Ana içeriğe atla

Ağız Yaralarını Şıp Diye Ortadan Kaldıran 6 Şey

Yemek yerken veya dişlerinizi fırçalarken ağzınızda keskin bir acı hissettiniz mi? Yalnız değilsiniz.

“Aftöz ülser” ismi verilen ve halk arasında ağızda çıkan yara olarak adlandırılan bu rahatsızlığı her sene yüz binlerce kişi yaşıyor.

Kesin bir nedeni olmasa da ortaya çıkma nedeni kişiden kişiye değişiyor. Yetersiz beslenme, lokal travma, stres, hormonal değişiklikler, alerji ve genetik yatkınlık ağızda yara oluşumunun genel nedenlerinden.

Her beş kişiden birinin ağzında bu yaralardan oluşuyor. Genelde ise 10-14 gün içinde kendiliğinden kayboluyorlar.

Ancak daha önce ağzında yara çıkanlar 10-14 günün bir yıl gibi geçtiğini bilirler.

Neyse ki evinizde hazırlayabileceğiniz karışımlar ile ağızda çıkan yaraları daha erkenden geçirebilirsiniz. İşte ağız yarasına iyi gelen beş şey:

1- Papaya

Papayada bolca C vitamini bulunur. Karotenoid, A vitamini ve diğer besin maddelerini de barındırır.

Son derece lezzetli olan papaya, protein sindiriminde sorun olanlara önerilir. Öte yandan papaya ağızdaki yaraların daha hızlı geçmesini de sağlamaktadır.

İltihap sökücü özelliği olması nedeniyle de dünyanın bazı bölgelerinde diş ağrıları için tüketilir. Papayayı ağzınızda çiğneyerek ağzınızdaki yaraların daha çabuk iyileşmesini sağlayabilirsiniz.

2- Meyan kökü

Sevenleri de var sevmeyenleri de. Meyan kökü 6.000 yıldır tedavi amaçlı olarak kullanılıyor. Tedavisinde kullanılan hastalıklar ise bir hayli fazla.

Yapılan araştırmalarda, meyan kökünün ağızda çıkan yaraların daha çabuk iyileşmesine yardımcı olduğu görüldü. Kesinlikle denemeye değer!

3- Karbonat

Ağız yarası için karbonat kullanmak uzun zamandır insanlar tarafından uygulanan bir yöntemdir. Ağız çevresi karbonat ile temizlenir. Bu sayede ağızda oluşan yaranın ağrı hissi de 5 dakika gibi kısa sürede etkisini kaybeder.

Karbonatı yaraya ilk uyguladığınızda kısa süre bir yanma durumu oluşturur. Ancak hemen bu yanma ortadan kalkar. Daha sonra ağız yarası size herhangi bir şekilde acı vermez.

4- Çay çiçeği yağı Avustralya yerlileri, çay çiçeği yağını antiseptik ilaç olarak kullanıyorlardı. Çay çiçeği yağı, ağız ve diş bakımı ürünlerinde de kullanılıyor. Ayrıca ağzınızı mantar enfeksiyonlarına karşı koruyor.

Ayrıca çay çiçeği yağı sizi stafilokoklar, koli basili bakterisi, uçuklar ve candida mantarına karşı korur. Pamuğa çay çiçeği yağını dökün ve yaraya uygulayın ya da su ile karıştırıp gargara yapın.

5- Karanfil yağı

Karanfil yağı, ağız ülseriyle bağlantılı olan hastalıklara karşı birebirdir.

İster karanfili yaranızı olduğu bölgeye doğru çiğneyin isterseniz de pamuğa karanfil yağı ilave edip bölgeye uygulayın.

Doğal mikrop öldürücü olan karanfil ağız yaralarına çok iyi gelir.

6- Tuzlu Su

İnsanlarda sık görülen beyaz ağız yarası tedavisi olarak tuz ve suyu verebiliriz. Hazırlayacağınız tuzlu su ile ağzınızı gargara yapmanız anında yaranın acı veren durumunu ortadan kaldıracaktır.

Tuzlu suyu hazırlayıp gargara yaptığınızda ağzınızda bir yanma hissedebilirsiniz. Ancak kısa süre içerisinde bu yanma yerini rahatlamaya bırakacaktır. Bu sayede siz de yara durumundan kurtulabilirsiniz.

Bonus tüyo: Diş macununuzu değiştirin

Sık sık ağzınızda yara çıkıyorsa bunun neden muhtemelen diş macununuzdur. Çoğu diş macununda bulunan sodyum lauril isimli madde ağzınızı tahriş eder ve ağız ülserine neden olur.

Ağzında sıkça yara çıkan kişilerin sodyum lauril içeren diş macunlarından uzak durması gerekmektedir.

Ağzınızda yara çıktığında yukarıda verilenlerden birini kullanabilirsiniz.   Bununla birlikte, bunlardan kaçınmak için bazı ilave bitkisel ve doğal adımlar atabilirsiniz:

  •     Çok sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçının,
  •     Yavaş çiğnemek,
  •     Yumuşak bir diş fırçası kullanın ve düzenli diş hijyenini uygulayın,
  •     Stresi azaltın, fazla stres yaraya sebep olabilir,
  •     Dengeli bir diyet,
  •     Baharatlı gıdalar gibi gıda tahriş edicileri azaltmak veya ortadan kaldırmak
  •     Vitamin takviyelerini, özellikle B vitaminlerini almak,
  •     Bolca su iç,
  •     Sigara içmeyin veya tütün kullanmayın,
  •     Alkol tüketimini önlemek veya sınırlamak. Hiç içmemek en güzeli.

Ne zaman doktora başvurulmalı?

Bir kişinin mümkün olan en kısa sürede doktorunu görmesi gereken bazı durumlar vardır.

Bunlar:

  • Ağızda bir veya daha fazla alanda ağrısız bir ülser ortaya çıkması,
  • Ağızda yeni bir yerde görülen alışılmadık ülserler,
  • Yayılmakta olan ülserler,
  • 3 haftadan süren ülserler. 
Etrafınızda ağız yaralarından yakınan biri varsa yazıyı onlarla paylaşmayı ihmal etmeyin.

Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...

Görsel kaynaklar:

  • https://tr.newsner.com/saglik/agiz-yaralarina-iyi-gelen-5-sey/
İçerik Kaynakları :
  • https://tr.newsner.com/saglik/agiz-yaralarina-iyi-gelen-5-sey/

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Japon Çocuklarının Uysal Olma Nedenleri (Muhteşem, Herkes Okumalı)

Japon halkının karakteri dünyada birçok kesimlerce beğenilmektedir. Onların, aşırı büyük trajedileri muazzam bir stoacılıkla karşıladıklarını görürüz. Hiçbir durumda kontrolü ve kolektif bilinci kaybetmezler. Ayrıca, başkalarına gösterdikleri büyük saygı ve iş ahlakı ile bilinirler. Sadece Japon yetişkinler değil, çocuklar da Batı dünyasında gördüğümüz şeylerden çok farklıdır. Çok genç yaştan itibaren, yumuşak huylu ve nazik olmak ile meşhurlardır. Japon çocuklar öfke nöbetlerine girmez ve kontrolü kaybetmezler. “ Başarısız bir şekilde kendi tepkilerini kontrol etmeye çalışmak, korkunun köleliğine yol açan senaryosudur. ” – Giorgio Nardone Japonlar, kendini kontrol etme, saygı ve dizginleme değerlerinin hakim olduğu bir toplum oluşturmayı nasıl başardı? Çok katı oldukları için mi disiplinli bir topluma kavuştular? Ya da belki, çocuk yetiştirme stratejileri etkili kalıpları mı içeriyor? Bu konuyu daha ayrıntılı olarak inceleyelim. Japonlar aileye çok öne

Temizlikte Asla Sirke Kullanmamanız Gereken 6 Yer

Kimyasal kullanmamak için çoğu zaman ev temizliğinde sirke kullanırız. Ancak ev temizliğinde sirke her zaman yarar sağlamıyor. Evinizde kullandığınız birçok noktada sirke yarar yerine zarar verebiliyor. İşte ev temizliğinde asla sirke kullanmamanız gereken yerler. Sirke yemekler dışında temizlik konusunda da çoğu ev hanımının kurtarıcısı haline geldi. Yer silmeden çamaşır makinesinde yumuşatıcı olarak kullanmaya, dibi tutmuş tencereleri temizlemeye kadar daha birçok şeyde sirke kullanılıyor. Ancak sirke ev temizliğinde bir numaralı yardımcınız olsa da asla kullanılmaması gereken yerler var. İşte ev temizliğinde sirkeyi kullanmamanız gereken yerler 1 : Granit ve mermer mutfak tezgâhları  : Sirke içerisinde yer alan yoğun miktardaki asit nedeniyle granit ve mermer yüzeylere zarar verebilir, lekelenmeler oluşmasına neden olabilir. 2 : Ütüdeki yanık lekeleri  : Bayanların korkulu rüyası haline gelen ütü üzerine yapışmış yanık lekeler

Çamaşır Yumuşatıcının Harikalar Yarattığı Hiç Tahmin Edemeyeceğiniz 7 Yer

Bazı temizlik malzemeleri kullanım amaçlarının dışında da kullanılabiliyorlar. Evinizde kullandığınız birçok temizlik ürünü farklı alanlarda da kullanılabiliyorlar. Bunlardan biri de yumuşatıcı. Sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmıyor aynı zamanda evinizin pırıl pırıl olmasını sağlıyor. Kulağa garip gelse de yumuşatıcılar, temizlik ürünlerinden daha fazla işe yarıyorlar. Yumuşatıcıyla yapabileceğiniz yedi farklı şeyi gördükten sonra siz de hak vereceksiniz. 1- Pencereler :  Pencereleriniz mi kirlendi? Sıkıntı yok! Hemen suyun içine yumuşatıcı ekleyin. Sprey şişesine koyup pencerelerinize sıkın ve kuru bezle camlarınızı temizleyin. Pencerelerinizin nasıl parladığını görünce siz bile şaşıracaksınız! 2- Yerler :  Yumuşatıcılar, sadece kıyafetlerinizi yumuşatmakla kalmaz aynı zamanda yerleri de pamuk gibi yapar. Ilık suyla yumuşatıcıyı karıştırın ve karışımla yeri paspaslayın. Yerde en ufak bir toz kalmayacak ve sert zemininizin yumuşadığını

Asla Buzdolabına Koymamanız Gereken 11 Yiyecek -

Mesela ekmeği buzdolabında mı, dondurucuda mı yoksa ekmek kutusunda mı saklamalıyız? Domatesi dolaba mı yoksa mutfak dolabına mı koymalıyız? Buzdolabına konulmaması gereken yiyecekler hakkında ne kadar bilgimiz var? Bazı yiyecekler tamamen buzdolabının dışında tutulmalı. Bunlardan en fazla tartışılanı kuşkusuz tereyağı oldu. İnsanlar tereyağını nasıl ve ne kadar süre dolabın dışında tutabileceklerini tartıştı. Dolaba konan yağı sürmek zor, peki ne yapmalıyız? Araştırmalar tereyağını ambalajından çıkarmadan buzdolabında saklamamız gerektiğini ve kullanmadan 10, 15 dakika önce çıkarmamızı söylüyor. Çünkü tereyağı pastörize sütten yapılıyor ve uzun süre dışarıda kalınca bozulma ihtimali artıyor. Tuzlu tereyağının bozulma süresi daha düşük çünkü tuz, bozulma oranını azaltıp bakterileri uzak tutuyor. Özetle, tereyağını tüm hafta boyunca dışarıda tutmanız önerilmiyor ama birkaç saat dışarıda kalmasında da sorun yok. Bazı yiyeceklerse tamamen buzdolabının dışın

Oğlunu Kaybeden Babanın Çocukları Hala Hayatta Olan Anne ve Babalara 9 Tavsiyesi +

Çocuklarınızın her daim yanınızda olacağını düşünerek hata ediyorsunuz. İşimizle ve diğer sorunlarla o kadar meşgulüz ki hayatımızdaki en değerli varlıkları unutuyoruz. Evlat acısını kimsenin tecrübe etmemesi söylenir. Richard Pringle ismindeki babanın Hughie ismindeki oğlu geçtiğimiz yaz beyin kanaması geçirdikten sonra hayatını kaybetti. Acılı baba, şimdi diğer anne ve babaların okumasını istediği 9 maddelik bir liste oluşturdu. Bütün anne ve babaların okuması gerekiyor. Minik Hughie henüz 3 yaşındayken hayatını kaybetti. Baba, Mirror’a “Beyin kanaması geçirme şansı sadece %5’ti. Maalesef %5’lik ihtimal gerçekleşti” dedi. Oğlunu kaybettikten bir yıl sonra Richard diğer anne ve babaların okumasını istediği 10 maddelik bir tavsiye listesi hazırladı. Okuyanlar hem duygulandılar hem de herkesin okuması için hızla paylaştılar. İşte Richard’ın evlatları hayatta olan anne ve babalara 10 tavsiyesi:     1. “Çocuklarınızı ne kadar öperseniz öpün size az geli