Ana içeriğe atla

KİMLER KİLO VEREMİYOR?


Siz de ne kadar uğraşırsanız uğraşın kilo veremiyor bir de üstüne üstük daha da alıyorsanız...


Bu bilgiler Karatay Diyeti uygulayarak sağlığına kavuşmuş olan bizim deneyimlerimizden ve Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay’ın  hemen hemen her programda, konferansta, panelde, söyleşide ısrarla dile getirdiği bilgilerden yararlanılarak derlenmiştir.

İşte sürekli diyet yapsa bile sağlıklı bir şekilde kilo veremeyen, verse bile hemen geri alanlar, işte o kiloları verememenizin, verseniz bile hemen almanızın sebepleri bunlar. Bu kurallara dikkat edin, samimiyet ile sadık kalın, görün bakın nasıl zayıflayacaksınız.





BEYNİNE RESET ATMAYANLAR KİLO VEREMİYOR : Daha önceki yaptıkları diyetlerin etkisinden kurtulamayan başka bir deyişle beslenme ile ilgili geçmişte öğrendiklerine reset atamayanlar, bazı kişilerin etkisinde kalanlar kilo veremiyor, verdikleri ise geçici oluyor.



Diyet programı uygulayacak olan kişinin geçmişte beslenmeyle ilgili öğrendiği her şeyi unutması ve beyninden silmesi gerekiyor.




YETERİNCE YAĞ YEMEYENLER KİLO VEREMİYOR : Prof Dr. Canan Efendigil Karatay “yağ yemezseniz yağları yakamazsınız” diyor. Diyetisyenlerin etkisinden çıkamamış ve yemeklerine zeytinyağı koymaya korkanlar, tereyağı ve yağlı et yemeyenler kilo veremiyor.



AZ VE SIK YİYENLER KİLO VEREMİYOR : Bir çok kişinin ara öğünler yiyerek beslendikleri görülmüştür. Oysa “sık sık ve az yemek sizi değil hastalıkları besler” diyor Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay  Günde 3 öğünden fazla yemek yenmemeli ve ara öğünler kalkmalıdır. Öğünler arasında en az 4-5 saat geçmeli ve akşam 20.00 den sonra hiçbir şey yenmemelidir




HER GÜN EN AZ 20 -30 DAKİKA YÜRÜMEYENLER KİLO VEREMİYOR : Kilo veremediğini ifade eden birçok kişinin yeterli miktarda yürüyüş yapmadıkları gözlenmiştir. Bazı kişiler AVM ‘de vitrinlere bakarak 2 saat dolaşmayı yeterli yürüyüş olarak nitelendirmektedir.



Oysa aynı tempoda hiç durmadan en az 20 – 30 dakika yürüyüş yapılması gerekmektedir. Yani alın teri dökmeden kilo verilemiyor.




SU İÇMEYENLER KİLO VEREMİYOR : Günde en az 2-3 litre sıvı alınmalıdır.

GLİSEMİK İNDEKSİ YÜKSEK GIDALAR İLE SAĞLIKSIZ GIDALARLA BESLENENLER KİLO VEREMİYOR : Bir çok kişinin Canan Hanımın mutfağımıza girmemesi gereken diye belirtiği gıdaları yedikleri gözlenmiştir.



Mutfaklara girmesi kesinlikle yasak olan gıdalar:


  • her türlü ekmek (beyaz, kepek, çavdar vb),  simit , kuru ve yaş pastalar, 
  • her türlü tost, 
  • ambalajında diyet/light yazan veya yazmayan grisini galeta ve her cins bisküvi, 
  • pirinç pilavı, 
  • patates,  mısır, 
  • makarna,  börek, poğaça, açma, 
  • şeker çikolata ve her türlü tatlı, 
  • şekerli ve şekersiz reçeller, 
  • şuruplar bal ve pekmezler, 
  • bütün yapay tatlandırıcılar, 
  • hazır veya taze sıkılmış her türlü meyve suyu, 
  • bütün gazlı içecekler, 
  • her türlü kızartma, 
  • bütün hazır çorbalar, 
  • sucuk salam sosis gibi işlem görmüş et ürünleri, 
  • islenmiş tütsülenmiş balık ve etler, 
  • süt tozu krema vb ürünler, 
  • mayonez ketçap ve her türlü hazır soslar, 
  • marketlerde satılan kapalı çiftlik tavukları, 
  • karpuz ve kavun gibi doğal da olsa fazla miktarda şeker içeren glisemik indeksi yüksek meyveler




Ve bunlara dikkat etmeniz şart!

  • Yemekler düşük ısıda uzun süre pişirilmelidir. 
  • Buğulama en sağlıklı pişirme yöntemlerinden birisidir. 
  • Sıcak yemeklerde ve kızartmalarda kesinlikle Ayçiçek ve mısırözü yağı ve her türlü margarin kesinlikle kullanılmamalı, soğuk sıkım sızma zeytinyağı, fındık yağı ve saf tereyağı kullanılmalıdır. 




KAHVALTISINI YAPAMAYAN VEYA EKSİK YAPANLAR KİLO VEREMİYOR : Kilo veremeyenlerin büyük bir bölümünün sabah kahvaltılarını yapmadıkları veya eksik yaptıkları gözlenmektedir. Oysa ki sabahları Karatay Diyeti’ne uygun olarak yapılmış bir kahvaltı, metabolizmayı 4-5 km koşulmuş gibi hızlandırır.



Yani sabah kahvaltıda tereyağı, 2 adet yumurta, 10 adet zeytin, avuç içi büyüklüğünde peynir, bir çay bardağı dolusu ceviz veya kavrulmamış badem veya kavrulmamış fındık, istediğiniz kadar domates ve yeşillik, 2-3 adet doğal kurutulmuş kayısı yediğiniz zaman 4-5 km koşmuşcasına metabolizmanız hızlanıyor. Başka bir deyişle kahvaltı etmiyorsanız metabolizmanızı hızlandırmak için 4-5 km koşmanız lazım.




BAZI KARBONHİDRATLARI FAZLA YİYENLER KİLO VEREMEZ : Canan Hanım kitabında bazı karbonhidratlar için sınırlama getirmiştir. Örneğin bulgur pilavı için “2-3 kaşık yiyebilirsiniz” derken bazı arkadaşlar öğlen akşam tabaklar dolusu bulgur pilavı yerlerse kilo veremezler.



Ayrıca düşük glisemik indeksli besinlerden fazla miktarda yendiğinde yüksek glisemik yük oluştuğunu da unutmamak lazım.






Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...




Görsel kaynaklar:
  • Prof.Dr.Canan Karatay Kitapları
İçerik Kaynakları :
  • Prof.Dr.Canan Karatay Kitapları
  • Karatay Diyeti
  • Sağlıklı Beslenme

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Pilav Pişirirken Lezzetini Arttırmak İçin Restoranların Bu Gizli Sırlarını Uygulayın

Pirinci pişirmek için sadece su eklemek yaygın bir hatadır. Restoranların lezzetini arttırmak için kullandıkları gizli tekniği sizinle paylaşmama izin verin. 1 - Pirinci nişastasından arındırmak için öncelikle soğuk su altında güzelce yıkayın. Pirinç, doğal olarak nişasta içerir ve bu nişasta pişirme sırasında suya karışır. Suya karışınca da pilavınız bir birine yapışır, tane tane olmaz. Ayrıca bu işlem parlak görünmesini de sağlar. 2 - Su Yerine Et yada Tavuk Suyu Kullanın Suyu, tavuk, sebze veya et suyuyla değiştirin. Et suyu, pirince suyun eşleşemeyeceği zengin, lezzetli bir tat verir.  3 -  Pilavı Önce Kavurun Sadece sıvı yağ ya da sadece ayçiçek yağı ile değil. Her ikisinden de biraz ekleyip, pirinci öncelikle rengi hafif altın rengini alana kadar kavurun. Ayçiçek yağı (zeytinyağı da olabilir) hem tereyağın yanmasını önler hem de pilava parlaklık verir.  Pirinçler altın rengi olduğunda bu hem çok daha hoş bir lezzet verir hem de pilavın tane tane olmasına yardım eder. Üste

Kuru Fasulyenin Gaz Yapmaması Nasıl Sağlanır?

Bol proteinli, lezzetli mi lezzetli kuru fasulyeyi çok seviyor, hatta ne kadar çok yersek yiyelim hiç bıkmıyoruz. Kuru fasulye yanına pilav, cacık ya da turşu olan bir masaya kim oturmaz ki? Kuru fasulyenin gaz yapmaması için ne yapmak gerekir biz biliyoruz. Her güzel şeyin bir bedeli var gibi kuru fasulye yemenin de bir bedeli var, o da ‘’gaz’’ mı diyorsunuz? Hayır, aslında böyle bir bedel yok. Kuru fasulyenin gaz yapmaması için sadece bilmeniz ve yapmanız gereken şeyler var. Bunlar nelerdir gelin bir bakalım… Konunun başlangıç noktasına gelelim; ‘’Kuru fasulye neden gaz yapar?’’ Kuru fasulye bünyesinde midemizin sindiremeyeceği kadar oligosakkarit bulunduruyor. Oligosakkarit, şeker molekülleridir. Midemiz ve ince bağırsaklarımız oligosakkariti sindiremez ve bu yüzden başka sevdiğimiz kuru fasulye olmak üzere diğer tüm baklagiller midede rahatsızlık yaşanmasına sebep olur. Yaşanılan gaz ve mide rahatsızlıklarına çözüm olarak oligosakkaritleri kalın ba

Çamaşır suyu kullanmadan beyazları kar beyaz yapın

Beyaz çamaşırları beyazlatmak için genelde çamaşır suyu kullanmak aklımıza gelir ama bu her zaman en iyi ve en sağlıklı seçenek değil. Neyse ki, çamaşır suyu kullanmadan da beyazlarınızı ışıl ışıl yapmanın birkaç nazik ve doğal yöntemi var. İşte bu yöntemlerden bazıları: 1. Karbonat Mucizesi Karbonat, hem beyazlatma hem de kötü kokuları giderme konusunda harikalar yaratır. Çamaşır makinenizin deterjan gözüne yarım fincan karbonat ekleyin ve her zamanki gibi yıkayın. Karbonat, çamaşırlarınızdaki lekeleri ve griliği azaltarak onları daha beyaz hale getirecektir. İçindekiler: 1/2 bardak karbonat Talimatlar: Kalın bir macun oluşturmak için kabartma tozunu yeterli suyla karıştırın. Macunu doğrudan beyaz kumaş üzerindeki lekeli veya rengi solmuş bölgelere uygulayın. Yumuşak bir fırça veya sünger kullanarak macunu kumaşa yavaşça sürün. Macunu kumaş üzerinde 15-30 dakika bekletin. Kumaşı soğuk suyla iyice durulayın. Giysiyi her zamanki gibi yıkayın, gerekirse ekstra bir durulama işlemi ekl

Mutfakta Biberiye İle Çözebileceğiniz Değişik Sorunlar

Mutfağınızın bu yerine bir dal biberiye koyun ve büyük bir sorunu çözeceksiniz. Evet, yanlış duymadınız! Hepimizin evinde karşılaştığı büyük bir sorunu çözmek için tek yapmanız gereken, bir biberiye dalını mutfağın belirli bir yerine koymak. Peki, bu nasıl mümkün olabilir? Hadi detaylarına bakalım. Öncelikle, biberiye bitkisinin ne kadar mucizevi olduğunu söylemekle başlayalım. Bu aromatik bitki sadece yemeklerinize lezzet katmakla kalmaz, aynı zamanda sağlık ve ev kullanımı açısından da birçok fayda sunar. Ancak, bugünkü konumuz biberiyenin başka bir yönü: evimizdeki can sıkıcı sorunları çözmedeki yeteneği. Biberiye Dalını Mutfağınıza Yerleştirin Bir dal biberiye alın ve mutfağınızda belirli bir yere yerleştirin. Basit, değil mi? Peki, bu ne işe yarayacak? İşte asıl şaşırtıcı nokta burada başlıyor. Biberiye, doğanın bize sunduğu olağanüstü bir hediye.  Biberiyenin kendine has aroması ve doğal bileşenleri, evde karşılaştığınız birçok soruna karşı etkili bir çözüm sunar. Bu yöntemi

Çok Basit Bir Karışım İle Maydanozu Çoğalttıkça Çoğaltın Yeşilliği Hiç Bitmesin

Maydanoz Yetiştirmek: Başarı İçin Basit Ama Temel Kurallar 🌿 Maydanoz, mutfakta en sık kullanılan bitkilerden biridir ve özellikle Akdeniz mutfağında pek çok yemeği lezzetlendiren çok yönlü bir bitkidir. Ayrıca, mutfağınıza veya balkonunuza hoş bir koku katan, kolayca yetiştirilebilen bir bitkidir. Ancak, fesleğen veya biberiye gibi diğer aromatik bitkiler gibi, maydanozu uzun süre sağlıklı tutmak biraz zordur. Genellikle, maydanoz kurur veya yaprak üretmeyi durdurur. Bu, yetiştirme sürecinde bir şeylerin yanlış gittiğinin bir işaretidir. Peki, bunu nasıl düzeltebilirsiniz? İlk olarak, az bilinen bir uyarı: maydanozun hafif bir toksisitesi vardır, bu yüzden aşırı tüketildiğinde mide kramplarına ve karaciğer sorunlarına yol açabilir. Ancak, ölçülü tüketildiğinde birçok fayda sağlar. Verimlilik ve Sağlık İçin Maydanoz Nasıl Doğru Şekilde Yetiştirilir? Sağlıklı Maydanoz İçin Önlemler:   Maydanoz yetiştirmenin ilk kuralı, sulama konusudur. Bu bitki hem güneşe hem de gölgeye ihtiyaç du

Evde Saksıda Yıl Boyu Hiç Bitmeyen Kendini Sürekli Yenileyen Zencefil Nasıl Yetiştirilir

Zencefil, Asya'dan gelen egzotik bir lezzet bombası! Hem vitamin ve mineraller bakımından zengin, hem de yemeklere baharatlı bir tat ve hoş bir aroma katan bu tropikal bitki, son zamanlarda oldukça popüler hale geldi. Peki, zencefili evimizde yetiştirmek mümkün mü? Tabii ki! 10°C'nin üzerindeki sıcaklıklarda mutlu olan zencefili, soğuk iklimlerde saksılarda yetiştirmek en ideal yöntem. Hazırsanız, bu lezzetli ve çok yönlü kökü evinizde yetiştirmenin püf noktalarını paylaşalım: Doğru Rizomları Seçmek Zencefil tohumdan değil, rizom adı verilen yeraltı gövdelerinden yetişir. Organik rizomlar tercih etmek, daha iyi bir çimlenme oranı sağlar ve çevre dostu bir hasat elde etmenizi sağlar. Bu rizomları sağlık gıda mağazalarında bulabilirsiniz. Güçlü, canlı ve birkaç büyüme noktasına sahip rizomları seçerek bol verimli bir hasat elde edebilirsiniz. Saksıda zencefil yetiştirecekseniz, geniş ve derin saksılar seçin. Her saksıya üç rizom sığacak şekilde büyük olmalıdır. Drenajı sağlamak

İncir Ağacının Unutulmuş Hazinesi: Meyvesi Değil, Yaprağı da Şifa Deposu

İncir ağacı yüzyıllardır tatlı meyveleriyle bilinen değerli bir ağaçtır. Ancak, meyveler kadar yaprakları da sağlığımız için oldukça faydalı. İncir yaprakları, birçok hastalığa iyi geldiği gibi, cilde de faydalıdır. İşte incir yapraklarının sağlığımıza olan faydaları: Kan Şekeri Dengeleyici: İncir yaprakları, kan şekerini düzenlemeye yardımcı olur. Özellikle diyabet hastaları için faydalıdır. Kalp Sağlığı Dostu: İncir yaprakları, kan trigliseridlerini düşürür, kötü kolesterolü azaltır, iyi kolesterolü artırır. Böylece kalp sağlığımızı korur. Zayıflamaya Yardımcı: Lif bakımından zengin olan incir yaprakları, tokluk hissi verir ve kilo kontrolüne yardımcı olur. Sindirim Sistemi Dostu: İncir yaprakları, sindirim sistemini düzenler, kabızlığı giderir ve mide-bağırsak sorunlarına iyi gelir. Cilt Sağlığı Şampiyonu: Antioksidanlar bakımından zengin olan incir yaprakları, cildin yaşlanma belirtilerine karşı savaşır. Ayrıca egzama, sedef ve akne gibi cilt sorunlarına da iyi gelir. Kemik Sağ

Daha Temiz Bir Ev İçin 14 Pratik Temizlik Tüyosu

Az sonra öğreneceğiniz bilgiler sayesinde evinizi daha pratik ve etkili şekilde temizleyeceksiniz. Kesinlikle denemenizi öneriyoruz. Bütün öneriler daha önce denenmiş ve başarılı oldukları kanıtlanmıştır. 1- Bulaşık süngeri Bulaşık süngerleriniz zamanla kötü kokar. Hemen süngerinize bulaşık deterjanı ekleyin ve suyla biraz köpürtün. Daha sonra mikro dalgada 1-2 dakika bekletin. Süngeriniz yeni alınmış gibi olacak ve kokmayacaktır. 2- Yatak Yataklar zamanla kirlenir. Ancak buna da çözüm var. Yatağınızın üzerine karbonat serpin ve birkaç saat bekleyin. Beklemenin ardından süpürgenizle karbonatları temizleyin. Kir ve koku gidecektir. Aynı yöntem koltuklarda da kullanılabilir. 3- Doğrama tahtası Biraz tuz ve limon yardımıyla ahşap doğrama tahtalarındaki istenmeyen kokuları giderebilirsiniz. Önce tahtanın üzerine tuz serpin. Daha sonra da tuzu üstünü limon ile sürtün. Son olarak da tahtayı suyla iyice yıkayın. 4- Tost Makinesi Hiç kullanılmamış b

Unu Dondurucuya Koymanın Faydası

Unu dondurucuya koyun, bu çok basit hareket 1 dakikada hayatınızı kurtarır: Deneyin ve göreceksiniz Un, tahılların veya diğer ürünlerin öğütülmesiyle elde edilen temel bir gıda maddesidir. İtalya'da özellikle iki tür un oldukça yaygındır: yumuşak buğday unu ve makarnalık buğday unu. Yumuşak buğday unu, İtalya'nın orta kuzey bölgesinde daha yaygınken, makarnalık buğday unu güney İtalya'da sıkça kullanılır ve irmiğin ana kaynağıdır. Unun dondurucuya konması, sadece bir dakikanızı alacak ve hayatınızı kolaylaştıracak basit bir yöntemdir. Peki, bu neden bu kadar önemli? Hemen açıklayalım. Buğday Tanelerinin Yapısı Buğday taneleri, kepek, ruşeym ve endosperm olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Kepek, tanelerin dış kısmını oluşturan ve bol miktarda vitamin içeren kısımdır. Ruşeym ise endüstriyel olarak genellikle uzaklaştırılan, çünkü unun raf ömrünü kısaltan besin açısından zengin bir bileşendir. Endosperm ise nişasta ve protein açısından zengin olan kısımdır ve unun büyük bir

Beyazları Daha Beyaz, Havluları Daha Yumuşak Yapmak İçin Sirkenin Doğru Kullanımı

Daha beyaz çarşaflar ve daha yumuşak havlular istiyorsanız ihtiyacınız olan tek şey sirkedir; ancak çoğu kişi bunu yanlış kullanır. Size bunu nasıl doğru şekilde kullanacağınızı göstereyim. Nesiller boyunca sirke yaygın bir ev temizleyicisi olarak kullanılmıştır. Ancak, sirkenin uygulamaları bu geleneksel işlevlerin çok ötesine geçer. Sirke, çamaşır yıkama şeklinizi değiştirebilir, bu da onun pek bilinmeyen kullanımlarından biridir.  Hayal edin, sert kimyasalların olmadığı bir dünya ve yine de daha beyaz çamaşırlar ve daha yumuşak havlular. Sirke, bu tipik çamaşır sorunlarına tamamen doğal ve etkili bir çözümdür. Havluları Yumuşatmak ve Çamaşırları Beyazlatmak İçin Sirke Kullanma Yöntemleri Doğal Bir Ağartıcı : Sirkenin içinde bulunan asetik asit, kumaşlardan kir ve lekeleri çıkarmaya yardımcı olur. Sirke, çamaşır suyu kadar sert olmadığı için kıyafetlerinize zarar vermez. Doğal Bir Yumuşatıcı Alternatifi : Sirke, havluların sertleşmesine neden olan deterjan kalıntılarını parçalar v