Ana içeriğe atla

Sessiz Ka-til Kanseri - Her Kadın Bunu Bilmeli

Sessiz katil kanseri! Her kadın bunu bilmeli!... Kanser, şu anda dünya genelinde önde gelen ölüm nedenlerinden biri ! Erken teşhis hayat kurtarır.

Kadınlar olarak, kendi sağlığımızı izlemek, hayatlarımızda bulunan kadınları bilgilendirmek, dolayısıyla bu hastalığın belirtilerini tanımak bizim elimizdedir.

Kanser, şu anda dünya genelinde önde gelen ölüm nedenlerinden biri ve Kanada'daki tüm ölümlerin % 30'u kanser sebebiyledir. Kanadalı ve Amerikan Kanser Dostları'na göre 2016 yılında, Kanada’da 2800 kişiye yumurtalık kanseri teşhisi konuldu. 1750 kişi bu kanser sebebiyle vefat etti. Aynı yıl Amerika’da ise 22.280 kişiye yumurtalık kanseri teşhisi konulurken 14.240 kişinin bu hastalığı yenemediği belirtildi.

Yumurtalık kanseri, yumurtalık hücreleri malign hale gelen tümörler geliştiğinde oluşur. Bu kanser türü, semptomların algılanamaması ve tarama ile tespit edilememesi nedeniyle sessiz katil olarak bilinir.

Postmenopozal kadınlarda en yaygın olmasına rağmen, giderek artan sayıda vakada kadınların 30-40 yaşlarında, belki de daha gençlerde yaygınlığı görülmektedir.İngiltere'de yapılan araştırmalar, kanserin erken teşhisinin hayatta kalma şansınızı önemli ölçüde artırabildiğini bu nedenle düzenli check-in yapmaya dikkat etmeniz gerektiğini gözler önüne serdi.

Yumurtalık kanseri sinsice ilerleyen ve son evrelerde kendini gösteren kanser türlerinden biri. Şu anda kimsenin KESİN olarak güvenebileceği bir test yok. Smear testleri, malign kistleri almamakta ve hatta CA125 kan testleri bile genellikle yanlış negatifler vermektedir.

Bir diğer konu da semptomların birçoğunun IBS (irritabl bağırsak sendromu) gibi diğer hastalıklarla karıştırılması ve evre 3'e varıncaya kadar erken evre tümör saptanamamasının karın ve pelvik bölgede şişlik olarak görülebilmesidir.

Ancak yeni araştırmalar, erken evre yumurtalık kanseri belirtileri ve semptomları olduğunu gösteriyor. Sonuç olarak her kadın iyi bir gözlemci olmalı ve kırmızı bayrak sallamaları gereken durumları iyi analiz etmelidir.

4 Genel Yumurtalık Kanseri Belirtisi:

1. Kalıcı şişkinlik

Daha önce hiç yaşamadığınız kadar sürekli (genellikle üç haftadan daha uzun sürer)şişkin hissetmeniz. Maalesef kanserli tümörlerin arttığına dair bir işaret olabilir.

2. Aşağı karın ve pelvik kaslarının şiddetli ağrıması

Regl zamanında ağrıyan bölgelerinizi düşünün. (Alt karnınız, pelvik bölge, belki beliniz ve sırtınızdaki ağrılar) Regl sırasında ağrı normal olmakla birlikte bu dönem bittikten sonra uzun süren kalıcı ağrı (yine üç hafta veya daha fazla) yumurtalık kanseri belirtisi olabilir. Bu, ağrılara menopoza girmek üzere olan kadınların özellikle dikkat etmesi gerekir.

3. İştahsızlık- Çabuk doyma

İştahınızda üç haftadan daha uzun bir sürede önemli bir azalma olduğunu fark ederseniz, doktorunuzla konuşun. Mide, bağırsak hastalıklarıyla ilgili olabileceği yumurtalık kanseri belirtisi de olabilir.

4. Sık idrara çıkma

Sıvı tüketmenizde bir artış olmamanıza rağmen sürekli tuvalete koşuyorsanız dikkat! Yumurtalık kanserinin ilk aşamalarına sahip olabilirsiniz.

Bu belirtilerin tümü sadece gastrointestinal sistemle ilgili sorunlar olabilir. Herhangi biriyle karşılaşırsanız ve üç hafta veya daha fazla bir süre boyunca devam ederse yumurtalık kanseri hakkında konuşmak için doktorunuzdan randevu alın.

Kimi yumurtalık kanseri türleri hormon salgılayabilir. Bununla ilgili olarak adet düzensizlikleri meydana gelebilir. Kimi yumurtalık tümörlerinde de erkeklik hormonu salgılanabilmektedir. Bu sebeple kadınlarda tüylenme, erkek tipi saç dökülmesi dahi ortaya çıkabilmektedir. Hastaların en yaygın olarak başvuru sebebi ise assit sebepli karın şişliğidir. Genellikle assit meydana geldiğinde, yumurtalık kanseri ileri evrelerdedir.

  •  Bu belirtilerin dışında, anormal vajinal kanama; menopoz ardından çok az da olsa kanama olması normal değildir. Bunun dışında adet döneminde çok kanama olması, adet dışı ve cinsel ilişki ardından kanama olması halinde kesinlikle bir uzmana görülmelidir.
  • Karın, bel ve kasıklarda ağrı görülmesi; adet dönemi harici geçmeyen karın ağrısı, rahim ve yumurtalık kanserlerinin belirtisi sayılabilecek bulgulardır.
  • Sindirim sistemine ait alışkanlıklarda farklılıklar meydana gelmesi; kabızlık, gaz, ishal, bulantı, hazımsızlık gibi problemler, bağırsak üzerine basınç yapan karın içi kitlelerinin belirtisi olabilmektedir.
  • İdrar yolları ile ilgili değişiklikler; sık sık idrara gitme ihtiyacı, mesanede basınç hissi, idrar yaparken güçlük çekmek, karın içinde büyüyen bir kitlenin bulgusu olabilir.
  • Genital bölgede geçmeyen yanma ve kaşıntı, genital bölge derisinde meydana gelen renk değişiklikleri, yaralar ve kabarıklıklar dış genital yumurtalık kanseri ile bağlantılı olabilir.
  • Genital akıntı; kanlı, koyu ve kötü kokulu akıntı çoğunlukla bir enfeksiyonu göstermekle birlikte, rahim ve rahim ağzı kanserinin habercisi olabilir.
  • Bacaklarda şişme; bacakta herhangi bir sebep olmaksızın kendini gösteren şişme, bununla beraber görünen genital akıntı ve ağrı, rahim ağzı kanseri için belirti olabilir.
  • Doğum ve düşüğü takip eden normal olmayan kanamalar, hamilelik dokuları ile ilgili kanserlerle ilgili olabilir.
  •  Erkek tipi saç dökülmesi ve normal olmayan kıllanma gibi androjen etkilerinin kendini göstermesi yumurtalıklardan dolayı olan tümörlerin habercisi olabilir.

Kadınlar olarak, kendi sağlığımızı izlemek, hayatlarımızda bulunan kadınları bilgilendirmek, dolayısıyla bu hastalığın belirtilerini tanımak bizim elimizdedir. Bu yazıyı arkadaşlarınız ve ailenizle paylaşarak yumurtalık kanseri ile savaşmamıza yardımcı olun!

Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...

Görsel kaynaklar:

  • http://www.doktornevra.com/genital_kanserler/kanser_images/over_kanseri.jpg
İçerik Kaynakları :
  • https://www.ateskarateke.com/yumurtalik-kanseri-belirtileri-nelerdir
  • https://www.youtube.com/watch?v=nLJHO8ttJsA
  • https://www.youtube.com/watch?v=vJjKXD2IaKw

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Çamaşır suyu kullanmadan beyazları kar beyaz yapın

Beyaz çamaşırları beyazlatmak için genelde çamaşır suyu kullanmak aklımıza gelir ama bu her zaman en iyi ve en sağlıklı seçenek değil. Neyse ki, çamaşır suyu kullanmadan da beyazlarınızı ışıl ışıl yapmanın birkaç nazik ve doğal yöntemi var. İşte bu yöntemlerden bazıları: 1. Karbonat Mucizesi Karbonat, hem beyazlatma hem de kötü kokuları giderme konusunda harikalar yaratır. Çamaşır makinenizin deterjan gözüne yarım fincan karbonat ekleyin ve her zamanki gibi yıkayın. Karbonat, çamaşırlarınızdaki lekeleri ve griliği azaltarak onları daha beyaz hale getirecektir. İçindekiler: 1/2 bardak karbonat Talimatlar: Kalın bir macun oluşturmak için kabartma tozunu yeterli suyla karıştırın. Macunu doğrudan beyaz kumaş üzerindeki lekeli veya rengi solmuş bölgelere uygulayın. Yumuşak bir fırça veya sünger kullanarak macunu kumaşa yavaşça sürün. Macunu kumaş üzerinde 15-30 dakika bekletin. Kumaşı soğuk suyla iyice durulayın. Giysiyi her zamanki gibi yıkayın, gerekirse ekstra bir durulama işlemi ekl

Pilav Pişirirken Lezzetini Arttırmak İçin Restoranların Bu Gizli Sırlarını Uygulayın

Pirinci pişirmek için sadece su eklemek yaygın bir hatadır. Restoranların lezzetini arttırmak için kullandıkları gizli tekniği sizinle paylaşmama izin verin. 1 - Pirinci nişastasından arındırmak için öncelikle soğuk su altında güzelce yıkayın. Pirinç, doğal olarak nişasta içerir ve bu nişasta pişirme sırasında suya karışır. Suya karışınca da pilavınız bir birine yapışır, tane tane olmaz. Ayrıca bu işlem parlak görünmesini de sağlar. 2 - Su Yerine Et yada Tavuk Suyu Kullanın Suyu, tavuk, sebze veya et suyuyla değiştirin. Et suyu, pirince suyun eşleşemeyeceği zengin, lezzetli bir tat verir.  3 -  Pilavı Önce Kavurun Sadece sıvı yağ ya da sadece ayçiçek yağı ile değil. Her ikisinden de biraz ekleyip, pirinci öncelikle rengi hafif altın rengini alana kadar kavurun. Ayçiçek yağı (zeytinyağı da olabilir) hem tereyağın yanmasını önler hem de pilava parlaklık verir.  Pirinçler altın rengi olduğunda bu hem çok daha hoş bir lezzet verir hem de pilavın tane tane olmasına yardım eder. Üste

Beyazları Daha Beyaz, Havluları Daha Yumuşak Yapmak İçin Sirkenin Doğru Kullanımı

Daha beyaz çarşaflar ve daha yumuşak havlular istiyorsanız ihtiyacınız olan tek şey sirkedir; ancak çoğu kişi bunu yanlış kullanır. Size bunu nasıl doğru şekilde kullanacağınızı göstereyim. Nesiller boyunca sirke yaygın bir ev temizleyicisi olarak kullanılmıştır. Ancak, sirkenin uygulamaları bu geleneksel işlevlerin çok ötesine geçer. Sirke, çamaşır yıkama şeklinizi değiştirebilir, bu da onun pek bilinmeyen kullanımlarından biridir.  Hayal edin, sert kimyasalların olmadığı bir dünya ve yine de daha beyaz çamaşırlar ve daha yumuşak havlular. Sirke, bu tipik çamaşır sorunlarına tamamen doğal ve etkili bir çözümdür. Havluları Yumuşatmak ve Çamaşırları Beyazlatmak İçin Sirke Kullanma Yöntemleri Doğal Bir Ağartıcı : Sirkenin içinde bulunan asetik asit, kumaşlardan kir ve lekeleri çıkarmaya yardımcı olur. Sirke, çamaşır suyu kadar sert olmadığı için kıyafetlerinize zarar vermez. Doğal Bir Yumuşatıcı Alternatifi : Sirke, havluların sertleşmesine neden olan deterjan kalıntılarını parçalar v

Unu Dondurucuya Koymanın Faydası

Unu dondurucuya koyun, bu çok basit hareket 1 dakikada hayatınızı kurtarır: Deneyin ve göreceksiniz Un, tahılların veya diğer ürünlerin öğütülmesiyle elde edilen temel bir gıda maddesidir. İtalya'da özellikle iki tür un oldukça yaygındır: yumuşak buğday unu ve makarnalık buğday unu. Yumuşak buğday unu, İtalya'nın orta kuzey bölgesinde daha yaygınken, makarnalık buğday unu güney İtalya'da sıkça kullanılır ve irmiğin ana kaynağıdır. Unun dondurucuya konması, sadece bir dakikanızı alacak ve hayatınızı kolaylaştıracak basit bir yöntemdir. Peki, bu neden bu kadar önemli? Hemen açıklayalım. Buğday Tanelerinin Yapısı Buğday taneleri, kepek, ruşeym ve endosperm olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Kepek, tanelerin dış kısmını oluşturan ve bol miktarda vitamin içeren kısımdır. Ruşeym ise endüstriyel olarak genellikle uzaklaştırılan, çünkü unun raf ömrünü kısaltan besin açısından zengin bir bileşendir. Endosperm ise nişasta ve protein açısından zengin olan kısımdır ve unun büyük bir

Kar Gibi Tertemiz Fayanslar ve Derz Araları İçin Ev Yapımı Yer Deterjanı

Bu kolay tarif size nerdeyse 1 yıl yeter. Başka hiç bir şey kullanmanıza gerek yok. Özellikle evinizi, kendinizi zehirleyen kimyasalları sakın evinize sokmayın. Bazı şeylerin zararı yıllar sonra çıkar. Çamaşır sularını, kimyasal deterjanları farkında olmadan soluyup, ciğerlerinizi mahvetmeyin. Bu karışım hepsinden iyi. Ev Yapımı Yer Deterjanı: Harika Kokuyor, Doğal ve Bütçe Dostu! ~Bu kolay tarif tam bir yıl dayanır. İçindekiler: 2 su bardağı beyaz sirke 1/2 su bardağı çevre dostu sıvı sabun 30 damla kokulu yağ (Nane yağı, çam yağı olabilir. Yoksa kullanmak zorunda değilsiniz. ) Talimatlar: Beyaz sirkeyi, çevre dostu sıvı sabunu, kokulu yağı püskürtme başlığı olan büyük bir şişeye dökün. Tüm malzemelerin iyice karışması için şişeyi iyice çalkalayın. Bu zemin temizleyicisini diğer sprey temizleyiciler gibi kullanabilirsiniz. Suyla seyreltin ve zeminlerinizi temizlemek için kullanın. Zorlu kirleri çözecek, dezenfekte edecek ve evinizde taze bir koku bırakacaktır; üstelik sert kimyasall

Kuru Fasulyenin Gaz Yapmaması Nasıl Sağlanır?

Bol proteinli, lezzetli mi lezzetli kuru fasulyeyi çok seviyor, hatta ne kadar çok yersek yiyelim hiç bıkmıyoruz. Kuru fasulye yanına pilav, cacık ya da turşu olan bir masaya kim oturmaz ki? Kuru fasulyenin gaz yapmaması için ne yapmak gerekir biz biliyoruz. Her güzel şeyin bir bedeli var gibi kuru fasulye yemenin de bir bedeli var, o da ‘’gaz’’ mı diyorsunuz? Hayır, aslında böyle bir bedel yok. Kuru fasulyenin gaz yapmaması için sadece bilmeniz ve yapmanız gereken şeyler var. Bunlar nelerdir gelin bir bakalım… Konunun başlangıç noktasına gelelim; ‘’Kuru fasulye neden gaz yapar?’’ Kuru fasulye bünyesinde midemizin sindiremeyeceği kadar oligosakkarit bulunduruyor. Oligosakkarit, şeker molekülleridir. Midemiz ve ince bağırsaklarımız oligosakkariti sindiremez ve bu yüzden başka sevdiğimiz kuru fasulye olmak üzere diğer tüm baklagiller midede rahatsızlık yaşanmasına sebep olur. Yaşanılan gaz ve mide rahatsızlıklarına çözüm olarak oligosakkaritleri kalın ba

Naneleri Çoşturdukça Çoşturan Ev Yapımı Doğal Çiçek Çoşturan Karışım

Bu doğal bitkisel gübre karışımları, nane bitkinizin büyümesini ve sağlığını desteklemek için mükemmel seçeneklerdir. Düzenli olarak uygulandığında, nanenizin daha gür, aromatik ve sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Bol miktarda taze nane yetiştirmenin ilk adımı , uygun kapları seçmektir. Nane hızlı büyüyen bir bitki olduğu için, köklerinin rahatça yayılabileceği en az 30 cm derinliğinde kaplar tercih edin. Ayrıca, suyun tahliye olabilmesi için iyi drenaj delikleri olan kaplar seçmelisiniz, aksi takdirde kök çürümesi riski artar. Nane, kısmi güneşten tam güneşe kadar olan ışık koşullarında gelişir, bu nedenle kaplarınızı günde en az 4-6 saat güneş ışığı alan bir yere yerleştirin. Daha sıcak iklimlerde, öğleden sonra biraz gölge sağlamak yaprakların yanmasını önlemeye yardımcı olabilir. Eğer naneyi içeride yetiştiriyorsanız, kapları bol miktarda güneş ışığı alabileceği güney cepheli bir pencere yakınına koyun.   Nane bitkisini sağlıklı ve gür bir şekilde büyütmek için doğal bitkisel

Meğer Kar Beyaz Çamaşırların (Üstelik Ütülü Gibi Pür Pak) Olmasının Sırrı Bu Kadar Basitmiş

Çamaşırlarınızı profesyonelce yıkanmış ve ütülenmiş gibi hissetmek ister misiniz? İşte çamaşırlarınıza mükemmel bir temizlik ve ferahlık kazandırmanın basit bir sırrı: çamaşır makinesi çekmecesine 3 damla şampuan eklemek! Bu küçük numara sayesinde, çamaşırlarınız her zamankinden daha temiz ve güzel kokacak. Neden 3 Damla Şampuan? Çamaşırlarınızı tertemiz ve hoş kokulu hale getirmek için ihtiyacınız olan şey, çamaşır makinesi çekmecesine sadece 3 damla şampuan eklemektir. Şampuan, saçlarımızdaki kir ve bakterileri temizlediği gibi, çamaşırlarımızda da aynı etkiyi yaratır. Ayrıca, saçlarımızı yumuşatıp parlaklık veren şampuan, aynı şekilde çamaşırlara da yumuşaklık ve canlılık kazandırır. Şampuanın Faydaları Temizlik ve Ferahlık: Şampuan, çamaşırlarınızdaki kirleri etkili bir şekilde temizler ve hoş bir koku bırakır. Parlak Renkler: Şampuanın içerdiği bileşenler, çamaşırların renklerini canlandırır ve daha parlak görünmelerini sağlar. Yumuşak Dokunuş: Çamaşırlarınız daha yumuşak ve

Evde Saksıda Yıl Boyu Hiç Bitmeyen Kendini Sürekli Yenileyen Zencefil Nasıl Yetiştirilir

Zencefil, Asya'dan gelen egzotik bir lezzet bombası! Hem vitamin ve mineraller bakımından zengin, hem de yemeklere baharatlı bir tat ve hoş bir aroma katan bu tropikal bitki, son zamanlarda oldukça popüler hale geldi. Peki, zencefili evimizde yetiştirmek mümkün mü? Tabii ki! 10°C'nin üzerindeki sıcaklıklarda mutlu olan zencefili, soğuk iklimlerde saksılarda yetiştirmek en ideal yöntem. Hazırsanız, bu lezzetli ve çok yönlü kökü evinizde yetiştirmenin püf noktalarını paylaşalım: Doğru Rizomları Seçmek Zencefil tohumdan değil, rizom adı verilen yeraltı gövdelerinden yetişir. Organik rizomlar tercih etmek, daha iyi bir çimlenme oranı sağlar ve çevre dostu bir hasat elde etmenizi sağlar. Bu rizomları sağlık gıda mağazalarında bulabilirsiniz. Güçlü, canlı ve birkaç büyüme noktasına sahip rizomları seçerek bol verimli bir hasat elde edebilirsiniz. Saksıda zencefil yetiştirecekseniz, geniş ve derin saksılar seçin. Her saksıya üç rizom sığacak şekilde büyük olmalıdır. Drenajı sağlamak

Yaprakları Sararan Orkidelere Yeniden Hayat Veren Karışım

Sadece bu karışımdan 1 bardak dökün, orkideninzin kökü güçlensin, yaprakları sararmasın, çiçekleri hep açsın. Sararan Yapraklar ve Mantarla Mücadele: Orkidelerinizin Sağlığını Nasıl Yeniden Kazanırsınız? Eğer orkidelerinizde sararan yapraklar ve mantar sorunlarıyla karşılaşıyorsanız, endişelenmenize gerek yok. Hasarlı kökleri kesmek, orkidenizin hızla toparlanması için ilk adımdır. Hasar görmüş kökleri tamamen keserek işe başlayın.  Çiçek dalının yeşil kısımları için de hasarlı bölgeleri budamanız tavsiye edilir. Orkidenizi iyice temizleyerek iyileşme sürecine hazırlayın. Sarımsak Suyu ile Tedavi: Doğal ve Etkili Bir Yöntem Doğal bir çözüm olarak sarımsak suyu, orkidelerinizi iyileştirmek için harikalar yaratabilir. İki diş sarımsağı ezin, küçük parçalara kesin ve oda sıcaklığında yarım litre suda bekletin. Sarımsakla karışmış suyu süzdükten sonra, orkide yapraklarını bu su ile yıkayın.  Bu adım, bitkinizin genel sağlığına katkıda bulunur. Orkideyi sarımsak suyuna 25 dakika boyunca d