Ana içeriğe atla

Doğduğunuz ay sizi uyarıyor: Hangi ayda hangi hastalık riski var?



Doğduğunuz ay sizi uyarıyor: Hangi ayda hangi hastalık riski var?

İspanyol bilim insanlarının yaptığı bir araştırmaya göre kişinin yakalandığı hastalıklarda doğduğu ay da önemli rol oynuyor.


Alicante Üniversitesi'nden uzmanlar, yaklaşık 30 bin kişiyle ilgili veri topladı. Uzmanlara göre mevsim değişikliklerinden etkilenen morötesi ışınlar bebeklerin anne karnındaki gelişimini etkileyebiliyor.


İspanyol bilim adamları, topladıkları verilerden yola çıkarak 27 kronik hastalık ve bu hastalıkların çıkma olasılığı yüksek doğum aylarına göre bir tablo hazırladı.


Mesela eylül ayında doğan erkekler, ocak ayında doğan hemcinslerine göre 3 kat fazla tiroit problemleriyle uğraşıyor. Ağustosta doğan erkek bebekler ise yılın ilk aylarında doğanlara göre 2 kat fazla astım hastası olma riski taşıyor.

İşte aylara göre hastalık riskleri:



Ocak

  • Erkeklerde: Kabızlık, mide ülseri, bel ağrısı
  • Kadınlarda: Migren, menopoz problemleri, kalp krizi




Şubat

  • Erkeklerde: Tiroit, kalp ve eklem rahatsızlıkları
  • Kadınlarda: Eklem rahatszılıkları, tiroit, kan pıhtısı


Mart

  • Erkeklerde: Katarakt, kalp rahatsızlıkları, astım
  • Kadınlarda: Eklem iltihabı romatizma, kabızlık


Nisan

  • Erkeklerde: Astım, kemik erimesi, tiroit
  • Kadınlarda: Kemik erimesi, tümör, bronşit


Mayıs

  • Erkeklerde: Depresyon, astım, diyabet
  • Kadınlarda: Kronik alerji, kabızlık

Haziran

  • Erkeklerde: Kalp rahatsızlıkları, katarakt, kronik bronşit
  • Kadınlarda: İdrarını tutamama, eklem iltihabı, romatizma


Temmuz

  • Erkeklerde: Eklem iltihabı, astım, tümör
  • Kadınlarda: Kronik boyun ağrısı, astım, tümör


Ağustos

  • Erkeklerde: Astım, kemik erimesi, tiroit
  • Kadınlarda: Kan pıhtısı, eklem iltihabı, romatizma



Eylül

  • Erkeklerde: Astım, kemik erimesi, tümör
  • Kadınlarda: Kemik erimesi, tiroid, kötü huylu tümör



Ekim

  • Erkeklerde: Tiroit, kemik erimesi, migren
  • Kadınlarda: Yüksel kolestrol, kemik erimesi, kansızlık



Kasım

  • Erkeklerde: Kronik cilt rahatsızlıkları, kalp rahatsızlıkları, tiroit
  • Kadınlarda: Kabızlık, kalp krizi, varisli damar



Aralık

  • Erkeklerde: Katarakt, depresyon, kalp rahatsızlıkları
  • Kadınlarda: Kronik bronşit, astım, kan pıhtısı



Princeton Üniversitesi uzmanları yaptıkları araştırmada ilginç sonuçlar bulmuş olmalarına rağmen, yine de annelerin sosyoekonomik durumlarının, hamilelik uzunluğunun ya da bu ikisinin doğumu ve bebeğin sağlığını etkileyebileceğinin de hesaba katılması gerektiğini söylüyor.

Mayısta hamile kalma ve erken doğum

Mayıs ayında hamile kalan kadınların (kışın doğum yapacak olanlar), bebeklerini erken doğurma ihtimalleri yüzde 10. Araştırmacılar, grip hastalığının yüksek oranında, ocak ve şubat aylarında doğumun rol oynadığını düşünüyor. Gribe yakalanmanın erken doğumu tetiklediği de biliniyor.


Yine de mayıs ayında hamile kalmanın tamamıyla kötü olduğunu söyleyemeyiz. Uzmanlar, bazı yıllarda grip mevsiminin daha erken zamanlarda çoğaldığını söylüyor. Bu durumda anne adayları daha önceki aylarda yüksek risk altında olacaklardır. Uzmanlar, hamilelere, bebeklerini şimdiki ve gelecekteki hastalık tehlikesinden korumak için grip aşısı olmalarını öneriyor.



Sonbahar doğumları ve egzersiz becerisi

International Journal of Sports Medicine'da 2014 yılında yayımlanan bir araştırmaya göre kasım ayında doğan erkek çocuklar yüzde 10 daha hızlı koşabilir, yüzde 12 daha yükseğe zıplayabilir ve nisan ayında doğan çocuklara kıyasla yüzde 15 daha güçlü oluyorlar. Yani sonbahar doğumlu çocuklar, yılın farklı mevsimlerinde doğanlara göre doğumsal olarak daha fit oluyorlar. Peki bu nasıl açıklanabilir?


Yaz aylarında hamile kalan anneler, bebeğin gelişimi için önemli olduğu düşünülen güneş ışığına ve dolayısıyla D vitaminine daha fazla maruz kalmış olurlar.



Amerikan Kadın Doğum Uzmanları ve Jinekologlar Kongresi, hamile olsun olmasın bütün kadınlara günde 600 uluslararası birim (IU) D vitamini almalarını tavsiye ediyor. Çoğu hamile kadın, yiyecekler ve doğum öncesi kullandığı vitaminler aracılığıyla D vitamini alıyor. Dolayısıyla uzmanlar, gebelik sırasında D vitamini eksikliği için rutin tarama önermiyorlar. Ama siz yine de yeterince D vitamini almadığınız konusunda endişeliyseniz doktorunuza danışmalısınız.


İlkbahar bebekleri ve MS hastalığı

Bebeğin gelişim aşamasında düşük D vitamini miktarı, MS (Multiple Sclerosis) hastalığı riskini artırıyor. 2013 yılında Queen Mary University of London'da yapılan bir araştırmaya göre, mayıs ayında doğan bebeklerdeki D vitamini seviyesi, kasım ayında doğanlara göre yüzde 20 daha düşük olarak tespit edildi. Mayıs bebeklerinde, vücudun bağışıklık sistemine karşı potansiyel tehlike taşıyan otoreaktif T hücreleri iki kat daha fazla bulunuyor.



Önceki araştırmalar, MS hastalığı riskinin mayıs ayında doğanlarda en yüksek seviyede olduğunu, kasım ayında doğanlarda ise en düşük seviyede olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar, bu durumun güneş ışığı vitaminiyle ilgili olduğunu düşünüyor.


Her şeyden önemlisi...

Mayıs ayında hamile kalmanızdan ya da kasımda doğum yaptığınız için çocuğunuzun atletik yapısında eksiklik olacağından dolayı endişelenmeyin. Zamanlamanın çocuk sağlığına etkileri, hamilelik esnasında kontrol edebileceğiniz sağlıklı beslenme, sigara ve alkolden uzak durma, düzenli egzersiz yapma gibi diğer faktörler kadar önemli değil.




Uzmanlara göre, özel olarak hamilelik döneminizi seçmediyseniz, hamile kalmak ya da doğum yapmak için en iyi ya da en kötü aydan söz edilemez. Kendinize özen göstermek, doğum öncesi önemli bakımları uygulamak, ocak ya da haziran ayında doğum yapmanızın yaratacağı farkı ortadan kaldırır.


Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...




Görsel kaynaklar:
  • https://www.sozcu.com.tr/2017/dunya/dogdugunuz-ay-sizi-uyariyor-hangi-ayda-hangi-hastalik-riski-var-1904706/
İçerik Kaynakları :
  • https://www.sozcu.com.tr/2017/dunya/dogdugunuz-ay-sizi-uyariyor-hangi-ayda-hangi-hastalik-riski-var-1904706/
  • https://www.mynet.com/bebegin-dogum-ayi-sagligini-etkiliyor-1180922-mykadin
  • https://www.ntv.com.tr/galeri/teknoloji/hangi-burc-hangi-hastaliga-yakalaniyor,gI11K5eM006hfpbf3PEXNg/pgE5zEY-PkCSYNb4eV-wWg

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Çamaşır suyu kullanmadan beyazları kar beyaz yapın

Beyaz çamaşırları beyazlatmak için genelde çamaşır suyu kullanmak aklımıza gelir ama bu her zaman en iyi ve en sağlıklı seçenek değil. Neyse ki, çamaşır suyu kullanmadan da beyazlarınızı ışıl ışıl yapmanın birkaç nazik ve doğal yöntemi var. İşte bu yöntemlerden bazıları: 1. Karbonat Mucizesi Karbonat, hem beyazlatma hem de kötü kokuları giderme konusunda harikalar yaratır. Çamaşır makinenizin deterjan gözüne yarım fincan karbonat ekleyin ve her zamanki gibi yıkayın. Karbonat, çamaşırlarınızdaki lekeleri ve griliği azaltarak onları daha beyaz hale getirecektir. İçindekiler: 1/2 bardak karbonat Talimatlar: Kalın bir macun oluşturmak için kabartma tozunu yeterli suyla karıştırın. Macunu doğrudan beyaz kumaş üzerindeki lekeli veya rengi solmuş bölgelere uygulayın. Yumuşak bir fırça veya sünger kullanarak macunu kumaşa yavaşça sürün. Macunu kumaş üzerinde 15-30 dakika bekletin. Kumaşı soğuk suyla iyice durulayın. Giysiyi her zamanki gibi yıkayın, gerekirse ekstra bir durulama işlemi ekl

Pilav Pişirirken Lezzetini Arttırmak İçin Restoranların Bu Gizli Sırlarını Uygulayın

Pirinci pişirmek için sadece su eklemek yaygın bir hatadır. Restoranların lezzetini arttırmak için kullandıkları gizli tekniği sizinle paylaşmama izin verin. 1 - Pirinci nişastasından arındırmak için öncelikle soğuk su altında güzelce yıkayın. Pirinç, doğal olarak nişasta içerir ve bu nişasta pişirme sırasında suya karışır. Suya karışınca da pilavınız bir birine yapışır, tane tane olmaz. Ayrıca bu işlem parlak görünmesini de sağlar. 2 - Su Yerine Et yada Tavuk Suyu Kullanın Suyu, tavuk, sebze veya et suyuyla değiştirin. Et suyu, pirince suyun eşleşemeyeceği zengin, lezzetli bir tat verir.  3 -  Pilavı Önce Kavurun Sadece sıvı yağ ya da sadece ayçiçek yağı ile değil. Her ikisinden de biraz ekleyip, pirinci öncelikle rengi hafif altın rengini alana kadar kavurun. Ayçiçek yağı (zeytinyağı da olabilir) hem tereyağın yanmasını önler hem de pilava parlaklık verir.  Pirinçler altın rengi olduğunda bu hem çok daha hoş bir lezzet verir hem de pilavın tane tane olmasına yardım eder. Üste

Beyazları Daha Beyaz, Havluları Daha Yumuşak Yapmak İçin Sirkenin Doğru Kullanımı

Daha beyaz çarşaflar ve daha yumuşak havlular istiyorsanız ihtiyacınız olan tek şey sirkedir; ancak çoğu kişi bunu yanlış kullanır. Size bunu nasıl doğru şekilde kullanacağınızı göstereyim. Nesiller boyunca sirke yaygın bir ev temizleyicisi olarak kullanılmıştır. Ancak, sirkenin uygulamaları bu geleneksel işlevlerin çok ötesine geçer. Sirke, çamaşır yıkama şeklinizi değiştirebilir, bu da onun pek bilinmeyen kullanımlarından biridir.  Hayal edin, sert kimyasalların olmadığı bir dünya ve yine de daha beyaz çamaşırlar ve daha yumuşak havlular. Sirke, bu tipik çamaşır sorunlarına tamamen doğal ve etkili bir çözümdür. Havluları Yumuşatmak ve Çamaşırları Beyazlatmak İçin Sirke Kullanma Yöntemleri Doğal Bir Ağartıcı : Sirkenin içinde bulunan asetik asit, kumaşlardan kir ve lekeleri çıkarmaya yardımcı olur. Sirke, çamaşır suyu kadar sert olmadığı için kıyafetlerinize zarar vermez. Doğal Bir Yumuşatıcı Alternatifi : Sirke, havluların sertleşmesine neden olan deterjan kalıntılarını parçalar v

Kuru Fasulyenin Gaz Yapmaması Nasıl Sağlanır?

Bol proteinli, lezzetli mi lezzetli kuru fasulyeyi çok seviyor, hatta ne kadar çok yersek yiyelim hiç bıkmıyoruz. Kuru fasulye yanına pilav, cacık ya da turşu olan bir masaya kim oturmaz ki? Kuru fasulyenin gaz yapmaması için ne yapmak gerekir biz biliyoruz. Her güzel şeyin bir bedeli var gibi kuru fasulye yemenin de bir bedeli var, o da ‘’gaz’’ mı diyorsunuz? Hayır, aslında böyle bir bedel yok. Kuru fasulyenin gaz yapmaması için sadece bilmeniz ve yapmanız gereken şeyler var. Bunlar nelerdir gelin bir bakalım… Konunun başlangıç noktasına gelelim; ‘’Kuru fasulye neden gaz yapar?’’ Kuru fasulye bünyesinde midemizin sindiremeyeceği kadar oligosakkarit bulunduruyor. Oligosakkarit, şeker molekülleridir. Midemiz ve ince bağırsaklarımız oligosakkariti sindiremez ve bu yüzden başka sevdiğimiz kuru fasulye olmak üzere diğer tüm baklagiller midede rahatsızlık yaşanmasına sebep olur. Yaşanılan gaz ve mide rahatsızlıklarına çözüm olarak oligosakkaritleri kalın ba

Kar Gibi Tertemiz Fayanslar ve Derz Araları İçin Ev Yapımı Yer Deterjanı

Bu kolay tarif size nerdeyse 1 yıl yeter. Başka hiç bir şey kullanmanıza gerek yok. Özellikle evinizi, kendinizi zehirleyen kimyasalları sakın evinize sokmayın. Bazı şeylerin zararı yıllar sonra çıkar. Çamaşır sularını, kimyasal deterjanları farkında olmadan soluyup, ciğerlerinizi mahvetmeyin. Bu karışım hepsinden iyi. Ev Yapımı Yer Deterjanı: Harika Kokuyor, Doğal ve Bütçe Dostu! ~Bu kolay tarif tam bir yıl dayanır. İçindekiler: 2 su bardağı beyaz sirke 1/2 su bardağı çevre dostu sıvı sabun 30 damla kokulu yağ (Nane yağı, çam yağı olabilir. Yoksa kullanmak zorunda değilsiniz. ) Talimatlar: Beyaz sirkeyi, çevre dostu sıvı sabunu, kokulu yağı püskürtme başlığı olan büyük bir şişeye dökün. Tüm malzemelerin iyice karışması için şişeyi iyice çalkalayın. Bu zemin temizleyicisini diğer sprey temizleyiciler gibi kullanabilirsiniz. Suyla seyreltin ve zeminlerinizi temizlemek için kullanın. Zorlu kirleri çözecek, dezenfekte edecek ve evinizde taze bir koku bırakacaktır; üstelik sert kimyasall

Unu Dondurucuya Koymanın Faydası

Unu dondurucuya koyun, bu çok basit hareket 1 dakikada hayatınızı kurtarır: Deneyin ve göreceksiniz Un, tahılların veya diğer ürünlerin öğütülmesiyle elde edilen temel bir gıda maddesidir. İtalya'da özellikle iki tür un oldukça yaygındır: yumuşak buğday unu ve makarnalık buğday unu. Yumuşak buğday unu, İtalya'nın orta kuzey bölgesinde daha yaygınken, makarnalık buğday unu güney İtalya'da sıkça kullanılır ve irmiğin ana kaynağıdır. Unun dondurucuya konması, sadece bir dakikanızı alacak ve hayatınızı kolaylaştıracak basit bir yöntemdir. Peki, bu neden bu kadar önemli? Hemen açıklayalım. Buğday Tanelerinin Yapısı Buğday taneleri, kepek, ruşeym ve endosperm olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Kepek, tanelerin dış kısmını oluşturan ve bol miktarda vitamin içeren kısımdır. Ruşeym ise endüstriyel olarak genellikle uzaklaştırılan, çünkü unun raf ömrünü kısaltan besin açısından zengin bir bileşendir. Endosperm ise nişasta ve protein açısından zengin olan kısımdır ve unun büyük bir

Naneleri Çoşturdukça Çoşturan Ev Yapımı Doğal Çiçek Çoşturan Karışım

Bu doğal bitkisel gübre karışımları, nane bitkinizin büyümesini ve sağlığını desteklemek için mükemmel seçeneklerdir. Düzenli olarak uygulandığında, nanenizin daha gür, aromatik ve sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Bol miktarda taze nane yetiştirmenin ilk adımı , uygun kapları seçmektir. Nane hızlı büyüyen bir bitki olduğu için, köklerinin rahatça yayılabileceği en az 30 cm derinliğinde kaplar tercih edin. Ayrıca, suyun tahliye olabilmesi için iyi drenaj delikleri olan kaplar seçmelisiniz, aksi takdirde kök çürümesi riski artar. Nane, kısmi güneşten tam güneşe kadar olan ışık koşullarında gelişir, bu nedenle kaplarınızı günde en az 4-6 saat güneş ışığı alan bir yere yerleştirin. Daha sıcak iklimlerde, öğleden sonra biraz gölge sağlamak yaprakların yanmasını önlemeye yardımcı olabilir. Eğer naneyi içeride yetiştiriyorsanız, kapları bol miktarda güneş ışığı alabileceği güney cepheli bir pencere yakınına koyun.   Nane bitkisini sağlıklı ve gür bir şekilde büyütmek için doğal bitkisel

Evde Saksıda Yıl Boyu Hiç Bitmeyen Kendini Sürekli Yenileyen Zencefil Nasıl Yetiştirilir

Zencefil, Asya'dan gelen egzotik bir lezzet bombası! Hem vitamin ve mineraller bakımından zengin, hem de yemeklere baharatlı bir tat ve hoş bir aroma katan bu tropikal bitki, son zamanlarda oldukça popüler hale geldi. Peki, zencefili evimizde yetiştirmek mümkün mü? Tabii ki! 10°C'nin üzerindeki sıcaklıklarda mutlu olan zencefili, soğuk iklimlerde saksılarda yetiştirmek en ideal yöntem. Hazırsanız, bu lezzetli ve çok yönlü kökü evinizde yetiştirmenin püf noktalarını paylaşalım: Doğru Rizomları Seçmek Zencefil tohumdan değil, rizom adı verilen yeraltı gövdelerinden yetişir. Organik rizomlar tercih etmek, daha iyi bir çimlenme oranı sağlar ve çevre dostu bir hasat elde etmenizi sağlar. Bu rizomları sağlık gıda mağazalarında bulabilirsiniz. Güçlü, canlı ve birkaç büyüme noktasına sahip rizomları seçerek bol verimli bir hasat elde edebilirsiniz. Saksıda zencefil yetiştirecekseniz, geniş ve derin saksılar seçin. Her saksıya üç rizom sığacak şekilde büyük olmalıdır. Drenajı sağlamak

Yaprakları Sararan Orkidelere Yeniden Hayat Veren Karışım

Sadece bu karışımdan 1 bardak dökün, orkideninzin kökü güçlensin, yaprakları sararmasın, çiçekleri hep açsın. Sararan Yapraklar ve Mantarla Mücadele: Orkidelerinizin Sağlığını Nasıl Yeniden Kazanırsınız? Eğer orkidelerinizde sararan yapraklar ve mantar sorunlarıyla karşılaşıyorsanız, endişelenmenize gerek yok. Hasarlı kökleri kesmek, orkidenizin hızla toparlanması için ilk adımdır. Hasar görmüş kökleri tamamen keserek işe başlayın.  Çiçek dalının yeşil kısımları için de hasarlı bölgeleri budamanız tavsiye edilir. Orkidenizi iyice temizleyerek iyileşme sürecine hazırlayın. Sarımsak Suyu ile Tedavi: Doğal ve Etkili Bir Yöntem Doğal bir çözüm olarak sarımsak suyu, orkidelerinizi iyileştirmek için harikalar yaratabilir. İki diş sarımsağı ezin, küçük parçalara kesin ve oda sıcaklığında yarım litre suda bekletin. Sarımsakla karışmış suyu süzdükten sonra, orkide yapraklarını bu su ile yıkayın.  Bu adım, bitkinizin genel sağlığına katkıda bulunur. Orkideyi sarımsak suyuna 25 dakika boyunca d

Meğer Kar Beyaz Çamaşırların (Üstelik Ütülü Gibi Pür Pak) Olmasının Sırrı Bu Kadar Basitmiş

Çamaşırlarınızı profesyonelce yıkanmış ve ütülenmiş gibi hissetmek ister misiniz? İşte çamaşırlarınıza mükemmel bir temizlik ve ferahlık kazandırmanın basit bir sırrı: çamaşır makinesi çekmecesine 3 damla şampuan eklemek! Bu küçük numara sayesinde, çamaşırlarınız her zamankinden daha temiz ve güzel kokacak. Neden 3 Damla Şampuan? Çamaşırlarınızı tertemiz ve hoş kokulu hale getirmek için ihtiyacınız olan şey, çamaşır makinesi çekmecesine sadece 3 damla şampuan eklemektir. Şampuan, saçlarımızdaki kir ve bakterileri temizlediği gibi, çamaşırlarımızda da aynı etkiyi yaratır. Ayrıca, saçlarımızı yumuşatıp parlaklık veren şampuan, aynı şekilde çamaşırlara da yumuşaklık ve canlılık kazandırır. Şampuanın Faydaları Temizlik ve Ferahlık: Şampuan, çamaşırlarınızdaki kirleri etkili bir şekilde temizler ve hoş bir koku bırakır. Parlak Renkler: Şampuanın içerdiği bileşenler, çamaşırların renklerini canlandırır ve daha parlak görünmelerini sağlar. Yumuşak Dokunuş: Çamaşırlarınız daha yumuşak ve