Ana içeriğe atla

Suyu Kilonuza Göre İçmiyor Musunuz?

Kilonuza uygun miktarda ihtiyacınız olan suyu içme konusunda sorun yaşıyorsanız, bunu daha cazip hale getirmek için meyvelerle tatlandırılmış su ya da çay hazırlayabilirsiniz. Sadece şeker eklemeyin.

Her insanın su ihtiyacı vücuduna bağlı olarak değişir.

Ancak genel bir deyişle, bir yetişkinin, metabolizma sırasında kullanılan sıvıdan dolayı, vücudunun nem oranını korumak için yaklaşık 2 litre suya  ihtiyaç duyduğu kabul edilmektedir.

Vücudumuzun yaklaşık %60’ı sudan oluşur ve düzgün çalışabilmesi için bu oranın dengede tutulması gerekir.

Suyun kilo vermeye yardımcı olabileceği ve vücudu nemli tutmak için hayati olduğu doğrudur. Bununla birlikte, bazı insanlar, yarar sağlamak yerine sağlıklarını tehlikeye atabileceklerini bilmeden, vücutlarının işlevlerini yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu miktardan daha fazla su tüketme hatasına düşerler.

İşte bu nedenle size bugün bazı ilginç bilgiler vermek istiyoruz, böylece kilonuza göre tüketmeniz gereken su miktarını hesaplamayı öğrenebilirsiniz.

Kilonuza göre su için

Çok az insan bunu hesaba katsa da, gerçekte her insanın vücut ağırlığı günlük tüketmesi gereken su miktarı ile çok ilgilidir.

Örneğin, zayıf bir insanın kilolu bir kişi kadar suya ihtiyacı yoktur. Bununla birlikte, herkesin vücut ağırlığı farklı olduğundan, oldukça yararlı olabilecek bir formül mevcut.

Kilonuza göre tüketmeniz gereken su miktarını öğrenmek için vücut ağırlığınızın değerini libre olarak hesaplamanız ve ikiye bölmeniz gerekir. Bu matematiksel işlemin sonucu, vücudunuzun günlük ihtiyaç duyduğu suyun ons cinsinden miktarını verir.

Örneğin: 60 kg olan birisinin kilosunu ikiye bölelim. Sonuç 2lt , bu da 5 bardak suya denk geliyor.

Hesaplama: Kilonuzu 30'a bölün. Örneğin 90 Kilo iseniz 90 / 30 = 3 Litre su içmelisiniz.

Özel durumlar

Ağır egzersizler ya da spor yapıyorsanız her 1 saatlik egzersiz için 1 litre daha fazla su içmelisiniz.

Eğer diyetinizde yeterince meyve ve sebze yoksa günde en az 2 litre su içmenizi öneriyoruz.

Hastaysak ya da bağışıklık sistemimiz zayıfsa yeterince su almamız gerekir. Bu durumda normalden fazla su içmenizi öneriyoruz.

Gün içinde gerekli miktarda su içmek için öneriler

Günde ne kadar su içmeniz gerektiğini hesapladıktan sonra gün içinde hidrasyonu sağlamak veya kilo vermek için uygun miktarda su tüketmeniz gerekir. Bir çok insan su içmeyi unuttuğu veya zor bulduğu için, aşağıda sizlere günlük amacınızı yerine getirmek için öneriler sunacağız.

İyi bir yöntem her öğünden önce bir bardak su içmektir, çünkü böylece bu iyi alışkanlığı unutmanız zorlaşacak ve yemekleri daha iyi sindireceksiniz. Bir diğer yöntem ise sabahları boş mideye ve gece yatmadan önce bir bardak su içmektir. Ancak gün içerisinde içmeniz gereken orana ulaşmak için içmeyi de unutmamalısınız.

Suyu tadı olmadığı için içmiyorsanız, doğal aromalı ama şekersiz sular hazırlayın. İçine bitkiler, meyveler ve benzerlerini koyabilirsiniz.

Günde belli miktarda su içmeniz gerektiğini unutuyorsanız kendinize her gün için kutular çizdiğiniz bir takvim yapın ve her bir bardak içtiğinizde kutuları işaretleyin.

Yeterince su içtiğinizi nasıl anlarsınız?

Vücuda yeterince su alınıp alınmadığını anlamanın en iyi yolu idrardır. Bunun için ne sıklıkta tuvalete gittiğimizi ve rengini görmeniz önemlidir.

Örneğin, idrarınız açık sarı ise yeterince su almışsınız demektir. Ancak koyu sarı ve yoğun kokulu ise daha fazla su içmelisiniz.

Cildiniz ve dudaklarınız kuruysa, yorgun hissediyorsanız ve gün içinde odaklanma problemi yaşıyorsanız, su tüketiminizi arttırmanızı öneriyoruz; çünkü bunlar susuzluğun açık göstergeleridir.

Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...

Görsel kaynaklar:

  • https://www.healthline.com/nutrition/how-much-water-should-you-drink-per-day
İçerik Kaynakları :
  • https://www.healthline.com/nutrition/how-much-water-should-you-drink-per-day
  • https://www.mayoclinic.org/healthy-lifestyle/nutrition-and-healthy-eating/in-depth/water/art-20044256

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Japon Çocuklarının Uysal Olma Nedenleri (Muhteşem, Herkes Okumalı)

Japon halkının karakteri dünyada birçok kesimlerce beğenilmektedir. Onların, aşırı büyük trajedileri muazzam bir stoacılıkla karşıladıklarını görürüz. Hiçbir durumda kontrolü ve kolektif bilinci kaybetmezler. Ayrıca, başkalarına gösterdikleri büyük saygı ve iş ahlakı ile bilinirler. Sadece Japon yetişkinler değil, çocuklar da Batı dünyasında gördüğümüz şeylerden çok farklıdır. Çok genç yaştan itibaren, yumuşak huylu ve nazik olmak ile meşhurlardır. Japon çocuklar öfke nöbetlerine girmez ve kontrolü kaybetmezler. “ Başarısız bir şekilde kendi tepkilerini kontrol etmeye çalışmak, korkunun köleliğine yol açan senaryosudur. ” – Giorgio Nardone Japonlar, kendini kontrol etme, saygı ve dizginleme değerlerinin hakim olduğu bir toplum oluşturmayı nasıl başardı? Çok katı oldukları için mi disiplinli bir topluma kavuştular? Ya da belki, çocuk yetiştirme stratejileri etkili kalıpları mı içeriyor? Bu konuyu daha ayrıntılı olarak inceleyelim. Japonlar aileye çok öne

Temizlikte Asla Sirke Kullanmamanız Gereken 6 Yer

Kimyasal kullanmamak için çoğu zaman ev temizliğinde sirke kullanırız. Ancak ev temizliğinde sirke her zaman yarar sağlamıyor. Evinizde kullandığınız birçok noktada sirke yarar yerine zarar verebiliyor. İşte ev temizliğinde asla sirke kullanmamanız gereken yerler. Sirke yemekler dışında temizlik konusunda da çoğu ev hanımının kurtarıcısı haline geldi. Yer silmeden çamaşır makinesinde yumuşatıcı olarak kullanmaya, dibi tutmuş tencereleri temizlemeye kadar daha birçok şeyde sirke kullanılıyor. Ancak sirke ev temizliğinde bir numaralı yardımcınız olsa da asla kullanılmaması gereken yerler var. İşte ev temizliğinde sirkeyi kullanmamanız gereken yerler 1 : Granit ve mermer mutfak tezgâhları  : Sirke içerisinde yer alan yoğun miktardaki asit nedeniyle granit ve mermer yüzeylere zarar verebilir, lekelenmeler oluşmasına neden olabilir. 2 : Ütüdeki yanık lekeleri  : Bayanların korkulu rüyası haline gelen ütü üzerine yapışmış yanık lekeler

Çamaşır Yumuşatıcının Harikalar Yarattığı Hiç Tahmin Edemeyeceğiniz 7 Yer

Bazı temizlik malzemeleri kullanım amaçlarının dışında da kullanılabiliyorlar. Evinizde kullandığınız birçok temizlik ürünü farklı alanlarda da kullanılabiliyorlar. Bunlardan biri de yumuşatıcı. Sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmıyor aynı zamanda evinizin pırıl pırıl olmasını sağlıyor. Kulağa garip gelse de yumuşatıcılar, temizlik ürünlerinden daha fazla işe yarıyorlar. Yumuşatıcıyla yapabileceğiniz yedi farklı şeyi gördükten sonra siz de hak vereceksiniz. 1- Pencereler :  Pencereleriniz mi kirlendi? Sıkıntı yok! Hemen suyun içine yumuşatıcı ekleyin. Sprey şişesine koyup pencerelerinize sıkın ve kuru bezle camlarınızı temizleyin. Pencerelerinizin nasıl parladığını görünce siz bile şaşıracaksınız! 2- Yerler :  Yumuşatıcılar, sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmaz aynı zamanda yerleri de pamuk gibi yapar. Ilık suyla yumuşatıcıyı karıştırın ve karışımla yeri paspaslayın. Yerde en ufak bir toz kalmayacak ve sert zemininizin yumuşadığını

Asla Buzdolabına Koymamanız Gereken 11 Yiyecek -

Mesela ekmeği buzdolabında mı, dondurucuda mı yoksa ekmek kutusunda mı saklamalıyız? Domatesi dolaba mı yoksa mutfak dolabına mı koymalıyız? Buzdolabına konulmaması gereken yiyecekler hakkında ne kadar bilgimiz var? Bazı yiyecekler tamamen buzdolabının dışında tutulmalı. Bunlardan en fazla tartışılanı kuşkusuz tereyağı oldu. İnsanlar tereyağını nasıl ve ne kadar süre dolabın dışında tutabileceklerini tartıştı. Dolaba konan yağı sürmek zor, peki ne yapmalıyız? Araştırmalar tereyağını ambalajından çıkarmadan buzdolabında saklamamız gerektiğini ve kullanmadan 10, 15 dakika önce çıkarmamızı söylüyor. Çünkü tereyağı pastörize sütten yapılıyor ve uzun süre dışarıda kalınca bozulma ihtimali artıyor. Tuzlu tereyağının bozulma süresi daha düşük çünkü tuz, bozulma oranını azaltıp bakterileri uzak tutuyor. Özetle, tereyağını tüm hafta boyunca dışarıda tutmanız önerilmiyor ama birkaç saat dışarıda kalmasında da sorun yok. Bazı yiyeceklerse tamamen buzdolabının dışın

Oğlunu Kaybeden Babanın Çocukları Hala Hayatta Olan Anne ve Babalara 9 Tavsiyesi +

Çocuklarınızın her daim yanınızda olacağını düşünerek hata ediyorsunuz. İşimizle ve diğer sorunlarla o kadar meşgulüz ki hayatımızdaki en değerli varlıkları unutuyoruz. Evlat acısını kimsenin tecrübe etmemesi söylenir. Richard Pringle ismindeki babanın Hughie ismindeki oğlu geçtiğimiz yaz beyin kanaması geçirdikten sonra hayatını kaybetti. Acılı baba, şimdi diğer anne ve babaların okumasını istediği 9 maddelik bir liste oluşturdu. Bütün anne ve babaların okuması gerekiyor. Minik Hughie henüz 3 yaşındayken hayatını kaybetti. Baba, Mirror’a “Beyin kanaması geçirme şansı sadece %5’ti. Maalesef %5’lik ihtimal gerçekleşti” dedi. Oğlunu kaybettikten bir yıl sonra Richard diğer anne ve babaların okumasını istediği 10 maddelik bir tavsiye listesi hazırladı. Okuyanlar hem duygulandılar hem de herkesin okuması için hızla paylaştılar. İşte Richard’ın evlatları hayatta olan anne ve babalara 10 tavsiyesi:     1. “Çocuklarınızı ne kadar öperseniz öpün size az geli