Ana içeriğe atla

ÇOK YEMEDİĞİNİZ HALDE KİLO VEREMİYOR MUSUNUZ? İŞTE 6 SEBEBİ...

Haftalardır diyet yapmanıza rağmen yine de kilo veremiyorsanız, dikkat! Tartı ibresinin hala aynı rakamı göstermesinin nedeni beslenmenizde yaptığınız bir hata değil, hastalık olabilir! Bazı hastalıklar kilo vermeyi önleyebiliyor veya hızla kilo almaya sebep olabiliyor.

Uzman yardımıyla kilo verememenin altında yatan etkenin bir hastalık olup olmadığı tespit edilebiliyor.

Eğer altta yatan neden bir hastalıksa doktorunuzun önerdiği ilaçlar, diyetisyenin size uygun oluşturmuş olduğu tıbbi beslenme programı ve düzenli sporla hem sağlıklı hem de daha hızlı kilo verebilir, diyet yapmıyorsanız kilonuzu koruyabilirsiniz. 1- Hipotiroidi

Tiroit, boynun ön kısmında bulunan, metabolizmayı doğrudan kontrol eden farklı hormonları üreten ve salan küçük bir bezdir. Hipotiroidi hastalığında tiroit bezi düzgün çalışmıyor.

Sonuç olarak, yetersiz miktarlarda tiroit hormonu üretiliyor ve metabolizma yavaşlıyor. Metabolizma yavaşlarsa zayıflamak oldukça güçleşiyor. Bu nedenle hipotiroidi hastalığı olan kişilerin genellikle kilo alıyor.

Depresyon, yorgunluk, eklem ağrısı, kas ağrısı, halsizlik, azalmış tat, kırılgan saç ve tırnaklar Hipotiroidi’nin diğer belirtilerini oluşturuyor. 2- Cushing Sendromu Kortizol, adrenal bezleri tarafından üretilen önemli bir hormon. Yağ, protein ve karbonhidratların enerjiye dönüşmesine yardımcı oluyor.

Cushing Sendromu, kortizolün aşırı üretilmesi veya kortizolün anormal regülasyonu ile karakterize edilen metabolik bir hastalık. Vücutta çok fazla kortizol olması, özellikle vücudun orta bölümünde, yüzde, sırt üstünde ve omuzlar arasında aşırı kiloya neden olabiliyor.

Cushing Sendromu kilo vermeyi zorlaştırmanın dışında ek olarak yara iyileşmesinde gecikme, yorgunluk, kaslarda güçsüzlük ve baş ağrısı gibi problemlere de sebep olabiliyor. 3- İnsülin direnci Glikoz, sindirim sisteminden kan dolaşımına doğru ilerleyerek pankreastan insülin salınımını uyarıyor.

Normalde, insülin glikozu bağlıyor, hücrelere ve dokuların enerji için glikoz kullanmasına yardımcı oluyor. Glikoz kan dolaşımında azaldığında, pankreastan insülin salınımı durduruluyor. İnsülin direnciniz varsa, hücreler insülin hormonun hareketine iyi yanıt vermiyor.

Sonuç olarak, bu hücreler glikozu düzgün şekilde almıyor ve kan dolaşımındaki glikoz seviyeleri yüksek kalıyor. Sürekli yüksek glikoz seviyeleri de pankreastan insülinin sürekli salınmasını tetikliyor.

Bu durum kan dolaşımında ve enerji açlığı olan hücrelerde yüksek insülin ile glukoz düzeylerine neden oluyor. Sonuç; kilo kaybını engelleyebilecek açlık artışı ve alınan kilolar. 4- Polikistik Over Sendromu Polikistik Over Sendromu doğurganlık çağındaki kadınlar arasında sık görülen hormonal bir bozukluk. Bu hastalığın ismi boyutları artmış yumurtalıkların dış yüzeyindeki çok sayıda küçük kistlerden oluşuyor.

Adet döngüsünde düzensizlik veya uzamış periyodlar, tüylenmede artış, akne ve obezite bu sendromda sıklıkla görülen problemler. Polikistik Over Sendromu‘nun kilonun artışına etkilerinden biri insülin direnciyle oluyor.

İnsülin direncine ek olarak yumurtalıklarda üretilen testosteronun artması da kilo artışını etkiliyor. 5- Kansızlık (anemi) Mineral olarak demir, vücudumuzun her bir hücresinde kullanılıyor. Kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşınmasını sağlamasının yanında birçok enzimin yaşamsal parçasını oluşturuyor ve sistemimizdeki pek çok önemli biyolojik işlemi de başlatıyor.

Özellikle kadınlarda sık görülen kansızlıkta, vücutta demir düşükken, metabolizmanın taleplerini karşılayacak kadar enerji toplamak daha zor oluyor. Bunun sonucunda yorgunluk, uyuşukluk ve sinirlilik problemleri gelişebiliuor.

Yorgunluk nedeniyle fiziksel hareketlerde azalma, enerjiyi arttırmak için de daha fazla gıda tüketimi olabiliyor. Bu durum da kilo artışına yol açabiliyor. 6- Hormonal bozukluklar Metabolizma her kişide farklı çalışıyor. Bu farklılık çevresel etmenler, genetik yapı ve hormonlara bağlı olarak oluşuyor. Hormonlar büyüme, gelişme, üreme gibi olayları kontrol etmesinin yanı sıra metabolizmayı da etkileyerek kilo almayı veya kilo kaybını kontrol ediyor.

Tiroit ve insülin hormonunun dışında leptin hormonu, büyüme hormonu, aldesteron, progesteron, prolaktin, kortizol, ghrelin gibi hormonlar vücudun denesini sağlıyorlar. Bu hormonlarla ilgili bir bozukluğun ortaya çıkması halinde metabolizma etkileneceği için diyet yapılsa bile kilo vermek zorlaşabiliyor. Anormal iştah artışları, açlık- tokluk mekanizmasında bozukluklar, adet düzensizlikleri, sağlıksız besin tercihleri, uyku bozuklukları, vücutta şişlikler ve ağrılar görülebiliyor. Bunlar diyet sürecini olumsuz etkileyebiliyor, kilonun kaybını önleyebiliyor.

Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...

Görsel kaynaklar:

  • https://steptohealth.com/wp-content/uploads/2016/02/grated-lemon.png
İçerik Kaynakları :
  • http://www.thankyourbody.com/31-ways-to-use-lemon-peel/

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

AYAK BAŞ PARMAĞININ YANINDA OLUŞAN KEMİK ÇIKINTISI (BÜNYON) NASIL GEÇER?

BÜNYON NASIL TEDAVİ EDİLİR? BÜNYON NASIL GEÇER? Ayak baş parmağının yanında oluşan kemik çıkıntısı bünyon, ilk oluştuğu anda önlem alınması gereken bir rahatsızlık. İşte bünyon tedavisi için bilmeniz gereken 6 etkili yol... Stilettolardan uzak durun Bünyon rahatsızlığını engellemek istiyorsanız ilk yapacağınız şey uzun topuklu stilettolardan uzak durmak olmalı. Uzmanlar sıkı ve yüksek topuklu ayakkabılar giymenin kemiğin bu darbeleri almasına daha çok katkı sağladığını bildiriyorlar. Sonrasında da özellikle fazla yağ barındıran yiyecek tüketiminden vazgeçmeniz gerekiyor. Çünkü fazla kilolar, bünyon oluşumunu hızlandırıyor... Masaj topu kullanın Masaj topunu ayağınızın altına koyun ve yuvarlayın. Topuğunuzdan hafifçe bastırarak masaj topunu yavaş yavaş ayak parmaklarınızın arasına alın.  İleri geri hareketlerle özellikle ayak baş parmaklarınıza ve bünyonun olduğu bölgeye masaj yapmaya devam edin. Ayak egzersizleri yapın Ay

Bulaşık makinesine sirke koyarsanız...

Sirke, neredeyse her alanda mucizeler yaratabilen bir malzeme. İnsan sağlığından günlük temizlik işlerine kadar pek çok farklı alanda kullanılabilen bu mucizevi malzemeyi bulaşık makinenizde kullanmayı hiç düşündünüz mü? Eğer düşünmediyseniz, şimdi tam sırası! Bulaşık makinesine sirke koymak sizi su lekelerinden bir çırpıda kurtaracak ve bulaşıklarınız en doğal yoldan temizlenerek içinizi bir kat daha rahatlatacak. Beyaz sirkeyi kullanırken deterjan gözünü kullanmamanız gerektiğini unutmayın! Bu durum makinenizin etkinliğine zarar verebileceğinden sirkeyi bir kasenin içinde makinenin üst rafında bulundurun. Böylece yıkama ve durulama suyuna sirkenin kısa sürede karışmasına da olanak sağlayabilirsiniz. Suyun bıraktığı izlerden kurtulun! Kireçli şehir suları; bulaşık makineniz ne kadar etkin bir çalışma sistemine sahip olursa olsun cam yüzeylerde hiç görmek istemeyeceğiniz lekeler bırakıyor. Bu lekeler kirli olmasa bile bardakların, tabakların temizlenmediği

Öğrencisinden Ev Hanımına "Makarna Pişirme" Konusunda Bile Hemen Herkesin Doğru Sandığı 9 Büyük Yanlış

Dünyanın en kolay yemeği olan makarnayı yapıyorsunuz ama bir gariplik var ve dışarıda "yediklerim böyle olmuyordu" diyorsanız muhtemelen ufak püf noktaları atlıyorsunuz. Hatta dürüst olalım, atladığınız küçük bir kaç püf noktasından ziyade yaptığınız çok vahim hatalar da olabilir... İşte işinin ustalarından aldığımız tüyolarla, size makarna yaparken asla ve asla yapmamanız gereken 9 doğru bilinen yanlıştan, hatta bize göre 9 çok kritik hatadan bahsedeceğiz bu aşağıda...  YANLIŞ 1 -) Suya tuz eklerseniz su daha çabuk kaynar  : DOĞRUSU :  Kaynayan suya tuz eklerseniz kaynama derecesini arttırır. Bu yüzden makarnaya lezzet amaçlı tuz atmalısınız, onun pişme hızını arttırmak için değil. Ve aslında su kaynamadan tuz koymamalısınız, ama makarnaları atmadan önce yani su kaynadıktan sonra eklemelisiniz. Aksi takdirde, makarnanızın yavan bir tadı olacaktır. İhtiyacınız olan tuz miktarı tamamen sizin zevkinize bağlıdır, ancak tencereye koyduğunuz tuzun aslında çok

Senede 1 Bu Karışımı Evine Uygulayanın Evine Böcek Girmez.

Senede 1 Bu Karışımı Evine Uygulayanın Evine Böcek Girmez Evinizden çıkmayan inatçı böceklerinden kurtulmak için bu karışımı hazırlamalı ve 4-5 gün üst üste uygulamalısınız. Ardından böceklerin kaçtığını, kaçmayanların da öldüğünü göreceksiniz. Özellikle hamam böceği görünümü ve hareketleri nedeniyle oldukça ürkütücü ve tiksindirici bir haşeredir. Birçok kişi karşı karşıya gelmekten bile korkarken kimileri de düşünmeye dahi dayanamaz. Tüm bunların yanında kimse evinden sürekli olarak üreyen hamam böceği ailesinden birey görmek istemez. Marketlerde satılan kimyasal ürünleri kullanarak kendinizin ve evdeki sevdiklerinizin sağlığını riske atabilir ya da kendi böcek savıcı ilacınızı kendiniz hazırlayabilirsiniz. Çünkü bu böcekler ile mücadele etmezseniz evinize sık sık bakteri taşıyacaklar, kısa sürede hastalık derecesine varan sonuçlar ile karşılaşabileceksiniz. Doğal böcek ilacı nasıl hazırlanır? Vereceğimiz tarifi uygulamadan önce ilk olarak aşa

Ürik Asidi Düşürmek İçin Tüketilmesi Gereken Besinler

Gut hastalığı, böbrek taşı ve böbrek yetmezliğine neden olabilecek kadar ciddi bir durumdur... Dengeli beslendiğiniz sürece ürik asit düzeylerinin yükselmesini önlemiş olacaksınız. Bununla kalmayıp toksinleri vücudunuzdan uzaklaştırabilirsiniz. Ürik asit,vücutta bulunan pürinleri parçalar ve böylelikle kimyasal oluşturur. Pürin bulunan gıdalar şunlardır: Karaciğer Balık Deniz ürünleri Fasulye Bezelye Soğuk söğüş et Soda Alkolsüz Bira (Malt İçeceği) Çoğu zaman, vücut ürik asidi kan yolu ile çözer. Daha sonra böbrekleri dolaşarak idrar yoluyla atılımı sağlanır. Bunca şeye rağmen, bazı kişilerin bunu yeterli miktarda yok etmeleri mümkün olmuyor. Bunun ana sebebi, vücudun bu kimyasalı olması gerekenden daha çok üretmesidir. Bu problem sonucu çeşitli rahatsızlıklar meydana gelebilir: Ürik asit kristalize olarak böbrek taşı oluşturur. Ürinde pH değişimi de böbrek taşlarına sebep olur. El ve ayak parmaklarında aşırı ve sürekli enflamasyon ve bu da çok fazla

Çamaşırlarınızı Çok Daha Temiz, Parlak ve Canlı Hale Getirecek 13 Özel Yıkama Taktiği

Çamaşır yıkamak muhtemelen en sıkıcı ev işlerinden biridir ve bunun çözümü için neredeyse hiçbir yol yoktur. Mühendisler her zaman bizler için yeni ev aletlerini icat ederler hatta artık uzaktan bile kontrol edilebilen bir tür çamaşır makinesi bile var ama hala bu süreç hiç keyifli değil. İstatistiklere göre, kadınlar yaklaşık olarak günde 17 dakika çamaşır yıkıyor. Bu yazıda sizinle; çamaşırlarınızı ayırmak, çamaşırlarınızı yıkamak ve çamaşırlarınızı kolayca kurutmak için harcadığınız zamanı önemli ölçüde azaltabilecek bazı hileleri paylaşacağız. Sizler için çamaşırları hızlı ve basit bir süreç haline getirecek öneriler listesi hazırladık. 1. Çamaşırlarınızı beyazlatmak için çamaşır makinenize bir miktar aspirin hapı koyun. Bazı insanlar, sıklıkla ortaya çıkan sarı ter lekeleri nedeniyle beyaz kıyafetleri giymekten kaçınmayı ister. Artık güzel, beyaz bir gömleği giymekten hiç korkma, sana iyi haberlerimiz var! Birkaç aspirin hapını çamaşır makinesine

Karaciğerinizin Toksinlerle Dolu Olduğunun 6 Belirtisi

Vücudumuzun en büyük organı olan karaciğer çok yoğun çalışan bir fabrika gibidir. Kendi kendini yenileme yeteneği yüksek bir organdır. Bir yandan ağızdan alınan tüm yiyecek ve içeceklerin, diğer yandan hemen hemen tüm ilaç ve besin takviyelerinin sindirilmesi, vücuda yararlı hale getirilmesi, kullanılmayan ve vücuda zarar verebilecek şekle dönüşen kısımlarının zararsız hale getirilerek vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar.  Öte yandan vücudunuzun da en karmaşık organıdır. Bu nedenle iyi bakmanız gerekir. Karaciğeriniz sizin için her şeyi yapıyorken, sizin de onunla ilgilenmeniz gerekir. İşte karaciğerinizin verdiği 6 yardım sinyali! 1- Karaciğer etrafında acı : Karaciğerinizin etrafında acı hissediyorsanız bu bir işaret olabilir. Bazen hafif olan bu ağrı bazense de şiddetlenebilir. Karaciğerin görevlerinden biri vücudun atıklarını filtrelemesidir. Eğer karaciğerinizde acı hissediyorsanız hemen doktora başvurun. 2- Ayak ve eklem şişmesi : Vücudun

İNANILMAZ BİR ŞEY... ARTIK HERKES EVİNDE BÖYLE YAPIYOR...

Çamaşır yıkamak bazen sinir bozucu olabiliyor. Ancak yıkandıktan sonra çamaşırlarınızın kokusu bütün sinirinizi alıyor. Bazıları ise çamaşırları yanlış modda yıkadığından dolayı çamaşırlar mahvolabiliyor. Keşke farklı konular üzerine binlerce kitap varken,çamaşırı doğru yıkamak üzerine bir ansiklopedi olsa diyor insan.Genelde herkes kıyafetlerdeki etiketlerdeki tavsiyeye göre ayarlar çamaşır makinesinin derecesini. Ancak bazen tavsiye edilen derece yıkamanıza rağmen kıyafetlerinizin tam olarak temizlenmediğini düşünürsünüz.Eğer siz de bu tür bir sorun yaşıyorsanız eski ancak etkili bir yöntemle sorununuzu çözebilirsiniz. Öğreneceğiniz yöntemle bundan sonra kıyafetleriniz hem güzel yıkanacak hem de parlayacak. İşin sırrı beyaz sirke. Kıyafetleriniz üzerinde inanılmaz etkisi var. 1- Kalıcı lekeleri çıkarır: Lekesi çıkmayan kıyafetinizi önce soğuk suda elinizle yıkayın. Daha sonra lekenin üzerine beyaz sirke dökün. Bundan sonra ise kıyafetinizi normal şeki

Yumuşatıcının Harikalar Yarattığı Hiç Tahmin Edemeyeceğiniz 7 Yer

Bazı temizlik malzemeleri kullanım amaçlarının dışında da kullanılabiliyorlar. Evinizde kullandığınız birçok temizlik ürünü farklı alanlarda da kullanılabiliyorlar. Bunlardan biri de yumuşatıcı. Sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmıyor aynı zamanda evinizin pırıl pırıl olmasını sağlıyor. Kulağa garip gelse de yumuşatıcılar, temizlik ürünlerinden daha fazla işe yarıyorlar. Yumuşatıcıyla yapabileceğiniz yedi farklı şeyi gördükten sonra siz de hak vereceksiniz. 1- Pencereler :  Pencereleriniz mi kirlendi? Sıkıntı yok! Hemen suyun içine yumuşatıcı ekleyin. Sprey şişesine koyup pencerelerinize sıkın ve kuru bezle camlarınızı temizleyin. Pencerelerinizin nasıl parladığını görünce siz bile şaşıracaksınız! 2- Yerler :  Yumuşatıcılar, sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmaz aynı zamanda yerleri de pamuk gibi yapar. Ilık suyla yumuşatıcıyı karıştırın ve karışımla yeri paspaslayın. Yerde en ufak bir toz kalmayacak ve sert zemininizin yumuşadığını g

Çürüyen Domateslerini Çöpe Atmak Yerine Bir Saksının İçine Koydu– Birkaç Haftada Gördüğüne İnanamadı

Evinizde siz de atmak yerine aynısı yapabilirsiniz. Bir kaç hafta sonra görecekleriniz sizi çok mutlu edecek, inanın... Bahçeyle uğraşmayı hepimiz severiz. Toprağı kazmak, sebze ve meyve dikip doğayla uğraşmak hepimizi rahatlatır. Hem negatif enerjimizi alır, hem de içimize bir güzellik huzur verir. Hele bir de o ektiğimiz meyve, sebzenin büyüdüğünü görmek, işte o parayla alınamayacak kadar güzel bir duygudur. Sebze ve meyve dikmek için mutlaka fide veya tohuma ihtiyacınız yok. Mesela çürümüş domatesler bile işe yarıyor. Muhtemelen çürüyen domateslerinizi çöpe atıyorsunuz. Peki çürüyen domateslerle sınırsız sayıda domates elde edebileceğinizi biliyor muydunuz? Pazara ya da markete gidip taze domates almak yerine kendiniz domates yetiştirebilirsiniz. Her şey planlandığı gibi giderse sonuçları birkaç hafta içinde göreceksiniz. İlerleyen zamanlarda lezzetli domatesler elde edeceksiniz. Domates, patlıcangillerden olan ve ılıman iklimlerde yetişen bol vitamin ve