer mutfak tezgâhları  : Sirke içerisinde yer alan yoğun miktardaki asit nedeniyle granit ve mermer yüzeylere zarar verebilir, lekelenmeler oluşmasına neden olabilir. 2 : Ütüdeki yanık lekeleri  : Bayanların korkulu rüyası haline gelen ütü üzerine yapışmış yanık lekeler

Çamaşır Yumuşatıcının Harikalar Yarattığı Hiç Tahmin Edemeyeceğiniz 7 Yer

Bazı temizlik malzemeleri kullanım amaçlarının dışında da kullanılabiliyorlar. Evinizde kullandığınız birçok temizlik ürünü farklı alanlarda da kullanılabiliyorlar. Bunlardan biri de yumuşatıcı. Sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmıyor aynı zamanda evinizin pırıl pırıl olmasını sağlıyor. Kulağa garip gelse de yumuşatıcılar, temizlik ürünlerinden daha fazla işe yarıyorlar. Yumuşatıcıyla yapabileceğiniz yedi farklı şeyi gördükten sonra siz de hak vereceksiniz. 1- Pencereler :  Pencereleriniz mi kirlendi? Sıkıntı yok! Hemen suyun içine yumuşatıcı ekleyin. Sprey şişesine koyup pencerelerinize sıkın ve kuru bezle camlarınızı temizleyin. Pencerelerinizin nasıl parladığını görünce siz bile şaşıracaksınız! 2- Yerler :  Yumuşatıcılar, sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmaz aynı zamanda yerleri de pamuk gibi yapar. Ilık suyla yumuşatıcıyı karıştırın ve karışımla yeri paspaslayın. Yerde en ufak bir toz kalmayacak ve sert zemininizin yumuşadığını

Asla Buzdolabına Koymamanız Gereken 11 Yiyecek -

Mesela ekmeği buzdolabında mı, dondurucuda mı yoksa ekmek kutusunda mı saklamalıyız? Domatesi dolaba mı yoksa mutfak dolabına mı koymalıyız? Buzdolabına konulmaması gereken yiyecekler hakkında ne kadar bilgimiz var? Bazı yiyecekler tamamen buzdolabının dışında tutulmalı. Bunlardan en fazla tartışılanı kuşkusuz tereyağı oldu. İnsanlar tereyağını nasıl ve ne kadar süre dolabın dışında tutabileceklerini tartıştı. Dolaba konan yağı sürmek zor, peki ne yapmalıyız? Araştırmalar tereyağını ambalajından çıkarmadan buzdolabında saklamamız gerektiğini ve kullanmadan 10, 15 dakika önce çıkarmamızı söylüyor. Çünkü tereyağı pastörize sütten yapılıyor ve uzun süre dışarıda kalınca bozulma ihtimali artıyor. Tuzlu tereyağının bozulma süresi daha düşük çünkü tuz, bozulma oranını azaltıp bakterileri uzak tutuyor. Özetle, tereyağını tüm hafta boyunca dışarıda tutmanız önerilmiyor ama birkaç saat dışarıda kalmasında da sorun yok. Bazı yiyeceklerse tamamen buzdolabının dışın

Oğlunu Kaybeden Babanın Çocukları Hala Hayatta Olan Anne ve Babalara 9 Tavsiyesi +

Çocuklarınızın her daim yanınızda olacağını düşünerek hata ediyorsunuz. İşimizle ve diğer sorunlarla o kadar meşgulüz ki hayatımızdaki en değerli varlıkları unutuyoruz. Evlat acısını kimsenin tecrübe etmemesi söylenir. Richard Pringle ismindeki babanın Hughie ismindeki oğlu geçtiğimiz yaz beyin kanaması geçirdikten sonra hayatını kaybetti. Acılı baba, şimdi diğer anne ve babaların okumasını istediği 9 maddelik bir liste oluşturdu. Bütün anne ve babaların okuması gerekiyor. Minik Hughie henüz 3 yaşındayken hayatını kaybetti. Baba, Mirror’a “Beyin kanaması geçirme şansı sadece %5’ti. Maalesef %5’lik ihtimal gerçekleşti” dedi. Oğlunu kaybettikten bir yıl sonra Richard diğer anne ve babaların okumasını istediği 10 maddelik bir tavsiye listesi hazırladı. Okuyanlar hem duygulandılar hem de herkesin okuması için hızla paylaştılar. İşte Richard’ın evlatları hayatta olan anne ve babalara 10 tavsiyesi:     1. “Çocuklarınızı ne kadar öperseniz öpün size az geli