Ana içeriğe atla

Çamaşır Makinenizden Kir, Küf, Pas Her Şeyi Silip Atacak 3 Etkili Temizleme Yöntemi




En iyi deterjanları kullansanız bile bazen beyazlarınız kar beyaz olmaz ve çamaşırlarınız üzerinde hep bir kötü koku olur. Çünkü evimizdeki temizliğin baş aktörlerinden olan çamaşır makinesi bize çok yardımcı olur ama onun da temizliğe ihtiyacı olduğu düşünmeyiz. Halbuki temiz bir çamaşırın ilk şartı temiz bir çamaşır makinesinden geçer.



Evimizdeki araç gereçlerin uzun ömürlü olması ve istediğimiz hijyen ve temizliği sağlıklı yapabilmesi için bakımlarını da iyi yapmak gerekir. Makinenizin ömrünü uzatmak için de bu bakımların düzenli bir şekilde yapılması şarttır.




Evimizin vazgeçilmez aletlerinden olan çamaşır makinesi özellikle çalışan kadınların en büyük yardımcılarından biri olup işlerini kolaylaştırırken zamandan tasarruf etmelerini de sağlar. Evimiz için bu kadar önemli olan bu makinenin dezenfekte edilerek temizlenmesi için size 3 önerimiz var.



Öncelikle her yıkamadan sonra çamaşır makinenizin kapağını açık bırakıp havalandırmasını sağlamanız ve küflenmeye neden olan nemden arındırmanız gerekir.




Çamaşır makinenizdeki küfleri ortadan kaldırmak, kötü kokuları yok etmek ve uzun süre kullanımına yardımcı olmak için evinizde ucuza mal edeceğiniz yöntemler;



1. Beyaz Sirke ve Limon Suyu

Beyaz sirke ve limon suyunun kullanışlı bir çözümü, çamaşır makinesinin sabun bölmelerinin yanı sıra tambur, borular ve erişilmesi zor diğer alanların dezenfekte edilmesine yardımcı olur.



Bu maddeler, küfe neden olan mantarlardan kurtulur ve hoş olmayan kokuların nötralize edilmesinde mükemmeldir.



Malzemeler : 


  • 5 su bardağı su (1,2 litre)
  • 1 su bardağı beyaz sirke (250 ml)
  • Çeyrek su bardağı limon suyu (62 ml)

Neye ihtiyacınız olacak


  • Sprey pompası takılmış 1 şişe
  • 1 kumaş ya da sünger




Nasıl kullanılır?

Bir bardak suyu ısıtın ve beyaz sirkeyi ekleyin.



Ardından, limon suyu ekleyin ve her şeyin iyi entegre olabilmesi için birlikte karıştırın. Karışımın küçük bir miktarını püskürtme şişesine yerleştirin ve gerisini çamaşır makinesinin tamburu ile sabun bölmesine bölün.




Püskürtme şişesini kullanarak sıvıyı yapışkan astara doğru yönlendirin ve süngeri kullanarak küfü giderin. Ardından, makinenize kısa bir süre çalıştırın, böylece kalan ürün ulaşılması zor alanlarda da temizlik yapabilir.

Devir bittikten sonra, kalan nemin kurumasına izin vermek için çamaşır makinesini açık bırakın.



2. Elma Sirkesi

Sadece ılık suda seyreltilmiş elma sirkesi kullanmak, çamaşır makinesi içine büyüyen kötü bakteriler, mantarlar ve diğer mikroorganizmaların tüm izlerinden kurtulan doğal bir dezenfektan oluşturur.

Bu karışım aynı zamanda makinenin kauçuk astarlarında oluşan koyu renkli küf lekelerini de giderir.




Malzemeler :


  • 5 su bardağı su (1,2 litre)
  • Yarım su bardağı elma sirkesi (125 ml)

Neye ihtiyacınız olacak


  • Sprey pompası takılmış 1 şişe
  • 1 mikrofiber bez

Nasıl kullanılır?

Suyu ısıtın. Kaynadıktan sonra, elma sirkesini ekleyin. Çözeltinin bir kısmını şişeye koyun, gerisini sakladığınızdan emin olun.




Sıvıyı çamaşır makinesinin kauçuk astarlarına püskürtün ve mikrofiber bez yardımıyla küfü alın. Kalan kısmını makinenizin sabunlu bölmesine koyun ve kısa bir süre çalıştırın. Devir tamamlandıktan sonra, makineyi açın ve birkaç saat havalanmaya bırakın.


3. Limon ve Hidrojen Peroksit

Limonun anti mikrobiyal ve antifungal özelliklerini hidrojen peroksit ile birleştirmek, çamaşır makinesini kusursuz ve uygun fiyatlı bir şekilde korumamıza yardımcı olacak ideal bir üründür.

Karışım, oluşan sabun kalıntılarından kurtulur. Buna karşılık, küfün neden olduğu kötü kokuları nötralize eder.



Malzemeler :
  • 6 su bardağı su (1,5 litre)
  • Çeyrek su bardağı limon suyu (62 ml)
  • Yarım su bardağı hidrojen peroksit (125 ml)

Neye ihtiyacınız olacak


  • 1 derin kap
  • 1 mikrofiber bez




Nasıl kullanılır?

Suyu derin bir kaba koyun ve sonra limon suyu ve hidrojen peroksit ekleyin. Malzemeler karıştırdıktan sonra, çamaşır makinesinin kauçuk astarlarına ve doğrudan tambura püskürtün.

10 ila 15 dakika boyunca etki etmeye bırakın ve sonra fazlalığı bir mikrofiber bezle alın.



Daha sonra, daha kapsamlı bir temizlik elde etmek için kalan sıvıyı sabun bölmelerinden birine koyun ve çamaşır makinenizi normal bir sıcak programda başlatın. Böylece, makinenin içindeki tüm boruları dezenfekte etmiş olursunuz.






Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...




Görsel kaynaklar:
  • https://yemek.mynet.com/camasir-makinenizdeki-kuf-icin-3-bitkisel-cozum-1171077
  • https://dengarden.com/cleaning/How-To-Clean-Washing-Machine
İçerik Kaynakları :
  • https://yemek.mynet.com/camasir-makinenizdeki-kuf-icin-3-bitkisel-cozum-1171077
  • https://dengarden.com/cleaning/How-To-Clean-Washing-Machine
  • https://www.popsugar.com/smart-living/How-Clean-Your-Front-Loading-Washing-Machine-30510521

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Paşa Kılıcının Canlandırıp Çoğaltmak İçin Bunu Hemen Yapın

   Paşa kılıcı, ev ve ofis bitkisi olarak popülerdir. Dekoratif amaçlı kullanılmasının yanı sıra, hava temizleme özellikleri nedeniyle iç mekanlarda sıklıkla tercih edilir. Paşa kılıcı, bakımının kolaylığı ve estetik görünümü sayesinde bitki severler tarafından sıkça tercih edilen bir bitkidir. 1. Hava Temizleme Paşa kılıcı, NASA'nın Temiz Hava Çalışması'nda yer alan bitkilerden biridir. Bu bitki, havadaki bazı toksinleri ve kimyasalları emerek temiz hava sağlar. Özellikle benzen, formaldehit, trikloroetilen, ksilen ve toluen gibi zararlı maddeleri filtreleyebilir. 2. Oksijen Üretimi Paşa kılıcı, geceleri de oksijen üretir. Çoğu bitki, gece boyunca karbondioksit salarken, paşa kılıcı CAM (Crassulacean Acid Metabolism) fotosentezi yaparak gece boyunca oksijen üretir. Bu, yatak odasında bulundurulması için ideal bir bitki olmasını sağlar. 3. Az Bakım Gerektirir Paşa kılıcı, dayanıklı ve az bakım gerektiren bir bitkidir. Sulama ve ışık ihtiyacı açısından çok fazla dikkat gere...

İncir Ağacının Unutulmuş Hazinesi: Meyvesi Değil, Yaprağı da Şifa Deposu

İncir ağacı yüzyıllardır tatlı meyveleriyle bilinen değerli bir ağaçtır. Ancak, meyveler kadar yaprakları da sağlığımız için oldukça faydalı. İncir yaprakları, birçok hastalığa iyi geldiği gibi, cilde de faydalıdır. İşte incir yapraklarının sağlığımıza olan faydaları: Kan Şekeri Dengeleyici: İncir yaprakları, kan şekerini düzenlemeye yardımcı olur. Özellikle diyabet hastaları için faydalıdır. Kalp Sağlığı Dostu: İncir yaprakları, kan trigliseridlerini düşürür, kötü kolesterolü azaltır, iyi kolesterolü artırır. Böylece kalp sağlığımızı korur. Zayıflamaya Yardımcı: Lif bakımından zengin olan incir yaprakları, tokluk hissi verir ve kilo kontrolüne yardımcı olur. Sindirim Sistemi Dostu: İncir yaprakları, sindirim sistemini düzenler, kabızlığı giderir ve mide-bağırsak sorunlarına iyi gelir. Cilt Sağlığı Şampiyonu: Antioksidanlar bakımından zengin olan incir yaprakları, cildin yaşlanma belirtilerine karşı savaşır. Ayrıca egzama, sedef ve akne gibi cilt sorunlarına da iyi gelir. Kemik Sağ...

Doğanın Bize Sunduğu Bir Hazine : Akdiken (Yemişen)

  Doğanın bize sunduğu bir hazine olan alıç, birçok kişi tarafından "doğal kalp hapı" olarak bilinir. Bu kıymetli meyve, cilt sağlığından karaciğere, sindirimden kalbe kadar sayısız faydasıyla dikkat çeker. Alıçtan elde edilen sirke, böbrek hastalıklarından kalp çarpıntısına, uykusuzluk, damar sertliğinden karaciğer rahatsızlıklarına kadar birçok sağlık sorununa iyi geldiği düşünülen faydalı bir üründür. Ülkemizin yeterince değer verilmeyen bir hazinesi olan alıç, doğada kendiliğinden yetişen yabani bir meyvedir. Halk arasında " Kızlar yemişi, Kuş yemişi, Akdiken, Yemişen, Aluç, Kızılcık, Geyikdikeni, Kocakarı yemişi, Alış " gibi farklı isimlerle anılır. Alıç meyvesi ve reçeli lezzetli olsa da, asıl şifası sirkesinde gizlidir. Bu nedenle alıç sirkesini mutlaka evinizde bulundurmalısınız. Alıç, birçok ülkede sağlık bakanlıkları tarafından onaylanmış, oldukça etkili ve zararsız nadir bitkilerden/meyvelerdendir. Batı ve Güney bölgel...

EVDE TAŞ GİBİ SERT, UZUN SÜRE EKŞİMEYEN YOĞURT NASIL YAPILIR?

En güvenilir olan dahi katkı maddesi var. Biliyoruz, biliyorsunuz aslında… Ama evde yapılan yoğurtlar genelde çok sıvı ve ekşimtrak olduğu için ve bu da yemeğin tadını bozduğu için haliyle evde yapmaya vakti olanlar dahi hazır alıyor yoğurdu. Yoğurt yapanların en büyük şikayeti : Yoğurdun cıvık olması.. Peki nedir taş gibi yoğurt yapmanın sırrı? Yoğurdun cıvık olmaması için yani taş gibi sert  olması için, ilk önce yoğurdu mayaladığınız kabın fazla sarmalanmaması gerekir. Özellikle yaz sıcaklarında fazla sarmalanması yoğurt mayasının cıvık olmasına sebep olacaktır. Çünkü yoğurt soğuyana kadar yoğurdun içerisinde yeteri kadar maya üremez. Bu da yoğurdunuz daha sulu bir kıvam almasına yol açar. Ayrıca inek sütü yerine keçi, koyun veya bulabilirseniz manda sütü tercih ederseniz daha sert bir kıvam elde edersiniz çünkü inek sütü keçi ve koyuna göre daha az yağlıdır. Sert kıvam için yukarıdaki püf noktalarına dikkat etmeniz gerekiyor. Peki çabuk ekşimemesi ...

Pilav Pişirirken Lezzetini Arttırmak İçin Restoranların Bu Gizli Sırlarını Uygulayın

Pirinci pişirmek için sadece su eklemek yaygın bir hatadır. Restoranların lezzetini arttırmak için kullandıkları gizli tekniği sizinle paylaşmama izin verin. 1 - Pirinci nişastasından arındırmak için öncelikle soğuk su altında güzelce yıkayın. Pirinç, doğal olarak nişasta içerir ve bu nişasta pişirme sırasında suya karışır. Suya karışınca da pilavınız bir birine yapışır, tane tane olmaz. Ayrıca bu işlem parlak görünmesini de sağlar. 2 - Su Yerine Et yada Tavuk Suyu Kullanın Suyu, tavuk, sebze veya et suyuyla değiştirin. Et suyu, pirince suyun eşleşemeyeceği zengin, lezzetli bir tat verir.  3 -  Pilavı Önce Kavurun Sadece sıvı yağ ya da sadece ayçiçek yağı ile değil. Her ikisinden de biraz ekleyip, pirinci öncelikle rengi hafif altın rengini alana kadar kavurun. Ayçiçek yağı (zeytinyağı da olabilir) hem tereyağın yanmasını önler hem de pilava parlaklık verir.  Pirinçler altın rengi olduğunda bu hem çok daha hoş bir lezzet verir hem de pilavın tane tane olmasın...

Doğanın Gizli Şifa Kaynağı : Sarımsak, Bal ve Karanfil 🌿🍯🧄

Mutfağımızın vazgeçilmezleri arasında yer alan sarımsak, bal ve karanfil, bir araya geldiklerinde adeta doğal bir şifa deposuna dönüşüyor! Özellikle bağışıklığı güçlendirmek ve hastalıklardan korunmak isteyenler için harika bir destekleyici. Peki, bu mucizevi üçlü nasıl bu kadar etkili oluyor? Sarımsağın Mucizevi Etkileri 🧄 Sarımsak, doğanın sunduğu en güçlü antibiyotiklerden biri olarak bilinir. İçeriğinde bulunan allisin maddesi, vücudu zararlı mikroplara karşı korur. Bağışıklık sistemini güçlendirirken, aynı zamanda kolesterol seviyesini dengelemeye ve kan dolaşımını iyileştirmeye yardımcı olur. Balın Şifalı Dokunuşu 🍯 Doğal bir tatlandırıcı olmasının ötesinde, bal tam anlamıyla bir antioksidan deposu! Boğaz ağrısına iyi gelir, öksürüğü yatıştırır ve yaraların hızlı iyileşmesine destek olur. Ayrıca mideyi rahatlatır ve enerji verir. Karanfilin Gücü 🌿 Küçük ama etkili bir baharat olan karanfil, antiseptik ve ağrı kesici özellikleriyle bilinir. Diş ağrısını hafifletir, ağız kokus...

Zencefile Lüzumsuz Para Vermeyin – İşte Evde Zencefil Yetiştirmenin Püf Noktası

Bu kadar faydası olan bir bitki herkesin evinde bulunmalıdır. Her şekilde tüketebilirsiniz. İster çayını yapın için, ister ilaç niyetine kullanın isterseniz de yemeklerinize baharat olarak ekleyin. Asıl iyi haber ise zencefili evinizde pratik bir şekilde yetiştirebilmeniz! Hastalıklara şifa kaynağı olarak kullanılan zencefil bitkisi, asya kökenli bir bitkidir. Yüksek derecede uçucu yağlar içeren bu bitki, içerisinde fazla miktarda vitamin ve mineral barındırır. Bunların dışında zencefil, B3, B6 ve demir, kalsiyum, fosfor, sodyum, potasyum, magnezyum minerallerini içermektedir. Zencefil, vücudunuzdaki iltihapları yok etmekte birebirdir. İhtihapları yok etmekle kalmayıp eklem ağrılarınızı da azaltır. Özellikle kadınların adet dönemlerinde yaşamış olduğu regl ağrılarında kullandığı kimyasal ilaçlar kadar etkilidir. En çok da mide rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır. Bazen kendimizi kaybederek çok yemek yeriz. Bu yüzden ortaya hazımsızlık çıkar ve ze...

Defne, Karanfil ve Biberiye : Bir Araya Gelince Etkisi Katlanan Mucize Üçlü

Artık kimyasal maddelerden uzak, sadece doğanın en saf armağanlarıyla saçlarınızı canlandırmanın zamanı geldi. Hayal edin; saçlarınız parlıyor, dolgunlaşıyor ve gerçek anlamda sağlığa kavuşuyor. Bu mucizevi dönüşümün sırrı, evde kolayca hazırlayabileceğiniz, doğanın en etkili malzemelerini bir araya getiren eşsiz bir tarifte saklı.  Karanfilin eşsiz parlaklık veren etkisi, defne yaprağının besleyici özelliği ve biberiyenin canlandırıcı gücüyle, saçlarınız adeta yeniden doğacak. Hazır olun; bu tarifle, saçlarınıza hak ettiği özeni göstererek, güzelliğinizi doğal yollardan taçlandıracaksınız! Bugün, evde kolayca hazırlayabileceğiniz doğal bir saç bakım tarifi paylaşıyoruz. Bu tarifte, saçlarınıza faydaları bilinen karanfil, defne yaprağı ve biberiye gibi malzemeler kullanıyoruz. Malzemeler:     2 yemek kaşığı karanfil:      5 defne yaprağı      2-4 dal taze biberiye (veya 2 yemek kaşığı kurutulmuş biberiye):       2 su bar...

Karnabahar Yaprakları Nasıl Kullanılır?

Karnabaharın yapraklarını da yerseniz, meğer..! Karnabahar bitkisi, kronikleşmiş idrar yolları enfeksiyonlarının tedavisi için kullanılan en etkili sebzedir. O kadar etkilidir ki antibiyotik tedavilerinin dahi fayda etmediği idrar yolu enfeksiyonlarında uygulanan karnabahar kürü kısa zamanda hastalığı geçirmiştir. Karnabahar tüketirken karın bölgesi etrafında bulunan 4-5 adet yaprağı da kullanın. Karnabaharı alıp eve geldiğinizde alt kısımda bulunan yeşil yapraklarını kesip atıyorsanız bir kez daha düşünün. Bu yaprakları yemeklerinizde garnitür olarak bile kullanabilirsiniz. Ayrıca karnabahar yapraklarını lahana gibi kavurarak da öylece yiyebilirsiniz. Karnabahar yapraklarında bol miktarda anti-kanserojen olan beş tane koruyucu etkin madde bulunmaktadır. Bu maddeler, phytic asit, caffeic asit, alfa-tokoferol (E-vitamini), kaempferol, ve rutindir. Bilhassa E-vitamini ve caffeic asit, karnabaharın yapraklarında daha çoktur. Karnabahar yapraklarında ayrıca...

Biberiye Çoğaltma Yöntemi ve Biberiye Çoşturan Bitkisel Karışım

Mis gibi kokan, yemeklere bambaşka bir hava katan biberiyen, mutfakta en çok aranan otlardan biri. Hem de marketten almaya gerek yok! Evde kendi biberiyelerinizi yetiştirebilirsiniz. Üstelik sadece bir kaç dal kesmekten ibaret. Nasıl mı? Haydi başlayalım! Kesilecek Dalların Seçimi: Öncelikle sağlıklı ve gür bir biberiye bitkisinden çelik (kesme dal) alacağız. Yeşil renkli, sağlam ve hastalıksız dalları tercih edin. Dalların Hazırlanması: Yaklaşık 10-15 cm uzunluğunda dalları keskin makas veya budama aletiyle temiz bir şekilde kesin. Dilin dibi gibi düşünün, kesimi hemen yaprağın altından yapın. Yaprak Giderme: Kestiğiniz dalın alt kısmındaki yaprakları 2-3 cm kadar yolup ayırın. Bu kısımlar suyun içinde olacak ve köklenme orada gerçekleşecek. Suya Taşınalım: Cam veya kavanozu temiz suyla doldurun. Kestiğiniz biberiye dallarının düğümleri (yaprakların bitkiyle birleştiği noktalar) suyun içinde kalacak şekilde yerleştirin. Aydınlık Yeter: Kavanozu aydınlık ama direkt güneş ışığı...