Ana içeriğe atla

İŞTE KANSIZLIĞIN 10 BELİRTİSİ...


Sabahları yorgun uyanıyorsunuz, kendinizi sürekli halsiz hissediyorsunuz, unutkanlığınız arttı, saçlarınız zayıfladı, çarpıntılarınız başladıysa sizde kansızlık (anemi) olabilir. Kansızlığın en önemli nedeni demir eksikliğidir. Özellikle kadınların büyük çoğunluğunun ortak sorunu demir eksikliği ve kansızlıktır.


Prof.Dr. Temel Yılmaz kansızlık belirtilerini ve kansızlık ile karşılaşılması durumunda neler yapılması, neler tüketilmesi gerektiğini tek tek sizler için anlattı.

NEDEN OLUR?

Toplumda, kansızlık erkeklere göre kadınlarda daha yüksek oranda görülür. Bunun en önemli nedeni, her âdetle beraber kan kaybı. Eğer kaybedilen kan yerine konamıyorsa yavaş yavaş gelişen bir kansızlık başlar.



Özellikle doğum sonrası annelerin büyük bölümünde kan kaybı ve demir eksikliğine bağlı kansızlık görülür. Yine düşük kilolu ve erken doğan çocuklarda kansızlık görülür, büyüme çağındaki çocuklar vücudun ihtiyacı arttığı için genellikle biraz anemik olabilir.


Yapılan çalışmalar kadınların üçte birinde, erkeklerin ise beşte birinde demir eksikliği anemisi olduğunu göstermiştir. Kansızlığın en önemli nedenlerinden biri de kanda demir eksikliğidir. Bu da beslenme tarzıyla doğrudan ilişkilidir.



Demir, ağırlıklı olarak kırmızı et ve sakatatta bulunduğu için hayvansal ürünlerin yenilmediği vegan tarzı beslenmede kronik bir demir eksikliği gelişebilir. Demir, kandaki oksijeni taşıyan alyuvarların içinde oksijenin bağlandığı hemoglobinin temel elementidir. Hemoglobin, kan hücrelerine kırmızı rengi veren bir protein ve demir kompleksidir.


Akciğerden hava yoluyla alınan oksijen hemoglobin içindeki demire bağlanarak dokulara taşınır, demirin eksik olduğu durumlarda oksijenlenme bozulur, anemi gelişir. Yetişkin bir insanın vücudunda toplam 5-6 gr kadar demir bulunur. Vücudun sürekli ihtiyacının karşılanması için günlük 3-4 mg demir alınması gerekir, bu miktarın demirden zengin sebzelerden karşılanması oldukça güç.



DEMİRDEN ZENGİN GIDALAR

Demir yönünden en zengin yiyecekler karaciğer ve dalak gibi sakatattır. 100 gramda 8-10 mg demir vardır. Daha sonra en yüksek demir, kırmızı ette mevcut. Kırmızı etin 100 gramında 6-8 mg demir bulunur. Yumurtanın sarısı, balık, tavuk ve süt de kaliteli demir içeren gıdalardan.


Kurubaklagiller (mercimek nohut fasulye vb.), kuruyemişler (fındık, badem), kuru kayısı, kuru üzüm ve özellikle ıspanak ile karnabahar gibi sebzeler yüksek oranda demir içerirler. Ancak bitkisel gıdalardaki demirin vücuttaki emilimi daha az ve yavaştır. Medyada demirin vücuttaki emilimiyle ilgili bazı yanlış bilgiler de vardır.



Aşırı çay-kahve tüketiminin demiri azalttığı doğru, ama kepekli ekmeğin demiri azalttığı klinik anlamda doğru değil. Posalı gıdalarda demir emilimini azaltsa da bu oran olarak çok sınırlıdır. Demir emilimini artıran en önemli vitamin C vitamini. Bu nedenle et tüketiminin salatayla olması ya da yemekte alınan C vitamini demir emilimini artırır.

KANSIZLIĞIN BELİRTİLERİ


  • 1- Sabah yorgunluğu, gün içinde halsizlik, enerji azlığı.
  • 2- Renk solukluğu.
  • 3- Soğuğa dayanıksızlık, normalden fazla üşüme.
  • 4- Tırnaklarda kırılma, eğilme (kaşık tırnak).
  • 5- Dilde düzleşme, kızarıklık, tahriş.
  • 6- Çarpıntı, nefes darlığı, çabuk yorulma.
  • 7-Ağız kenarında oluşan çatlak.
  • 8- Sinirlilik.
  • 9- Konsantrasyon bozukluğu.
  • 10- Çabuk hastalanma, bağışıklık sisteminde zayıflık.


NE YAPMALI?
  • – Haftada 2-3 gün en az 100 gr kırmızı et yiyin. Koroner damarlarınızı korumak için eti abartmayın.
  • – Kahvaltıda yumurta tüketmeye özen gösterin. En azından gün aşırı yemeye çalışın.
  • – Kurubaklagillerin de yoğun demir kaynağı olduğunu unutmayın. Haftada en az 2 gün bir öğününüzde
  • kuru fasulye, nohut, mercimek, maş fasulyesi tüketin.
  • – Demir içeren besinlerin olduğu öğünde mutlaka bol yeşillikli ve limonlu salata tüketin. Yumurtalı kahvaltılarınıza bol limonlu roka, tere, maydanoz ilave edin. C vitamini, demirin emilimini artırır.
  • – Kırmızı etle birlikte yoğurt ve ayran tüketmemeye çalışın. Süt ürünlerindeki kalsiyum, demirin bağlanmasını ciddi ölçüde etkiler.
  • – Ekmek tercihinizi kepek yerine çavdar ve tam buğdaydan yana kullanın.
  • – Günlük çay/kahve tüketiminizi azaltın. Çay ve kahveyi öğünlerden hemen sonra tüketmemeye çalışın. Özellikle kahvaltıdaki çayı açık ve limon dilimli tercih edebilirsiniz.
  • – Tüm bunlara rağmen şikâyetleriniz sürüyorsa mutlaka bir hematoloji uzmanına görünün.


ERKEKLERDE KOLON KANSERİNİN GÖSTERGESİ OLABİLİR

BİR süre önce Teknik Üniversite’de bir toplantıya katılmıştım. Toplantı sonunda vedalaşırken tokalaştığım bir hocanın eli dikkatimi çekti. Hocanın eli soğuktu. Tıpta “soğuk el”, genellikle kansızlık işareti olarak kabul edilir. Erkeklerde kan yapımı daha aktif, kandaki hemoglobin daha yüksek olur.


Bu nedenle erkeklerin eli genellikle soğuk olmaz, soğuk olursa sorun var anlamına gelir. Hocayı ertesi gün fakülteye davet ettim. Yapılan tetkiklerde derin bir kansızlık çıktı. Eğer böbrek yetmezliği yoksa bu vücutta bir yerden kan kaybı anlamına gelir.



Erkeklerde kayıp anemilerine neden olan sebeplerin başında kolon tümörleri gelir, gerçekten de hocanın kolonoskopisinde bir tümör bulundu ve erken dönemde alındı. Bu nedenle erkeklerde ileri yaş kansızlıkları çok önemli.

B 12 VİTAMİNİ VE FOLİK ASİT EKSİKLİĞİNE DİKKAT


KANSIZLIĞIN diğer önemli nedenleri B12 ve folik asit eksikliğidir. B12 vitamini, yani diğer adıyla kobalamin, hücresel birçok enzim reaksiyonu içerisinde yer alan önemli bir vitamindir.


Hücrelerin çoğalarak yenilenmesinde, yeni hücre sentezinde büyük rol oynar. B12 vitamini ile folik asit birlikte alyuvarların sağlıklı bir şekilde üremesini sağlar. Alyuvarlar yani kırmızı kan hücreleri, bütün hücrelere oksijen taşımakla görevlidir.



Bu yüzden B12 vitamini, enerjik ve dinç olmakla doğrudan ilgilidir. Kanın oksijen taşıma kapasitesi ne kadar yüksekse kalp sağlığı o kadar fazla korunur, kalbin yorulması engellenir. Bu nedenle B12 vitamini ve folik asit eksikliğinde en çok görülen belirtiler, kansızlık, yorgunluk ve çarpıntıdır. B12 vitamini, beyne iletileri taşıyan sinir hücrelerinin de ana koruyucusudur. Nöronların koruyucu kılıfı “miyelin”in üretiminde aktif rol alır.


Buna bağlı olarak B12 ve folik asit eksikliği yaşayanlarda unutkanlık, konsantrasyon kaybı, algıda ve öğrenmede güçlük ve hatta depresyon görülür. Bir kişinin günlük B12 vitamini ihtiyacı ortalama 2.4 mcg. B12 vitamini, en çok kırmızı et, tavuk, balık ve süt ürünlerinde bulunur. Özellikle dana ve tavuk ciğerinde B12 ve folik asit yüksek oranda var. Kurubaklagil ve kuruyemiş grubu ise folik asit açısından fazlaca zengin.



Uskumru, midye, sardalya, deniz ürünleri arasında B12 vitamini açısından en zengin olanlar. Lüfer ve alabalıkta da B12 azımsanmayacak boyutta. Yumurta oldukça zengin bir B12 ve folik asit kaynağı. 1 yumurta, günlük B12 ihtiyacınızın % 33’ünü karşılar. Kahvaltınızdan eksik etmeyin.


Süt, yoğurt, ayran ve kefire ek olarak beyaz peynir de B12 ve folik asit açısından zengin. Tostlarınızı beyaz peynirle yapın, ara öğünlerinizde süt, yoğurt ya da kefiri değerlendirin.




Kansızlığa İyi Gelen İncir Kürü:

Yarım litre su, 8-9 adet incir.

Kaynamakta olan yarım litre suyun içine, 8-9 adet inciri atın ve kabın ağzını kapatarak 7 dakika kısık ateşte kaynatın. Sonra ocağın altını kapatın ve karışımın ılınmasını bekleyin.



Ilındıktan sonra karışımı süzün. Günde 2 veya 3 kez, öğünlerden 15 dakika önce, aç karnına 1 bardak bu karışımdan için. (Yarım litreyi 2 veya 3 e bölüyorsunuz. Her seferde yarım litre içmiyorsunuz.)






Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...




Görsel kaynaklar:
  • https://www.youtube.com/watch?v=SEMs7sLNRhg
İçerik Kaynakları :
  • https://www.youtube.com/watch?v=SEMs7sLNRhg
  • Prof.Dr. Temel Yılmaz

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Çamaşır suyu kullanmadan beyazları kar beyaz yapın

Beyaz çamaşırları beyazlatmak için genelde çamaşır suyu kullanmak aklımıza gelir ama bu her zaman en iyi ve en sağlıklı seçenek değil. Neyse ki, çamaşır suyu kullanmadan da beyazlarınızı ışıl ışıl yapmanın birkaç nazik ve doğal yöntemi var. İşte bu yöntemlerden bazıları: 1. Karbonat Mucizesi Karbonat, hem beyazlatma hem de kötü kokuları giderme konusunda harikalar yaratır. Çamaşır makinenizin deterjan gözüne yarım fincan karbonat ekleyin ve her zamanki gibi yıkayın. Karbonat, çamaşırlarınızdaki lekeleri ve griliği azaltarak onları daha beyaz hale getirecektir. İçindekiler: 1/2 bardak karbonat Talimatlar: Kalın bir macun oluşturmak için kabartma tozunu yeterli suyla karıştırın. Macunu doğrudan beyaz kumaş üzerindeki lekeli veya rengi solmuş bölgelere uygulayın. Yumuşak bir fırça veya sünger kullanarak macunu kumaşa yavaşça sürün. Macunu kumaş üzerinde 15-30 dakika bekletin. Kumaşı soğuk suyla iyice durulayın. Giysiyi her zamanki gibi yıkayın, gerekirse ekstra bir durulama işlemi ekl

Pilav Pişirirken Lezzetini Arttırmak İçin Restoranların Bu Gizli Sırlarını Uygulayın

Pirinci pişirmek için sadece su eklemek yaygın bir hatadır. Restoranların lezzetini arttırmak için kullandıkları gizli tekniği sizinle paylaşmama izin verin. 1 - Pirinci nişastasından arındırmak için öncelikle soğuk su altında güzelce yıkayın. Pirinç, doğal olarak nişasta içerir ve bu nişasta pişirme sırasında suya karışır. Suya karışınca da pilavınız bir birine yapışır, tane tane olmaz. Ayrıca bu işlem parlak görünmesini de sağlar. 2 - Su Yerine Et yada Tavuk Suyu Kullanın Suyu, tavuk, sebze veya et suyuyla değiştirin. Et suyu, pirince suyun eşleşemeyeceği zengin, lezzetli bir tat verir.  3 -  Pilavı Önce Kavurun Sadece sıvı yağ ya da sadece ayçiçek yağı ile değil. Her ikisinden de biraz ekleyip, pirinci öncelikle rengi hafif altın rengini alana kadar kavurun. Ayçiçek yağı (zeytinyağı da olabilir) hem tereyağın yanmasını önler hem de pilava parlaklık verir.  Pirinçler altın rengi olduğunda bu hem çok daha hoş bir lezzet verir hem de pilavın tane tane olmasına yardım eder. Üste

Beyazları Daha Beyaz, Havluları Daha Yumuşak Yapmak İçin Sirkenin Doğru Kullanımı

Daha beyaz çarşaflar ve daha yumuşak havlular istiyorsanız ihtiyacınız olan tek şey sirkedir; ancak çoğu kişi bunu yanlış kullanır. Size bunu nasıl doğru şekilde kullanacağınızı göstereyim. Nesiller boyunca sirke yaygın bir ev temizleyicisi olarak kullanılmıştır. Ancak, sirkenin uygulamaları bu geleneksel işlevlerin çok ötesine geçer. Sirke, çamaşır yıkama şeklinizi değiştirebilir, bu da onun pek bilinmeyen kullanımlarından biridir.  Hayal edin, sert kimyasalların olmadığı bir dünya ve yine de daha beyaz çamaşırlar ve daha yumuşak havlular. Sirke, bu tipik çamaşır sorunlarına tamamen doğal ve etkili bir çözümdür. Havluları Yumuşatmak ve Çamaşırları Beyazlatmak İçin Sirke Kullanma Yöntemleri Doğal Bir Ağartıcı : Sirkenin içinde bulunan asetik asit, kumaşlardan kir ve lekeleri çıkarmaya yardımcı olur. Sirke, çamaşır suyu kadar sert olmadığı için kıyafetlerinize zarar vermez. Doğal Bir Yumuşatıcı Alternatifi : Sirke, havluların sertleşmesine neden olan deterjan kalıntılarını parçalar v

Kuru Fasulyenin Gaz Yapmaması Nasıl Sağlanır?

Bol proteinli, lezzetli mi lezzetli kuru fasulyeyi çok seviyor, hatta ne kadar çok yersek yiyelim hiç bıkmıyoruz. Kuru fasulye yanına pilav, cacık ya da turşu olan bir masaya kim oturmaz ki? Kuru fasulyenin gaz yapmaması için ne yapmak gerekir biz biliyoruz. Her güzel şeyin bir bedeli var gibi kuru fasulye yemenin de bir bedeli var, o da ‘’gaz’’ mı diyorsunuz? Hayır, aslında böyle bir bedel yok. Kuru fasulyenin gaz yapmaması için sadece bilmeniz ve yapmanız gereken şeyler var. Bunlar nelerdir gelin bir bakalım… Konunun başlangıç noktasına gelelim; ‘’Kuru fasulye neden gaz yapar?’’ Kuru fasulye bünyesinde midemizin sindiremeyeceği kadar oligosakkarit bulunduruyor. Oligosakkarit, şeker molekülleridir. Midemiz ve ince bağırsaklarımız oligosakkariti sindiremez ve bu yüzden başka sevdiğimiz kuru fasulye olmak üzere diğer tüm baklagiller midede rahatsızlık yaşanmasına sebep olur. Yaşanılan gaz ve mide rahatsızlıklarına çözüm olarak oligosakkaritleri kalın ba

Kar Gibi Tertemiz Fayanslar ve Derz Araları İçin Ev Yapımı Yer Deterjanı

Bu kolay tarif size nerdeyse 1 yıl yeter. Başka hiç bir şey kullanmanıza gerek yok. Özellikle evinizi, kendinizi zehirleyen kimyasalları sakın evinize sokmayın. Bazı şeylerin zararı yıllar sonra çıkar. Çamaşır sularını, kimyasal deterjanları farkında olmadan soluyup, ciğerlerinizi mahvetmeyin. Bu karışım hepsinden iyi. Ev Yapımı Yer Deterjanı: Harika Kokuyor, Doğal ve Bütçe Dostu! ~Bu kolay tarif tam bir yıl dayanır. İçindekiler: 2 su bardağı beyaz sirke 1/2 su bardağı çevre dostu sıvı sabun 30 damla kokulu yağ (Nane yağı, çam yağı olabilir. Yoksa kullanmak zorunda değilsiniz. ) Talimatlar: Beyaz sirkeyi, çevre dostu sıvı sabunu, kokulu yağı püskürtme başlığı olan büyük bir şişeye dökün. Tüm malzemelerin iyice karışması için şişeyi iyice çalkalayın. Bu zemin temizleyicisini diğer sprey temizleyiciler gibi kullanabilirsiniz. Suyla seyreltin ve zeminlerinizi temizlemek için kullanın. Zorlu kirleri çözecek, dezenfekte edecek ve evinizde taze bir koku bırakacaktır; üstelik sert kimyasall

Unu Dondurucuya Koymanın Faydası

Unu dondurucuya koyun, bu çok basit hareket 1 dakikada hayatınızı kurtarır: Deneyin ve göreceksiniz Un, tahılların veya diğer ürünlerin öğütülmesiyle elde edilen temel bir gıda maddesidir. İtalya'da özellikle iki tür un oldukça yaygındır: yumuşak buğday unu ve makarnalık buğday unu. Yumuşak buğday unu, İtalya'nın orta kuzey bölgesinde daha yaygınken, makarnalık buğday unu güney İtalya'da sıkça kullanılır ve irmiğin ana kaynağıdır. Unun dondurucuya konması, sadece bir dakikanızı alacak ve hayatınızı kolaylaştıracak basit bir yöntemdir. Peki, bu neden bu kadar önemli? Hemen açıklayalım. Buğday Tanelerinin Yapısı Buğday taneleri, kepek, ruşeym ve endosperm olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Kepek, tanelerin dış kısmını oluşturan ve bol miktarda vitamin içeren kısımdır. Ruşeym ise endüstriyel olarak genellikle uzaklaştırılan, çünkü unun raf ömrünü kısaltan besin açısından zengin bir bileşendir. Endosperm ise nişasta ve protein açısından zengin olan kısımdır ve unun büyük bir

Naneleri Çoşturdukça Çoşturan Ev Yapımı Doğal Çiçek Çoşturan Karışım

Bu doğal bitkisel gübre karışımları, nane bitkinizin büyümesini ve sağlığını desteklemek için mükemmel seçeneklerdir. Düzenli olarak uygulandığında, nanenizin daha gür, aromatik ve sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Bol miktarda taze nane yetiştirmenin ilk adımı , uygun kapları seçmektir. Nane hızlı büyüyen bir bitki olduğu için, köklerinin rahatça yayılabileceği en az 30 cm derinliğinde kaplar tercih edin. Ayrıca, suyun tahliye olabilmesi için iyi drenaj delikleri olan kaplar seçmelisiniz, aksi takdirde kök çürümesi riski artar. Nane, kısmi güneşten tam güneşe kadar olan ışık koşullarında gelişir, bu nedenle kaplarınızı günde en az 4-6 saat güneş ışığı alan bir yere yerleştirin. Daha sıcak iklimlerde, öğleden sonra biraz gölge sağlamak yaprakların yanmasını önlemeye yardımcı olabilir. Eğer naneyi içeride yetiştiriyorsanız, kapları bol miktarda güneş ışığı alabileceği güney cepheli bir pencere yakınına koyun.   Nane bitkisini sağlıklı ve gür bir şekilde büyütmek için doğal bitkisel

Evde Saksıda Yıl Boyu Hiç Bitmeyen Kendini Sürekli Yenileyen Zencefil Nasıl Yetiştirilir

Zencefil, Asya'dan gelen egzotik bir lezzet bombası! Hem vitamin ve mineraller bakımından zengin, hem de yemeklere baharatlı bir tat ve hoş bir aroma katan bu tropikal bitki, son zamanlarda oldukça popüler hale geldi. Peki, zencefili evimizde yetiştirmek mümkün mü? Tabii ki! 10°C'nin üzerindeki sıcaklıklarda mutlu olan zencefili, soğuk iklimlerde saksılarda yetiştirmek en ideal yöntem. Hazırsanız, bu lezzetli ve çok yönlü kökü evinizde yetiştirmenin püf noktalarını paylaşalım: Doğru Rizomları Seçmek Zencefil tohumdan değil, rizom adı verilen yeraltı gövdelerinden yetişir. Organik rizomlar tercih etmek, daha iyi bir çimlenme oranı sağlar ve çevre dostu bir hasat elde etmenizi sağlar. Bu rizomları sağlık gıda mağazalarında bulabilirsiniz. Güçlü, canlı ve birkaç büyüme noktasına sahip rizomları seçerek bol verimli bir hasat elde edebilirsiniz. Saksıda zencefil yetiştirecekseniz, geniş ve derin saksılar seçin. Her saksıya üç rizom sığacak şekilde büyük olmalıdır. Drenajı sağlamak

Yaprakları Sararan Orkidelere Yeniden Hayat Veren Karışım

Sadece bu karışımdan 1 bardak dökün, orkideninzin kökü güçlensin, yaprakları sararmasın, çiçekleri hep açsın. Sararan Yapraklar ve Mantarla Mücadele: Orkidelerinizin Sağlığını Nasıl Yeniden Kazanırsınız? Eğer orkidelerinizde sararan yapraklar ve mantar sorunlarıyla karşılaşıyorsanız, endişelenmenize gerek yok. Hasarlı kökleri kesmek, orkidenizin hızla toparlanması için ilk adımdır. Hasar görmüş kökleri tamamen keserek işe başlayın.  Çiçek dalının yeşil kısımları için de hasarlı bölgeleri budamanız tavsiye edilir. Orkidenizi iyice temizleyerek iyileşme sürecine hazırlayın. Sarımsak Suyu ile Tedavi: Doğal ve Etkili Bir Yöntem Doğal bir çözüm olarak sarımsak suyu, orkidelerinizi iyileştirmek için harikalar yaratabilir. İki diş sarımsağı ezin, küçük parçalara kesin ve oda sıcaklığında yarım litre suda bekletin. Sarımsakla karışmış suyu süzdükten sonra, orkide yapraklarını bu su ile yıkayın.  Bu adım, bitkinizin genel sağlığına katkıda bulunur. Orkideyi sarımsak suyuna 25 dakika boyunca d

Meğer Kar Beyaz Çamaşırların (Üstelik Ütülü Gibi Pür Pak) Olmasının Sırrı Bu Kadar Basitmiş

Çamaşırlarınızı profesyonelce yıkanmış ve ütülenmiş gibi hissetmek ister misiniz? İşte çamaşırlarınıza mükemmel bir temizlik ve ferahlık kazandırmanın basit bir sırrı: çamaşır makinesi çekmecesine 3 damla şampuan eklemek! Bu küçük numara sayesinde, çamaşırlarınız her zamankinden daha temiz ve güzel kokacak. Neden 3 Damla Şampuan? Çamaşırlarınızı tertemiz ve hoş kokulu hale getirmek için ihtiyacınız olan şey, çamaşır makinesi çekmecesine sadece 3 damla şampuan eklemektir. Şampuan, saçlarımızdaki kir ve bakterileri temizlediği gibi, çamaşırlarımızda da aynı etkiyi yaratır. Ayrıca, saçlarımızı yumuşatıp parlaklık veren şampuan, aynı şekilde çamaşırlara da yumuşaklık ve canlılık kazandırır. Şampuanın Faydaları Temizlik ve Ferahlık: Şampuan, çamaşırlarınızdaki kirleri etkili bir şekilde temizler ve hoş bir koku bırakır. Parlak Renkler: Şampuanın içerdiği bileşenler, çamaşırların renklerini canlandırır ve daha parlak görünmelerini sağlar. Yumuşak Dokunuş: Çamaşırlarınız daha yumuşak ve