Ana içeriğe atla

HER ŞEY DAHİL OTELLERDE ÇALIŞAN BİR AŞÇININ İTİRAFLARI !




Eğer her şey dahil sistemin uygulandığı bir otelde tatil yapacaksanız kulak kabartınız. Aşağıdakileri peşinen kabul etmiş oluyorsunuz.

Kırmızı et olarak genelde hindi eti kullanırız. Bu da yapısı gereği fazla süner. Ne kadar pişirirseniz pişirin elastiki bir yapısı vardır. Müşteriler genellikle çok az pişmesinden şikayetçidir.



Balık olarak Alabalık ya da Kuzu Balığı vardır. Kuzu Balığı da tercihen tuzda pişmiş olarak verilir. Aslında tükettiğiniz şey, köpekbalığıdır. Ben hiç kuzu balığı pişirdiğimizi hatırlamıyorum. Tuzda pişirmemizin nedeni, lezzet farklılığını ortadan kaldırmaktır.



Donmuş balıklarda genelde Sudak ve Kalamar kullanılır. Ahtapot, Ege Bölgesi’nde daha yoğundur. Tabii ki bunları biraya batırdığımızda oluyor.



Bir gün akşam büfesinde kalan 50 – 60 kg. eti, tabii ki çöpe atmıyoruz. Bu, müsrifliktir. Stajyerlere sosu yıkatıyoruz ve başka bir sos ile bağlayarak ertesi gün büfeye sunuyoruz. Örneğin Demiglace sos ile pişmiş bir yemeğin etlerini alıp Hollandez sos ile tekrar büfeye sunuyoruz. Ama Hollandez sos öyle kolay değildir. Emeğe saygı lütfen…




Pastane bölümü… Hani bir pastaneye gittiğinizde vitrindeki o devasa boyuttaki tatlıları gördüğünüzde ve fiyatını sorduğunuzda içinizi tuhaf bir sevinç kaplar ya… Eve gittiğinizde tüketirsiniz, tadı da çok lezzetlidir ya hani…



Ya da her şey dahil sistemini uygulayan bir otele gittiğinizde büfede devasa boyutlarda, krem şanti ile kaplanmış yaş pasta tarzında pastalar karşılar ya sizi. Kime sorsanız ismini bilmediği, herkesin birbirinin yüzüne aval aval baktığı, maşa ile tabağınıza koyarken stajyer çocukların kikirdeyerek sizi izledikleri pastalar vardır ya hani…

Evet evet onlar işte, doğru bildiniz. Biz onlara ”DOYURAN” deriz.

Bir akşam önceden kalan artıkları çocuklar büfeden toplar, pastanedeki demi chef’ler bu tatlıları bir güzel yoğurur ve akabinde üzerine pralin, damla drop, çırpılmış krema, en sonunda da meyve aromalı krem şanti ekleyerek tekrar büfeye gönderirler.


Bu durumdan müşteriler şikayetçi değildir çünkü ilk önce biten pastamız bu Doyuran’dır. Hatta takviyesi olmadığından mütevellit, bazı müşteriler şikayet ederler alamadıkları için.

Pastanelerde bu olay biraz daha hijyeniktir. Eğer sahibi çok iğrenç bir adam değilse sadece vitrindeki pastaları kullanır.



Kasaphanede işler, bütün gelen parçalara bakar. Genelde köftelerde dana döş ve gerdan kullanılır. Eğer menüde Adana Kebap ya da Urfa Kebap var ise yemeyiniz. Tekrar söylüyorum, her şey dahil sistemin olduğu bir otelde Adana Kebap yemeyiniz. Elinizi bile sürmeyiniz.



Soğuk bölümünde ise işler çığrından çıkmıştır. Genel olarak, yapılan portör muayenelerinde gaita oranı çok yüksektir. Bunun nedeni, mutfak personelinin hijyeninin yanı sıra mayonez içerikli yiyeceklerin bu bakterilerin gereğinden fazla üremesini sağlamalarıdır. 2000 kişilik bir otelde yapılan rus salatasını, aşçıların elleriyle harmanlamadığını düşünmez birazcık saflıktır.




Eğer Türk Gecesi var ise ve menüde çiğ köfte de mevcutsa hemen koşa koşa gidip atlamayın. Önce bir düşünün. 1 kg. çiğ köfte 2 saatte yapılıyor. Orada bulunan çiğ köfte en az 20 kg.’dır. Eğer tam kıvamında olduğunu düşünüyorsanız işler sandığınızdan daha kötüdür. Stajyerler ayaklarına poşet giyer ve büyükçe bir kazanın içinde bir güzel yoğururlar. Kıvamı mükemmel oluyor ama tadını bilmiyorum. Müşteriler iyi olduğunu söylüyor.



Bütün bunlara karşın büfede hiçbir masraftan kaçınılmaz. Müşterileri aldatmak için bol bol karpuz ve kabak dekoru yaparız. Bir gün saydığımda büfede 20 çeşit yemek olmasına rağmen 50’ye yakın dekor vardı. Önce gözünüzü doyurmak nedir, bunu çok iyi biliriz.




Patates içeren yemekler bol kalorilidir ve tokluk hissi verirler. Çalıştığım mutfakta en az üç kişiyi patates çuvalının başına dikerim. Sabahtan akşama kadar patates soydururum. Bir öğünde en az üç yemeğim patates içeriklidir, siz fark etmezsiniz de patates gördüğünüzde saldırıyorsunuz. İçgüdüsel bir şey galiba…


2000 kişilik bir otelde, sıcak büfede en az 20 kişi çalışması gerekir. Akşamları yemek yediğiniz büfenin önünde bekleyen aşçıların sayısı 4’ü geçmiyorsa ve kılık kıyafetleri temiz ama düzensizse orada işler pek iyi gitmiyor demektir.



Ben, mesleğimi saklayarak hemen muhabbete girerim ve sıcak bölümünün yemeklerinin diğer bölümlerden iyi olduğunu söylerim, çok yorulduklarını tahmin ettiğimden bahsederim. Hemen kaç kişi yapar, nasıl yapar, maaş durumu nedir dökülürler. Bu şekilde otel değiştirdiğim çok olmuştur.



Mümkün olduğunca şov olarak tabir edilen, o anda hazırlanan yemekleri tercih edin. Sıra bekliyorsunuz, biliyorum. Lezzetsiz ama hijyeniktir.

Pasta tüketecekseniz dilimlenmiş yaş pastalara ağırlık vermeyiniz. Detayına girmeyeceğim, başım belaya girebilir.



Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...




Görsel kaynaklar:
  • Internet
İçerik Kaynakları :
  • http://www.sozcu.com.tr/2015/gunun-icinden/otelde-calisan-bir-ascinin-sok-itiraflari-922681/?_szc_galeri=1

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

AYAK BAŞ PARMAĞININ YANINDA OLUŞAN KEMİK ÇIKINTISI (BÜNYON) NASIL GEÇER?

BÜNYON NASIL TEDAVİ EDİLİR? BÜNYON NASIL GEÇER? Ayak baş parmağının yanında oluşan kemik çıkıntısı bünyon, ilk oluştuğu anda önlem alınması gereken bir rahatsızlık. İşte bünyon tedavisi için bilmeniz gereken 6 etkili yol... Stilettolardan uzak durun Bünyon rahatsızlığını engellemek istiyorsanız ilk yapacağınız şey uzun topuklu stilettolardan uzak durmak olmalı. Uzmanlar sıkı ve yüksek topuklu ayakkabılar giymenin kemiğin bu darbeleri almasına daha çok katkı sağladığını bildiriyorlar. Sonrasında da özellikle fazla yağ barındıran yiyecek tüketiminden vazgeçmeniz gerekiyor. Çünkü fazla kilolar, bünyon oluşumunu hızlandırıyor... Masaj topu kullanın Masaj topunu ayağınızın altına koyun ve yuvarlayın. Topuğunuzdan hafifçe bastırarak masaj topunu yavaş yavaş ayak parmaklarınızın arasına alın.  İleri geri hareketlerle özellikle ayak baş parmaklarınıza ve bünyonun olduğu bölgeye masaj yapmaya devam edin. Ayak egzersizleri yapın Ay

Öğrencisinden Ev Hanımına "Makarna Pişirme" Konusunda Bile Hemen Herkesin Doğru Sandığı 9 Büyük Yanlış

Dünyanın en kolay yemeği olan makarnayı yapıyorsunuz ama bir gariplik var ve dışarıda "yediklerim böyle olmuyordu" diyorsanız muhtemelen ufak püf noktaları atlıyorsunuz. Hatta dürüst olalım, atladığınız küçük bir kaç püf noktasından ziyade yaptığınız çok vahim hatalar da olabilir... İşte işinin ustalarından aldığımız tüyolarla, size makarna yaparken asla ve asla yapmamanız gereken 9 doğru bilinen yanlıştan, hatta bize göre 9 çok kritik hatadan bahsedeceğiz bu aşağıda...  YANLIŞ 1 -) Suya tuz eklerseniz su daha çabuk kaynar  : DOĞRUSU :  Kaynayan suya tuz eklerseniz kaynama derecesini arttırır. Bu yüzden makarnaya lezzet amaçlı tuz atmalısınız, onun pişme hızını arttırmak için değil. Ve aslında su kaynamadan tuz koymamalısınız, ama makarnaları atmadan önce yani su kaynadıktan sonra eklemelisiniz. Aksi takdirde, makarnanızın yavan bir tadı olacaktır. İhtiyacınız olan tuz miktarı tamamen sizin zevkinize bağlıdır, ancak tencereye koyduğunuz tuzun aslında çok

Senede 1 Bu Karışımı Evine Uygulayanın Evine Böcek Girmez.

Senede 1 Bu Karışımı Evine Uygulayanın Evine Böcek Girmez Evinizden çıkmayan inatçı böceklerinden kurtulmak için bu karışımı hazırlamalı ve 4-5 gün üst üste uygulamalısınız. Ardından böceklerin kaçtığını, kaçmayanların da öldüğünü göreceksiniz. Özellikle hamam böceği görünümü ve hareketleri nedeniyle oldukça ürkütücü ve tiksindirici bir haşeredir. Birçok kişi karşı karşıya gelmekten bile korkarken kimileri de düşünmeye dahi dayanamaz. Tüm bunların yanında kimse evinden sürekli olarak üreyen hamam böceği ailesinden birey görmek istemez. Marketlerde satılan kimyasal ürünleri kullanarak kendinizin ve evdeki sevdiklerinizin sağlığını riske atabilir ya da kendi böcek savıcı ilacınızı kendiniz hazırlayabilirsiniz. Çünkü bu böcekler ile mücadele etmezseniz evinize sık sık bakteri taşıyacaklar, kısa sürede hastalık derecesine varan sonuçlar ile karşılaşabileceksiniz. Doğal böcek ilacı nasıl hazırlanır? Vereceğimiz tarifi uygulamadan önce ilk olarak aşa

Ürik Asidi Düşürmek İçin Tüketilmesi Gereken Besinler

Gut hastalığı, böbrek taşı ve böbrek yetmezliğine neden olabilecek kadar ciddi bir durumdur... Dengeli beslendiğiniz sürece ürik asit düzeylerinin yükselmesini önlemiş olacaksınız. Bununla kalmayıp toksinleri vücudunuzdan uzaklaştırabilirsiniz. Ürik asit,vücutta bulunan pürinleri parçalar ve böylelikle kimyasal oluşturur. Pürin bulunan gıdalar şunlardır: Karaciğer Balık Deniz ürünleri Fasulye Bezelye Soğuk söğüş et Soda Alkolsüz Bira (Malt İçeceği) Çoğu zaman, vücut ürik asidi kan yolu ile çözer. Daha sonra böbrekleri dolaşarak idrar yoluyla atılımı sağlanır. Bunca şeye rağmen, bazı kişilerin bunu yeterli miktarda yok etmeleri mümkün olmuyor. Bunun ana sebebi, vücudun bu kimyasalı olması gerekenden daha çok üretmesidir. Bu problem sonucu çeşitli rahatsızlıklar meydana gelebilir: Ürik asit kristalize olarak böbrek taşı oluşturur. Ürinde pH değişimi de böbrek taşlarına sebep olur. El ve ayak parmaklarında aşırı ve sürekli enflamasyon ve bu da çok fazla

Çamaşırlarınızı Çok Daha Temiz, Parlak ve Canlı Hale Getirecek 13 Özel Yıkama Taktiği

Çamaşır yıkamak muhtemelen en sıkıcı ev işlerinden biridir ve bunun çözümü için neredeyse hiçbir yol yoktur. Mühendisler her zaman bizler için yeni ev aletlerini icat ederler hatta artık uzaktan bile kontrol edilebilen bir tür çamaşır makinesi bile var ama hala bu süreç hiç keyifli değil. İstatistiklere göre, kadınlar yaklaşık olarak günde 17 dakika çamaşır yıkıyor. Bu yazıda sizinle; çamaşırlarınızı ayırmak, çamaşırlarınızı yıkamak ve çamaşırlarınızı kolayca kurutmak için harcadığınız zamanı önemli ölçüde azaltabilecek bazı hileleri paylaşacağız. Sizler için çamaşırları hızlı ve basit bir süreç haline getirecek öneriler listesi hazırladık. 1. Çamaşırlarınızı beyazlatmak için çamaşır makinenize bir miktar aspirin hapı koyun. Bazı insanlar, sıklıkla ortaya çıkan sarı ter lekeleri nedeniyle beyaz kıyafetleri giymekten kaçınmayı ister. Artık güzel, beyaz bir gömleği giymekten hiç korkma, sana iyi haberlerimiz var! Birkaç aspirin hapını çamaşır makinesine

Karaciğerinizin Toksinlerle Dolu Olduğunun 6 Belirtisi

Vücudumuzun en büyük organı olan karaciğer çok yoğun çalışan bir fabrika gibidir. Kendi kendini yenileme yeteneği yüksek bir organdır. Bir yandan ağızdan alınan tüm yiyecek ve içeceklerin, diğer yandan hemen hemen tüm ilaç ve besin takviyelerinin sindirilmesi, vücuda yararlı hale getirilmesi, kullanılmayan ve vücuda zarar verebilecek şekle dönüşen kısımlarının zararsız hale getirilerek vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar.  Öte yandan vücudunuzun da en karmaşık organıdır. Bu nedenle iyi bakmanız gerekir. Karaciğeriniz sizin için her şeyi yapıyorken, sizin de onunla ilgilenmeniz gerekir. İşte karaciğerinizin verdiği 6 yardım sinyali! 1- Karaciğer etrafında acı : Karaciğerinizin etrafında acı hissediyorsanız bu bir işaret olabilir. Bazen hafif olan bu ağrı bazense de şiddetlenebilir. Karaciğerin görevlerinden biri vücudun atıklarını filtrelemesidir. Eğer karaciğerinizde acı hissediyorsanız hemen doktora başvurun. 2- Ayak ve eklem şişmesi : Vücudun

İNANILMAZ BİR ŞEY... ARTIK HERKES EVİNDE BÖYLE YAPIYOR...

Çamaşır yıkamak bazen sinir bozucu olabiliyor. Ancak yıkandıktan sonra çamaşırlarınızın kokusu bütün sinirinizi alıyor. Bazıları ise çamaşırları yanlış modda yıkadığından dolayı çamaşırlar mahvolabiliyor. Keşke farklı konular üzerine binlerce kitap varken,çamaşırı doğru yıkamak üzerine bir ansiklopedi olsa diyor insan.Genelde herkes kıyafetlerdeki etiketlerdeki tavsiyeye göre ayarlar çamaşır makinesinin derecesini. Ancak bazen tavsiye edilen derece yıkamanıza rağmen kıyafetlerinizin tam olarak temizlenmediğini düşünürsünüz.Eğer siz de bu tür bir sorun yaşıyorsanız eski ancak etkili bir yöntemle sorununuzu çözebilirsiniz. Öğreneceğiniz yöntemle bundan sonra kıyafetleriniz hem güzel yıkanacak hem de parlayacak. İşin sırrı beyaz sirke. Kıyafetleriniz üzerinde inanılmaz etkisi var. 1- Kalıcı lekeleri çıkarır: Lekesi çıkmayan kıyafetinizi önce soğuk suda elinizle yıkayın. Daha sonra lekenin üzerine beyaz sirke dökün. Bundan sonra ise kıyafetinizi normal şeki

Yumuşatıcının Harikalar Yarattığı Hiç Tahmin Edemeyeceğiniz 7 Yer

Bazı temizlik malzemeleri kullanım amaçlarının dışında da kullanılabiliyorlar. Evinizde kullandığınız birçok temizlik ürünü farklı alanlarda da kullanılabiliyorlar. Bunlardan biri de yumuşatıcı. Sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmıyor aynı zamanda evinizin pırıl pırıl olmasını sağlıyor. Kulağa garip gelse de yumuşatıcılar, temizlik ürünlerinden daha fazla işe yarıyorlar. Yumuşatıcıyla yapabileceğiniz yedi farklı şeyi gördükten sonra siz de hak vereceksiniz. 1- Pencereler :  Pencereleriniz mi kirlendi? Sıkıntı yok! Hemen suyun içine yumuşatıcı ekleyin. Sprey şişesine koyup pencerelerinize sıkın ve kuru bezle camlarınızı temizleyin. Pencerelerinizin nasıl parladığını görünce siz bile şaşıracaksınız! 2- Yerler :  Yumuşatıcılar, sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmaz aynı zamanda yerleri de pamuk gibi yapar. Ilık suyla yumuşatıcıyı karıştırın ve karışımla yeri paspaslayın. Yerde en ufak bir toz kalmayacak ve sert zemininizin yumuşadığını g

Çürüyen Domateslerini Çöpe Atmak Yerine Bir Saksının İçine Koydu– Birkaç Haftada Gördüğüne İnanamadı

Evinizde siz de atmak yerine aynısı yapabilirsiniz. Bir kaç hafta sonra görecekleriniz sizi çok mutlu edecek, inanın... Bahçeyle uğraşmayı hepimiz severiz. Toprağı kazmak, sebze ve meyve dikip doğayla uğraşmak hepimizi rahatlatır. Hem negatif enerjimizi alır, hem de içimize bir güzellik huzur verir. Hele bir de o ektiğimiz meyve, sebzenin büyüdüğünü görmek, işte o parayla alınamayacak kadar güzel bir duygudur. Sebze ve meyve dikmek için mutlaka fide veya tohuma ihtiyacınız yok. Mesela çürümüş domatesler bile işe yarıyor. Muhtemelen çürüyen domateslerinizi çöpe atıyorsunuz. Peki çürüyen domateslerle sınırsız sayıda domates elde edebileceğinizi biliyor muydunuz? Pazara ya da markete gidip taze domates almak yerine kendiniz domates yetiştirebilirsiniz. Her şey planlandığı gibi giderse sonuçları birkaç hafta içinde göreceksiniz. İlerleyen zamanlarda lezzetli domatesler elde edeceksiniz. Domates, patlıcangillerden olan ve ılıman iklimlerde yetişen bol vitamin ve

Nohutundan Kuru Fasulyesine Evde Baklagil Pişirirken 40 Yıllık Ev Hanımların Bile Yaptığı 9 Büyük Hata

Sofralarımızın olmazsa olmazı onlar. Kim sevmez kuru fasulyeyi, nohudu, mercimeği, bezelyeyi... Seviyoruz sevmesine lakin, o canım yemekleri hiç farkında olmadan heba ediyoruz çoğu zaman. Neler yapmıyoruz ki... İşte hakkını vererek bir kuru fasulye bir nohut yapmak istiyorsanız mutlaka yapmamaz gereken şeyler var. İşin sırrı küçük dokunuşlarda gizlidir, en iyi hanımlar siz bilirsiniz bunu... Mesela; 1 - Süre kazanmak için önceden bekletilen bakliyatlara karbonat ekliyorsunuz: Karbonat bu iş için kullanılır,doğru. Fakat karbonatı süre kazanmak için kullanırsak baklagillerin bütün minarellerini kaybederiz. Eğer güzel bir baklagil yemeği istiyorsanız emek ve sabır ile pişirmeyi deneyin. Ayrıca baklagilleri çeşme suyu yani kireçli su ile de bekletmeyin. Hazır içmiş olduğumuz suların içerisinde bekletin. 2 - Köpük köpük olan haşlama suyunu süzmüyorsunuz: Bazı kişiler köpüğü süzdüğünüzde besin ve minarel kaybı yaşadığınızı söyler. Bu söyletinlere rağmen e