Ana içeriğe atla

Siz de Aspirin Kullanmaması Gereken 6 Kişiden Biri Olabilirsiniz?




Aspirin leblebi değil, önemli yan tesirleri olan bir İLAÇTIR... Bedava da dağıtılmıyor... Parayla satılıyor...  İnsan “Herkes leblebi yesin” derken bile durup bir düşünür... Nasıl oluyor da bir “ilaç” için “herkes alsın” deniyor bunu anlamıyorum...



Binlerce yıldır kullanılmasına rağmen aspirinin kime yararlı, kime zararlı olduğu tartışması bir türlü bitmiyor. Kalp damar hastalarında ve riski yüksek olanlarda yararı zararından çok fazla. Ama kalp hastası olma ihtimali düşük olanlarda aspirinin kanama yapıcı etkisi yarardan çok zarara yol açıyor.




Durum böyleyken, büyük bir genelleme ile son günlerde “herkese” bol keseden Aspirin öneren tek taraflı reklamlarını görünce Aspirin hakkında yazmak şart oldu...Üretici firmalar kızacaklar ama televizyonlara çıkıp “Herkes bir aspirin almalı” diyen doktorların büyük yanlış yaptıklarını söylemek boynumuzun borcu.   (Prof. Dr. E. Murat Tuzcu)




Öncelikle konuya şurdan başlayalım.


KİMLER DÜZENLİ ASPİRİN KULLANMALI : 


Daha önce kalp krizi geçiren veya EKG, anjiyo, Ca score testi ile kalp damarlarında bir rahatsızlığı olduğu ispat edilen ERKEKLER Aspirin kullanmalıdır. 





Kalbi veya beyni besleyen ya da bacaklara kan götüren arterlerde damar sertliğine bağlı tıkanıklıklar varsa, aspirinin yararlı olduğunu tüm uzmanlar kabul ediyor.

Kalp krizinin, inmenin nüksetmesini önlediğinde, kalpten ölüm riskini azalttığında herkes hem fikir.



Risk ne kadar yüksekse yarar da o kadar fazla. Örneğin, kalp krizi geçirirken alınacak aspirinin ölüm riskini azaltıcı etkisi, damarı tıkayan pıhtıyı eriten modern ilaçlarınkinden daha az değil.

"Eskiden baypas olacak hastalar eğer aspirin alıyorlarsa, kanama riskini artırır endişesiyle ameliyattan bir hafta önce ilacı kesmeleri istenirdi.  Yapılan çalışmalar, aspirin alanlarda ameliyat sırasında veya hemen sonrasında görülen kalp krizlerinin, almayanlara göre daha az olduğunu gösterdi. Şimdi birçok kalp cerrahı, hastalarının aspirini kesmelerini değil mutlaka almalarını istiyor."




Hasta olmamak için şart mı?

Bilinen hastalığı olmayan kişilerde kalp damar hastalığının ortaya çıkmasını önlemek için alınan önlemlere ise birincil korunma diyoruz. Bu amaçla alınan aspirinin de kalp krizi, inme ve kalp damar hastalıklarını önlediğini gösteren kanıtlar var.




Bunun haricinde sigara, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, düşük HDL kolesterol, obezite, ailesinde erken enfarktüs gibi risk faktörlerinden ÜÇ veya daha fazlası olan 40 yaş üstü ERKEKLER de düzenli Aspirin almalıdır. (Çalışmalar şeker hastalarının aspirinden daha fazla yararlandığını gösteriyor.)




KİMLER DÜZENLİ ASPİRİN KULLANMAMALI : 

1- Çalışmalar KADINLARIN erkeklerden farklı olarak aspirinden yararlanmadığını gösteriyor. Dolayısı ile şimdilerde lafı edilen “Menapozdan sonra kadınların mutlaka aspirin alması” şeklinde ki genelleme doğru değil.



Kanama eğiliminin artacağı tahmin edilen patolojik bir halde bulunanlar kullanmamalıdır. Emziren anneler ve gebeliğin son 3 ayında kullanılmamalıdır.




2- Aspirin, kadınlarda meme kanserini artırabiliyor. Bu konuda yayınlanan en son çalışmada (Journal of National Cancer İnstitue. June1,2005) araştırmacılar, her gün aspirin alan kadınlarda meme kanseri gelişme riskinin % 80 arttığını gösterdiler..




3- Doktoru özellikle önermedikçe yaşlıların düzenli Aspirin almaması gerektiğini düşünüyorum. Bildiğiniz gibi Aspirini veriş nedenimiz kanı sulandırması ve damar tıkanıklıklarını önlemesi ama bu faydası bazen istenmeyen yan tesirlere neden olabiliyor. Düzenli olarak düşük doz aspirin kullananlarda mide bağırsaklarda şiddetli kanama riskinin % 70, beyin kanaması ile felç geçirme riskinin ise % 40 arttığı gösterilmiştir.



Glukoz-6 fosfat dehidrogenaz eksikliği olanlar, Gastrointestinal kanalda kronik ve aktif ülseri olanlar kullanmamalıdır.




4- BMJ de mayıs ayında yayınlanan 10 bin kadın ve 10 bin erkek üzerinde yapılan bir çalışmada aspirinin, 70 yaşının üzerindeki kişilerde  kalp krizi ve beyin damar tıkanıklığını azalttığı ama daha yüksek oranda mide barsak kanamalarına ve beyin kanamasına neden olduğunu gösterildi. Önerim; 70 yaşının üzerindeyseniz hele hele  yüksek tansiyonunuz da varsa Aspirin almayın...



5- Düşük doz aspirin almanız (81-325 mg.) sizi aspirinin yan tesirlerinden korur demek yanlıştır. Araştırmalar bebek aspirini alanlarla normal aspirin alanlar arasında, kanama riski açısından bir fark olmadığını göstermektedir..



Bu konuda düzenli olarak bir yıl aspirin kullanan bir doktorun başına gelenler şu şekilde olmuş. "Bir sabah uyandığımda sağ gözümü kıpkırmızı gördüm. Göz doktorum kullandığım aspirinin yapmış olabileceğini söyleyince o gün bu gün bıraktım."



Birisi çıkıp da bana “Gözümde kanama yapan aspirinin beynimde neden kanama yapmayacağını sağlam delillerle anlatırsa” tekrar aspirin almaya başlayabilirim..




6-  Alerjisi olanlar kesinlikle kullanmamalı. Aspirin kullanırken herhangi bir yerinizi kesmemeye azami dikkat etmelisiniz. Kanı sulandırdığı için kanama olmasını durumunda tehlike arz eder.


Özellikle astım, nazal polip ve nazal alerjisi olan kişilerin dikkatli olması gerekmektedir. Doktor kontrolü olmadan kullanmamalıdırlar.






Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...




Görsel kaynaklar:
  • http://www.doktormurat.net/makale/55/aspirin-meselesine-noktayi-koyuyorum
  • https://www.webmd.com/drugs/2/drug-1082-3/aspirin-oral/aspirin-oral/details/list-sideeffects
İçerik Kaynakları :
  • http://www.doktormurat.net/makale/55/aspirin-meselesine-noktayi-koyuyorum
  • http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/prof.-dr.-e.-murat-tuzcu/aspirinin-bilinmeyen-yanlari-1495622/
  • https://www.webmd.com/drugs/2/drug-1082-3/aspirin-oral/aspirin-oral/details
  • https://www.drugs.com/sfx/aspirin-side-effects.html

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Pilav Pişirirken Lezzetini Arttırmak İçin Restoranların Bu Gizli Sırlarını Uygulayın

Pirinci pişirmek için sadece su eklemek yaygın bir hatadır. Restoranların lezzetini arttırmak için kullandıkları gizli tekniği sizinle paylaşmama izin verin. 1 - Pirinci nişastasından arındırmak için öncelikle soğuk su altında güzelce yıkayın. Pirinç, doğal olarak nişasta içerir ve bu nişasta pişirme sırasında suya karışır. Suya karışınca da pilavınız bir birine yapışır, tane tane olmaz. Ayrıca bu işlem parlak görünmesini de sağlar. 2 - Su Yerine Et yada Tavuk Suyu Kullanın Suyu, tavuk, sebze veya et suyuyla değiştirin. Et suyu, pirince suyun eşleşemeyeceği zengin, lezzetli bir tat verir.  3 -  Pilavı Önce Kavurun Sadece sıvı yağ ya da sadece ayçiçek yağı ile değil. Her ikisinden de biraz ekleyip, pirinci öncelikle rengi hafif altın rengini alana kadar kavurun. Ayçiçek yağı (zeytinyağı da olabilir) hem tereyağın yanmasını önler hem de pilava parlaklık verir.  Pirinçler altın rengi olduğunda bu hem çok daha hoş bir lezzet verir hem de pilavın tane tane olmasına yardım eder. Üste

Beyazları Daha Beyaz, Havluları Daha Yumuşak Yapmak İçin Sirkenin Doğru Kullanımı

Daha beyaz çarşaflar ve daha yumuşak havlular istiyorsanız ihtiyacınız olan tek şey sirkedir; ancak çoğu kişi bunu yanlış kullanır. Size bunu nasıl doğru şekilde kullanacağınızı göstereyim. Nesiller boyunca sirke yaygın bir ev temizleyicisi olarak kullanılmıştır. Ancak, sirkenin uygulamaları bu geleneksel işlevlerin çok ötesine geçer. Sirke, çamaşır yıkama şeklinizi değiştirebilir, bu da onun pek bilinmeyen kullanımlarından biridir.  Hayal edin, sert kimyasalların olmadığı bir dünya ve yine de daha beyaz çamaşırlar ve daha yumuşak havlular. Sirke, bu tipik çamaşır sorunlarına tamamen doğal ve etkili bir çözümdür. Havluları Yumuşatmak ve Çamaşırları Beyazlatmak İçin Sirke Kullanma Yöntemleri Doğal Bir Ağartıcı : Sirkenin içinde bulunan asetik asit, kumaşlardan kir ve lekeleri çıkarmaya yardımcı olur. Sirke, çamaşır suyu kadar sert olmadığı için kıyafetlerinize zarar vermez. Doğal Bir Yumuşatıcı Alternatifi : Sirke, havluların sertleşmesine neden olan deterjan kalıntılarını parçalar v

Çamaşır suyu kullanmadan beyazları kar beyaz yapın

Beyaz çamaşırları beyazlatmak için genelde çamaşır suyu kullanmak aklımıza gelir ama bu her zaman en iyi ve en sağlıklı seçenek değil. Neyse ki, çamaşır suyu kullanmadan da beyazlarınızı ışıl ışıl yapmanın birkaç nazik ve doğal yöntemi var. İşte bu yöntemlerden bazıları: 1. Karbonat Mucizesi Karbonat, hem beyazlatma hem de kötü kokuları giderme konusunda harikalar yaratır. Çamaşır makinenizin deterjan gözüne yarım fincan karbonat ekleyin ve her zamanki gibi yıkayın. Karbonat, çamaşırlarınızdaki lekeleri ve griliği azaltarak onları daha beyaz hale getirecektir. İçindekiler: 1/2 bardak karbonat Talimatlar: Kalın bir macun oluşturmak için kabartma tozunu yeterli suyla karıştırın. Macunu doğrudan beyaz kumaş üzerindeki lekeli veya rengi solmuş bölgelere uygulayın. Yumuşak bir fırça veya sünger kullanarak macunu kumaşa yavaşça sürün. Macunu kumaş üzerinde 15-30 dakika bekletin. Kumaşı soğuk suyla iyice durulayın. Giysiyi her zamanki gibi yıkayın, gerekirse ekstra bir durulama işlemi ekl

10 Dakikada Buz Tutan Buzluğun Buzunu Çözdürmek Yöntemi

  Dondurucunuzu 10 Dakikada Buzdan Kurtulun! Temizlik zaman ve emek ister. Bu nedenle, işlerimizi hızlı ve kolay bir şekilde halledebilmemiz için bazı püf noktaları bilmek her zaman faydalıdır. Bugün size, dondurucunuzun buzunu sadece 10 dakikada çözmenizi sağlayacak harika bir numarayı anlatacağız. Bir kez denedikten sonra asla vazgeçemeyeceksiniz! Neden Dondurucunun Buzunu Çözmeliyiz? Dondurucunuzu düzenli olarak temizlemez ve buzunu çözmezseniz, buz birikmesi ve dondurucunun verimli çalışmasını engelleme riskiyle karşı karşıya kalırsınız. Bu durum, dondurucunun ayarladığınız sıcaklığı korumak için daha fazla enerji kullanmasına neden olur (enerji tasarrufu için ipuçları da öğrenebilirsiniz) ve dondurucuda yer kalmamasına yol açar. Ayrıca buz birikmesi, kötü kokulara neden olabilecek kir ve yiyecek artıklarının da birikmesine zemin hazırlar. Dondurucunun Buzunu Çözmenin Kolay Yolu: Dondurucudaki yiyecekleri boşaltın. Yiyeceklerin çözülebileceğini unutmayın. Bu nedenle, yiyecek

Asıl Hazine Sarımsağın Kendisinde Olduğu Kadar Kabuğunda Da Saklı

Sarımsak, lezzetli yemeklerin vazgeçilmezi olmasının yanında, kabukları ile de birçok fayda sağlayan bir besindir. Çoğumuz bu kabukları çöpe atarken, aslında onları değerlendirerek hem çevreye katkıda bulunabilir hem de çeşitli ihtiyaçlarımız için kullanabiliriz. Peki, sarımsak kabukları ne işe yarar? Sarımsak ve soğan, sayısız tarifi kendine has tatlarıyla zenginleştiren mutfak vazgeçilmezlerindendir. Ama yemeğe sarımsak ekledikten sonra kabuklarını atmak yerine, ben sürekli saklarım. Sarımsak kabuklarını asla atıp, ziyan etmem.  1. Doğal Gübre: Sarımsak kabukları, potasyum, fosfor ve kükürt gibi besin maddeleri bakımından oldukça zengindir. Bu nedenle, kompost yapımında kullanılabilir veya doğrudan toprağa karıştırılarak bitkilerin beslenmesine yardımcı olabilir.Sarımsağın antifungal (mantar önleyici) ve antiparazitik (parazit önleyici) özelliklerinden yararlanmak için evde kolayca bir karışım hazırlayabilirsiniz. İşte nasıl yapacağınız:     Bir tencereye 1 litre su doldurun.     4

Unu Dondurucuya Koymanın Faydası

Unu dondurucuya koyun, bu çok basit hareket 1 dakikada hayatınızı kurtarır: Deneyin ve göreceksiniz Un, tahılların veya diğer ürünlerin öğütülmesiyle elde edilen temel bir gıda maddesidir. İtalya'da özellikle iki tür un oldukça yaygındır: yumuşak buğday unu ve makarnalık buğday unu. Yumuşak buğday unu, İtalya'nın orta kuzey bölgesinde daha yaygınken, makarnalık buğday unu güney İtalya'da sıkça kullanılır ve irmiğin ana kaynağıdır. Unun dondurucuya konması, sadece bir dakikanızı alacak ve hayatınızı kolaylaştıracak basit bir yöntemdir. Peki, bu neden bu kadar önemli? Hemen açıklayalım. Buğday Tanelerinin Yapısı Buğday taneleri, kepek, ruşeym ve endosperm olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Kepek, tanelerin dış kısmını oluşturan ve bol miktarda vitamin içeren kısımdır. Ruşeym ise endüstriyel olarak genellikle uzaklaştırılan, çünkü unun raf ömrünü kısaltan besin açısından zengin bir bileşendir. Endosperm ise nişasta ve protein açısından zengin olan kısımdır ve unun büyük bir

1 Kaşık Karbonat Kullanmanız Yetiyor (Bahçe İşlerinde Yanınızdan Sakın Ayırmayın)

Mutfaktan envai çeşit işimize yarayan bir şey varmış bahçede kullanabileceğimiz! Hem de süper ucuz! Tahmin et ne? Karbonat! Evet, yanlış duymadın. Karbonat bahçende işinize yarayacak tonla numara var. Hadi gel şimdi, seni karbonatla bahçede en iyi arkadaş yapan 10 süper kolay uygulama ile tanıştırayım. Doğal Mantar İlacı: Karbonat bahçende mantar hastalıklarını önlemek için doğal ilaç olarak kullanılabiliyor. Bir litre suya bir yemek kaşığı karbonat ve birkaç damla sıvı sabun karıştır. Kara leke veya başka mantar sorunları olan bitkilerin üzerine bu karışımı sık. Haftada bir veya iki kere, sorunun durumuna göre tekrarla. Yabancı Ot Bitirici: Kimyasallara bulaşmadan yabancı otlardan kurtulmak mı istiyorsun? Karbonat yine imdadına yetişiyor! İstemediğin otların üzerine doğrudan karbonat serpiştir. Dikkat et, sevdiğin çiçeklere veya bitkilere gelmesin tabii! Karbonat, otların hücre duvarlarını bozarak kurumalarını ve ölmelerini sağlar. Haşere Kovucu: Haşereler bahçendeki bitkileri

ZEYTİN YAPRAĞI ÇAYI İLE ŞİFA BULUN

AKDENİZ İNSANININ UZUN YAŞAMA SIRRI ZEYTİN YAPRAĞI ÇAYI NASIL YAPILIR? NELERE İYİ GELİR? Kuran-Kerim'de adı geçen meyve o! Şimdilerde Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü tarafından doğal antibiyotik olarak tavsiye edilen ve Canan Karatay, Ahmet Maranki,   İbrahim Saraçoğlu gibi pek çok uzman tarafından da önerilen bu çayı hayatınızdan asla eksik etmeyin. Zeytin ağacı hem meyvesi hem de yaprakları ile belki de doğada bulunan en şifalı bitkilerden birisidir. Özellikle zeytin ağacının oldukça eski tarihlerden beri şifalı yanından faydalanıldığı ve tıbbi olarak da tedavi edici olarak kullanıldığı bilinmektedir.  Pek çok hastalığa derman olan zeytin yaprağını sizde evinizde çay olarak tüketebilirsiniz. Zeytin Yaprağı Çayı İle Şifa Bulun -Menenjit ve hepatit gibi hastalıklarda iyi gelmektedir. -Tıbbi açıdan pek çok hastalık için faydalı olduğu bilinmektedir. Özellikle tansiyon için oldukça faydalıdır. -Şeker ve tüberküloz için de güçlü bileşenleri sa

Domateslere Çok İyi Geldiği Bililen 6 Ev Yapımı Karışım

Kimyasal gübrelerle uğraşmak yerine bahçenizi doğal karışımlarla çoşturmaya ne dersiniz? Toprak dostu ve bitkilerinizin daha sağlıklı büyümesini sağlayan birçok doğal yöntem var. Kahve telvesinden muz kabuklarına, büyüklerimizin, atalarımızın tecrübelerinden faydalanarak hazırlayabileceğiniz 6 harika gübreyi birlikte keşfedelim. 1 - Doğal bakterilerin gücünden faydalanın! Birçok sebze için harika bir doğal gübre. Hazırlaması çok kolay: Eşit miktarda pirinç yıkama suyunu ve sütü karıştırın. Hemen kullanmayın, birkaç gün fermente olmasını bekleyin. Ekşi bir koku geldiğinde seyrelterek bitkilerinizin dibine dökün. Bu sayede besin alımını arttırır ve daha güçlü büyümelerini sağlarsınız. 2 - Yumurta kabukları, kalsiyum karbonattan oluşur ve domates bitkileri için harika bir doğal gübredir. Kabukları kırın ve domateslerin dibine serpiştirin veya toprağa karıştırın. Bu sayede kalsiyum yavaş yavaş toprağa salınacak ve domatesleriniz ihtiyacı olan kalsiyumu sürekli alabilecektir. Kalsiyum, bi

Mutfakta Biberiye İle Çözebileceğiniz Değişik Sorunlar

Mutfağınızın bu yerine bir dal biberiye koyun ve büyük bir sorunu çözeceksiniz. Evet, yanlış duymadınız! Hepimizin evinde karşılaştığı büyük bir sorunu çözmek için tek yapmanız gereken, bir biberiye dalını mutfağın belirli bir yerine koymak. Peki, bu nasıl mümkün olabilir? Hadi detaylarına bakalım. Öncelikle, biberiye bitkisinin ne kadar mucizevi olduğunu söylemekle başlayalım. Bu aromatik bitki sadece yemeklerinize lezzet katmakla kalmaz, aynı zamanda sağlık ve ev kullanımı açısından da birçok fayda sunar. Ancak, bugünkü konumuz biberiyenin başka bir yönü: evimizdeki can sıkıcı sorunları çözmedeki yeteneği. Biberiye Dalını Mutfağınıza Yerleştirin Bir dal biberiye alın ve mutfağınızda belirli bir yere yerleştirin. Basit, değil mi? Peki, bu ne işe yarayacak? İşte asıl şaşırtıcı nokta burada başlıyor. Biberiye, doğanın bize sunduğu olağanüstü bir hediye.  Biberiyenin kendine has aroması ve doğal bileşenleri, evde karşılaştığınız birçok soruna karşı etkili bir çözüm sunar. Bu yöntemi