Ana içeriğe atla

Meğer en büyük kanserojen onların içindeymiş! Sağlıklı diye avuç avuç yiyoruz ama…



Aflatoksin kanserojen bir madde olarak çeşitli sağlık sorunlarına neden olabiliyor. İddiaya göre, fındıkta aflatoksin, karaciğer kanserine neden olabiliyor, bağışıklık sistemini zayıflatıyor, kısırlık ve sakatlıklara yol açabiliyor. En riskli ürünler arasında ise fındık ve badem bulunuyor.


Aflatoksin, insan sağlığı için tehlikeli bir toksindir.

Fındık ve bademde de görüldüğü iddia edilen aflatoksin maddesi ile ilgili üreticilerin dikkatli olması gerektiği açıklandı. Samsun Ticaret Borsası Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı Müdürü Faruk Ünyeli, aflatoksinin bilinen en kanserojen maddelerden birisi olduğunu, karaciğer kanserine neden olmasının yanı sıra bağışıklık sistemini zayıflattığını, hormonal dengeyi bozduğunu, kısırlık ve sakatlıklara yol açtığını hatırlatırken “Aflatoksinler özellikle badem ve fındık gibi sert kabuklu yiyeceklerde bulunmakta. Fındık ise en riskli ürünler arasında” dedi.



UZUN VADEDE ÖLÜMLERE NEDEN OLABİLİR”

DHA’nın haberine göre; Samsun Ticaret Borsası Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı Müdürü Faruk Ünyeli, aflatoksin maddesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.


Ünyeli, aflatoksinin fındıkta görülebileceğini ve uzun vadede ölümlere de neden olabileceğini hatırlatırken şöyle dedi: “Aflatoksin; bilinen en kanserojen maddelerinden birisidir. Karaciğer kanserine neden olmasının yanı sıra bağışıklık sistemini zayıflatır, hormonal dengeyi bozar. Kısırlık ve sakat ölümlere neden olur.




Aflatoksinler özellikle Antep fıstığı, yer fıstığı, badem ve fındık gibi sert kabuklu ile kurutulmuş meyvelerde, buğday, arpa, pirinç, mısır, kırmızıbiber ve baharatlarda bulunur. Bölgemizde bulunan fındık en riskli ürünler arasındadır.”


DOĞAL KÜFLER NEDEN OLUYOR?

Aflatoksine doğada ki küflerin neden olduğunu söyleyen Ticaret Borsası Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı Müdürü Ünyeli, “Aflatoksine eden olan küfler doğada her yerde bulunabilir. Küf gelişimi bahçe de başlamakta, hasat ve yetersiz veya uygun olmayan kurutma koşullarında gelişebilmekte, depolama ve taşıma sırasında da bulaşma miktarı büyüyebilmektedir” diye konuştu.




ANALİZ EDİLMEDEN İHRACAT YAPILAMAZ

Türk fındıklarında aflatoksin madde olduğu iddiaları ile ilgili açıklama yapan Özel Gıda Kontrol laboratuvarı Genel Müdürü Ahmet Aliyazıcı, gerekli analizler yapılmadan ihracat yapılamayacağını hatırlattı. Aliyazıcı şöyle konuştu: “Samsun; fındık ihracat oranının fazla olduğu bir noktadır. Akredite bir laboratuvar olarak geçen yıl 328 adet fındık numunesinde aflatoksin analizi yaptık ve Türk fındığının Avrupa´ya güvenle gönderilmesini sağlamış olduk.


Geçmiş yıllarda Avrupa´da Türk fındıklarının aflatoksinli olduğunu iddia etti. İhracatı gerçekleşecek ürünler akredite laboratuvarımızda yapılan analizler sonucunda Avrupa´ya gönderiyor. Biz gerek ihracat gerek özel istek numunelerinde yaptığımız analizlerde Türk fındığında risk teşkil edecek aflatoksin miktarı saptamadık.”



ÜRETİCİYE UYARILAR

Fındık üreticisi ve satıcısını aflatoksin maddesine oluşumunu engelleyecek uyarılarda bulunan Genel Müdür Ahmet Aliyazıcı şunları söyledi: “Satıcı ya da üreticinin aflatoksin oluşumunu engellemesi için fındığı hasat olgunluğuna geldikten sonra toplamalıdır.


Yere dökülen fındık bekletilmeden toplanmalı, patozlanan fındık da hemen harmana serilmelidir.  Fındıklar 3-4 saatte bir karıştırılarak kuruması sağlanmalıdır. Fındık serilirken en fazla 10 santim yüksekliğinde olmalıdır. Fındık çuvalları hava alabilen çuvallarda depolanmalı ve zemin ile temas ettirilmemelidir. Çuvallar arasına da hava akışı sağlayacak kadar mesafe bırakılmalıdır.”



Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...




Görsel kaynaklar:
  • Samsun Ticaret Borsası Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı Müdürü Faruk Ünyeli
İçerik Kaynakları :
  • Samsun Ticaret Borsası Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı Müdürü Faruk Ünyeli

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Kuru Fasulyenin Gaz Yapmaması Nasıl Sağlanır?

Bol proteinli, lezzetli mi lezzetli kuru fasulyeyi çok seviyor, hatta ne kadar çok yersek yiyelim hiç bıkmıyoruz. Kuru fasulye yanına pilav, cacık ya da turşu olan bir masaya kim oturmaz ki? Kuru fasulyenin gaz yapmaması için ne yapmak gerekir biz biliyoruz. Her güzel şeyin bir bedeli var gibi kuru fasulye yemenin de bir bedeli var, o da ‘’gaz’’ mı diyorsunuz? Hayır, aslında böyle bir bedel yok. Kuru fasulyenin gaz yapmaması için sadece bilmeniz ve yapmanız gereken şeyler var. Bunlar nelerdir gelin bir bakalım… Konunun başlangıç noktasına gelelim; ‘’Kuru fasulye neden gaz yapar?’’ Kuru fasulye bünyesinde midemizin sindiremeyeceği kadar oligosakkarit bulunduruyor. Oligosakkarit, şeker molekülleridir. Midemiz ve ince bağırsaklarımız oligosakkariti sindiremez ve bu yüzden başka sevdiğimiz kuru fasulye olmak üzere diğer tüm baklagiller midede rahatsızlık yaşanmasına sebep olur. Yaşanılan gaz ve mide rahatsızlıklarına çözüm olarak oligosakkaritleri kalın ba

İşte Ayak Şişliklerinin Sebebi Olabilecek 9 Ciddi Hastalık

Sadece sıcaklardandır, bütün gün ayakta durdum ondandır ya da bugün çok yürüdüm de şişti demeyin. Ayak şişmesinin sebebi bu 9 rahatsızlıktan biri olabilir. Ayakların şişmesi genellikle hamilelik, sakatlık veya tüm gün ayakta durmak gibi koşullarla ilişkilendirilir. Ancak ayakları şiş olan birçok insan ne hamile, ne spor sakatlığı var ne de tüm gün ayakta çalışıyor. Peki diğer sebepler ne olabilir? Aklınızda bulunsun, çoğu zaman ayaklarınızın şişmesi hayatınızı tehdit etmez  ancak yürümek için onlara ihtiyacınız olduğunu düşününce, tedbirli olmakta fayda var. Soğuk suda bekletmek veya güzel bir masaj yaptırmak tüm sıkıntılarınızı ortadan kaldırabileceği gibi, başka sebepleri de olabilir. Hadi bunları öğrenelim! Altta yatan sebep hayati risk taşıyor da olabilir ne yazık ki her zaman yüksek yüzdelik dilimde bulunacak kadar şanslı olmayabiliyoruz. Bu içeriğimiz sayesinde ayaklarınızın şişmesinin sebepleri hakkında daha detaylı bilgi edinebilir ve doktorunuz

Saçınızdaki Beyazlardan Sonsuza Kadar Kurtulun!

Saçlarınızın arasında istemediğiniz beyaz teller mi çıkıyor? Saçlarınız gri görünmese bile bu bir kaç tel sizi huzursuz etmeye yetiyordur. Hatta saçlarınızı boyatmak ve şekillendirmek için harcadığınız paralar da can sıkıcı olmaya başlamış olabilir. Yavaş yavaş siz de bu beyaz saçların genç yaşlarda neden çıktığını ve bu durumdan nasıl kurtulacağınızı merak etmeye başlamışsınızdır. Bizce bunun için denenebilecek ilk, en kolay ve en ucuz yol bitkisel doğal çözümleri denemek. Ama isterseniz çözümlere geçmeden önce neden bu genç yaşınızda saçlarınız beyazlıyor sebeplerine bir göz atalım; Erken yaşta saç beyazlamasının nedenleri Saç beyazlamasının bilinen en büyük sebebi genetiktir. Yani anne/babanızın saçlarında sizin yaşlarınızdayken beyazlama olmuşsa bu çok yüksek ihtimalle sizde de olacak anlamına geliyor. Gizli şeker veya kan şekeri düşüklüğü olarak bilinen şeker hastalıkları da saçlarınızın erken beyazlamasına sebebiyet verir. Saça rengini veren mela

Soğanın Şaşırtıcı Bir Şekilde Tedavi Ettiği 10 Sağlık Sorunu

Soğan tam bir mucize saçan bitkidir. Soğan sayesinde tedavi edebileceğiniz o kadar çok sağlık problemi var ki. Eskilerin tedavi reçetelerini düşününce soğansız bir tarif yok denecek kadar az. Soğan; yanığa, yüksek ateşe, siğile ve hatta kansere bile iyi gelmektedir. Bunlar soğanın en yaygın bilinen özelliklerinden birkaç tanesidir. İşte soğanın inanılmaz bir şekilde tedavi ettiği sağlık problemleri: 1.Soğuk algınlığına iyi gelmektedir Soğanın soğuk algınlığına iyi geldiğini duymayan yoktur. Mevsim geçişlerinde ve soğuk kış aylarında, hastalanacağınızı hissettiniz zaman derhal çiğ soğan tüketmelisiniz. Soğanı bu şekilde tüketmeyi sevmiyorsanız bunun yerine soğan, bal ve zencefil karışımından doğal bir çay hazırlamak mümkündür. Soğan tüketmeye başladığınız anda sinüsler temizlenmektedir. Soğan çayı reçetesi ise antibiyotik görevi görmesinin yanı sıra boğazdaki ağrıyı da yok etmektedir. 2. Vücut ateşini düşürür Soğanla yüksek ateşin düşürülmesi size biraz tu

KANDAN ÜRİK ASİDİ TEMİZLEYEN, ANKSİYETEYİ TEDAVİ EDEN VE ALKOL SİGARA YOKSUNLUĞUNU AZALTAN KARABİBER YAĞI

Günümüzde baharatlar grubundan en çok tüketileni karabiberdir. Karabiber yağının özellikleri ve faydaları oldukça fazladır. KANDAN ÜRİK ASİDİ TEMİZLEYEN, ANKSİYETEYİ TEDAVİ EDEN VE ALKOL SİGARA YOKSUNLUĞUNU AZALTAN KARABİBER YAĞI Karabiber sağlığınıza bir çok faydada bulunacak esans yağ şeklidir. Hatta bugüne kadar kullanmış olduğunuz en güçlü ürünlerden biri karabiber yağı olacaktır. KARABİBER YAĞININ SAĞLIĞA FAYDALARI 1- Karabiber yağı antiseptik özellik taşımaktadır :  Antiseptik özellikle kalmayıp spazm çözücü, antienflamatuar, antioksidan, gaz giderici, idrar söktürücü, balgam söktürücü, ateş düşürücü, kabız giderici ve urik asit gut hastalığı engelleyini etkileri vardır. 2- Antibakteriyel özelliği vardır :  Böcek ısırmaları sonucu kaşıntıları ve iltihapları ortadan kaldırır. Damarları temizler ve böylelikle damar tıkanıklığını önler. 3 - Karabiber yağı antioksidan özelliği taşımaktadır :  Serbest köklerin sebep olduğu damar hasar