Ana içeriğe atla

Doğum Yılınızın Son Rakamı Nedir? O Rakam Sizinle Alakalı Birçok Özelliği Ortaya Çıkarıyor!


Doğduğumuz yılın hayatımızdaki etkisi oldukça büyüktür; özellikle de son rakamı. 0’dan 9’a kadar tüm rakamlara karşılık gelen; hava, ateş, toprak, tahta ve su olmak üzere elementler mevcuttur. Bu elementler, insanların karakter özellikleri ve kişilik yapılarıyla ilgili birçok bilgiyi açığa çıkarabilme özelliğine sahiptir.


Şimdi doğum yılınızın son rakamını ele alarak elementinizi bulmalısınız. Örneğin 1987 yılında dünyaya geldiyseniz, bu tarihin son rakamı olan “7”yi seçin; 7 rakamı ateş elementine girer. Elementinizi bulduktan sonra özelliklerinizi okumaya başlayabilirsiniz.

Eğer doğum yılınızın son rakamı 0 ya da 1 ise HAVA, 2 ya da 3 ise SU, 4 ya da 5 ise TAHTA, 6 ya da 7 ise ATEŞ, 8 ya da 9 ise de TOPRAK ile ilgili yazılanlar sizi anlalıyordur.




Element #1 : HAVA (rakam:0-1)

Örnek: 1980, 1981, 1990, 1991

Hava elementine ait bir enerjide dünyaya geldiyseniz, güçlü ve sağlam bir karaktere sahipsinizdir. Aynı zamanda, özgürlükçü bir kişiliğiniz vardır ve ağzınız da oldukça sıkıdır.



Kendi kararlarınız doğrultusunda hareket etmeye oldukça heveslisinizdir. Tutarlı ve aşkla yaşamak istersiniz.


Bunun dışında, sizler hayatta tam olarak ne istediğini bilen insanlarsınız. Amaç ve hedeflerinizi gerçekleştirmek uğruna her şeyi yapabilirsiniz. Ayrıca, güce, lüks eşyalara ve paraya olan arzunuz ön plandadır ve bu da sizler için bir dezavantaj olabilir. Son olarak, sizler hatalara tahammül edemeyen azimli bir yapıya sahipsinizdir.



Element #2: SU (2-3)

Örnek: 1992,1982,1993,1983,1972,1973


Su elementi enerjisiyle doğan insanlar merhametli, cazibeli ve sempatik olurlar. Gelişmiş bir hayal kurma yeteneğine sahip, oldukça becerikli insanlardır. Siz bu enerjide dünyaya geldiyseniz, sanatla alakalı mesleklerde oldukça başarılı olursunuz. İç güdüleriniz son derece gelişmiştir ve olağanüstü düzeyde detay odaklı hareket edersiniz.



Element #3: TAHTA (4-5)

Örnek: 1984, 1974,1994, 1985,1975,1995

Tahta elementi enerjisinde doğanlar kendinden emin ve gayretli insanlardır. Siz de bu rakamların enerjisini taşıyorsanız, özgünlüğe ve yeni tecrübeler edinmek için tam anlamıyla can atıyorsunuz demektir.


Dünyayı tuhaf yerleriyle ve bilmeceleriyle keşfetme hayalini kurarsınız daima. Bununla birlikte, asla bencil ve egoist davranışlar sergilemezsiniz.



Element #4: ATEŞ (6-7)

Örnek: 1976, 1986, 1996, 1977, 1987, 1997


Ateş elementi enerjisi altında dünyaya gelen insanlar gerçek birer maceraperesttirler ve hayatta daima dünya turuna çıkmayı hayal ederler. Bir şeylere, düşünmeden ve çok hızlı bir şekilde karar verme ve atılma huyları vardır.


Bununla birlikte, eğer siz de bu rakamların enerjisiyle dünyaya geldiyseniz, insanları nasıl ikna edeceğini iyi bilen sevimli ve doğal birisinizdir.



Element #5: TOPRAK (8-9)

Örnek: 1978,1988,1998,1979, 1989,1999

Toprak elementi enerjisinde dünyaya gelen insanlar güvenilir ve girişkenlerdir. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünürler ve mantıksız olan hiçbir şey yapmamaya çalışırlar.


Siz de bu rakamların enerjisiyle dünyaya geldiyseniz, planlı yaşayan, disiplini ve düzeni seven bir yapınız vardır. En büyük korkunuz alışılmadık ve bilinmedik durumlardır.



Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...




Görsel kaynaklar:
  • Anonim
İçerik Kaynakları :
  • Anonim


ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Japon Çocuklarının Uysal Olma Nedenleri (Muhteşem, Herkes Okumalı)

Japon halkının karakteri dünyada birçok kesimlerce beğenilmektedir. Onların, aşırı büyük trajedileri muazzam bir stoacılıkla karşıladıklarını görürüz. Hiçbir durumda kontrolü ve kolektif bilinci kaybetmezler. Ayrıca, başkalarına gösterdikleri büyük saygı ve iş ahlakı ile bilinirler. Sadece Japon yetişkinler değil, çocuklar da Batı dünyasında gördüğümüz şeylerden çok farklıdır. Çok genç yaştan itibaren, yumuşak huylu ve nazik olmak ile meşhurlardır. Japon çocuklar öfke nöbetlerine girmez ve kontrolü kaybetmezler. “ Başarısız bir şekilde kendi tepkilerini kontrol etmeye çalışmak, korkunun köleliğine yol açan senaryosudur. ” – Giorgio Nardone Japonlar, kendini kontrol etme, saygı ve dizginleme değerlerinin hakim olduğu bir toplum oluşturmayı nasıl başardı? Çok katı oldukları için mi disiplinli bir topluma kavuştular? Ya da belki, çocuk yetiştirme stratejileri etkili kalıpları mı içeriyor? Bu konuyu daha ayrıntılı olarak inceleyelim. Japonlar aileye çok öne

Temizlikte Asla Sirke Kullanmamanız Gereken 6 Yer

Kimyasal kullanmamak için çoğu zaman ev temizliğinde sirke kullanırız. Ancak ev temizliğinde sirke her zaman yarar sağlamıyor. Evinizde kullandığınız birçok noktada sirke yarar yerine zarar verebiliyor. İşte ev temizliğinde asla sirke kullanmamanız gereken yerler. Sirke yemekler dışında temizlik konusunda da çoğu ev hanımının kurtarıcısı haline geldi. Yer silmeden çamaşır makinesinde yumuşatıcı olarak kullanmaya, dibi tutmuş tencereleri temizlemeye kadar daha birçok şeyde sirke kullanılıyor. Ancak sirke ev temizliğinde bir numaralı yardımcınız olsa da asla kullanılmaması gereken yerler var. İşte ev temizliğinde sirkeyi kullanmamanız gereken yerler 1 : Granit ve mermer mutfak tezgâhları  : Sirke içerisinde yer alan yoğun miktardaki asit nedeniyle granit ve mermer yüzeylere zarar verebilir, lekelenmeler oluşmasına neden olabilir. 2 : Ütüdeki yanık lekeleri  : Bayanların korkulu rüyası haline gelen ütü üzerine yapışmış yanık lekeler

Çamaşır Yumuşatıcının Harikalar Yarattığı Hiç Tahmin Edemeyeceğiniz 7 Yer

Bazı temizlik malzemeleri kullanım amaçlarının dışında da kullanılabiliyorlar. Evinizde kullandığınız birçok temizlik ürünü farklı alanlarda da kullanılabiliyorlar. Bunlardan biri de yumuşatıcı. Sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmıyor aynı zamanda evinizin pırıl pırıl olmasını sağlıyor. Kulağa garip gelse de yumuşatıcılar, temizlik ürünlerinden daha fazla işe yarıyorlar. Yumuşatıcıyla yapabileceğiniz yedi farklı şeyi gördükten sonra siz de hak vereceksiniz. 1- Pencereler :  Pencereleriniz mi kirlendi? Sıkıntı yok! Hemen suyun içine yumuşatıcı ekleyin. Sprey şişesine koyup pencerelerinize sıkın ve kuru bezle camlarınızı temizleyin. Pencerelerinizin nasıl parladığını görünce siz bile şaşıracaksınız! 2- Yerler :  Yumuşatıcılar, sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmaz aynı zamanda yerleri de pamuk gibi yapar. Ilık suyla yumuşatıcıyı karıştırın ve karışımla yeri paspaslayın. Yerde en ufak bir toz kalmayacak ve sert zemininizin yumuşadığını

Asla Buzdolabına Koymamanız Gereken 11 Yiyecek -

Mesela ekmeği buzdolabında mı, dondurucuda mı yoksa ekmek kutusunda mı saklamalıyız? Domatesi dolaba mı yoksa mutfak dolabına mı koymalıyız? Buzdolabına konulmaması gereken yiyecekler hakkında ne kadar bilgimiz var? Bazı yiyecekler tamamen buzdolabının dışında tutulmalı. Bunlardan en fazla tartışılanı kuşkusuz tereyağı oldu. İnsanlar tereyağını nasıl ve ne kadar süre dolabın dışında tutabileceklerini tartıştı. Dolaba konan yağı sürmek zor, peki ne yapmalıyız? Araştırmalar tereyağını ambalajından çıkarmadan buzdolabında saklamamız gerektiğini ve kullanmadan 10, 15 dakika önce çıkarmamızı söylüyor. Çünkü tereyağı pastörize sütten yapılıyor ve uzun süre dışarıda kalınca bozulma ihtimali artıyor. Tuzlu tereyağının bozulma süresi daha düşük çünkü tuz, bozulma oranını azaltıp bakterileri uzak tutuyor. Özetle, tereyağını tüm hafta boyunca dışarıda tutmanız önerilmiyor ama birkaç saat dışarıda kalmasında da sorun yok. Bazı yiyeceklerse tamamen buzdolabının dışın

Oğlunu Kaybeden Babanın Çocukları Hala Hayatta Olan Anne ve Babalara 9 Tavsiyesi +

Çocuklarınızın her daim yanınızda olacağını düşünerek hata ediyorsunuz. İşimizle ve diğer sorunlarla o kadar meşgulüz ki hayatımızdaki en değerli varlıkları unutuyoruz. Evlat acısını kimsenin tecrübe etmemesi söylenir. Richard Pringle ismindeki babanın Hughie ismindeki oğlu geçtiğimiz yaz beyin kanaması geçirdikten sonra hayatını kaybetti. Acılı baba, şimdi diğer anne ve babaların okumasını istediği 9 maddelik bir liste oluşturdu. Bütün anne ve babaların okuması gerekiyor. Minik Hughie henüz 3 yaşındayken hayatını kaybetti. Baba, Mirror’a “Beyin kanaması geçirme şansı sadece %5’ti. Maalesef %5’lik ihtimal gerçekleşti” dedi. Oğlunu kaybettikten bir yıl sonra Richard diğer anne ve babaların okumasını istediği 10 maddelik bir tavsiye listesi hazırladı. Okuyanlar hem duygulandılar hem de herkesin okuması için hızla paylaştılar. İşte Richard’ın evlatları hayatta olan anne ve babalara 10 tavsiyesi:     1. “Çocuklarınızı ne kadar öperseniz öpün size az geli