Ana içeriğe atla

Şizofreninin 25 Belirtisi - Bunlardan Kaçı Sizde Var ?

Şizofreni hayat boyu süren ama doğru tedavi uygulandığında kontrol altına alınabilen ciddi bir ruhsal hastalıktır. Şizofreni hastaları gerçeklerle teması kaybetmiş gibi görünebilir. Başkalarının duymadığı sesleri duyabilirler. Başkaları onlara zarar vermeye çalıştıklarını düşünebilirler.

Bazen konuştukları mantıklı olmayabilir. Şizofreni ırk, sosyal sınıftan bağımsız olarak herkesi etkileyebilir ancak genetik yatkınlık, stres ve çevresel faktörler hastalığın gelişmesine neden olabilir. Şizofreni hastalığı kişilerin hareket, duygu ve düşüncelerini etkileyebilen ve gerçeği algılamasını çarpıtan; kişinin toplumla ilişkilerini bozan bir rahatsızlıktır.

Yeni araştırmalar, hastaların toplum içinde olmasının hastalığın gidişatını olumlu etkilediğini gösteriyor. Şizofreni hastalarının zeka seviyesi toplumun geneliyle aynıdır; düşük, normal ya da ileri olabilir. Hastalık genellikle yavaş yavaş başlar ve ilk belirtiler 16 ile 30 yaşları arasında görülür.

Şizofreni belirtileri bir kişinin diğer insanlarla etkileşimde bulunmasını, okula gitmesini, işini sürdürmesini veya günlük görevlerin üstesinden gelmesini zorlaştırabilir. Etkili tedavi ile şizofreni hastalarının çoğunda iyileşerek gündelik hayatını sürdürebilir.

Şizofreni, kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Kimi hastalar tamamen içe kapanırken diğerleri daha hareketli ve sosyal olabilir. Şizofreniye neyin sebep olduğu tam olarak bilinmemektedir. Ancak genetik olmak üzere, çevre ve beyin kimyasının rol oynadığı düşünülmektedir.

Şizofreni, ciddi bir beyin hastalığıdır. Şizofreni hastaları orada bulunmayan sesleri duyabilir. Başkalarının onlara zarar vermeye çalıştıklarını düşünebilirler. Bazen konuştuklarında mantık olmayan hikayeler anlatabilirler. Hastalar kendi içlerine kapanabilir.

Şizofreni semptomları genellikle 16 ile 30 yaşları arasında başlar. Erkekler genellikle kadınlardan daha genç yaşta semptomlar geliştirirler. İnsanlar genellikle 45 yaşından sonra şizofreni olmazlar. Şizofreninin 25 Belirtisi.

1) Hayatta çok az veya hiç zevk almamak

2) Duygusuzlaşmak ve hissizleşmek

3) Kötü bir anıya takılıp kalmak sürekli onu düşünmek ve yeniden yeniden yaşamak

4) Başarı ve belirlenen hedeflere ulaşmayı konusunda ilgisiz davranmak

5) Dikkatsizleşmek ve odaklanamamak

6) Ses, tat, görme ve doku halüsinasyonları görmek

7) Sanrılar ve gerçek olmayan fikirler üretmek

8) Garip hareketler yapmak. İleri geri salınmak, değişik yüz hareketleri yapmak vs..

9) İçinde bulunduğu duruma uymayan tepkiler göstermek. Örneğin ağlanacak bir durumda kahkaha atmak..

10) Düşünce sisteminin bozulması. Bir konuda konuşurken sürekli farklı farklı konulara geçilmesi…

11) Hafıza kaybı

12) Karar mekanizmasının bozulması

13) Bir noktada sebepsiz korkularla hareket etmemek, sabit durmak…

14) Toplumsal çekilme, içine kapanma,

15) Sosyal hayattan, arkadaş çevresinden uzaklaşma

16) Saldırgan davranışlar, sürekli şüphe duyma

17) Kişisel hijyenin azalması

18) Donuk bakışlar

19) Sevinç veya üzüntü gibi duyguların ifade edilememesi

20) Aşırı tepkiler vermek (aşırı gülme veya önemsiz bir olaya ağlama)

21) Depresyon

22) Fazla uyuma veya uykusuzluk

23) Garip ve mantıksız açıklamalar, konuşmalar Unutkanlık, konsantrasyon eksikliği

24) Eleştiriye tahammülsüzlük

25) Konuşmada veya seçilen kelimelerde farklılık

Şizofreninin tedavisi var mı?

Günümüzde şizofreninin kesin bir tedavisi yoktur, ancak kullanılan ilaç tedavileri hastalığı geriletmekte ve kişinin normal hayatını sürmesine önemli oranda katkı sunmaktadır. Mevcut tedaviler, semptomların çoğunun kontrolüne yardımcı olmaktadır.

Hekimler genellikle hangi ilacın daha iyi sonuç veriğini hastada deneyerek sonuç alırlar. Hekimin önerdiği ilaçlar mutlaka kullanılmalıdır; ek tedaviler, hastalığınızla başa çıkmanıza yardımcı olacaktır. Bunlara terapi, aile eğitimi, rehabilitasyon ve beceri eğitimi dahildir.

Şizofreni hastalığı ile ilgili doğru bilinen yanlışlar:

YANLIŞ – Şizofreni tedavisi olmayan ve iyileşmeyen bir hastalıktır.

DOĞRU – Şizofreni tedavisi mümkün ve iyileşme gösterebilen bir hastalıktır. Tedavi olanağı ve iyileşme ile anlatılmak istenen kuşkusuz hastalığın tümüyle ortadan kalkması demek değildir. Diğer pek çok hastalıkta olduğu gibi, doğru ve düzenli ilaç tedavisi, psikososyal tedaviler ve rehabilitasyonla, şizofreni hastaları toplum içinde bağımsız ve üretken bir yaşam sürebilir.

YANLIŞ – Şizofreni hastalarının mutlaka hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekir.

DOĞRU – Şizofreni hastaları, hastalığın akut dönemleri dışında ayakta, poliklinikte ya da muayenehanede tedavi edilebilir. Uygun ve düzenli tedaviyle şizofreni hastaları toplum içinde üretken bir yaşam sürebilir. Araştırmalar, hastaların toplum içinde olmalarının hastalığın gidişatı açısından daha olumlu olduğunu, hastalar için daha fazla yarar sağladığını gösteriyor.

YANLIŞ – Şizofreni tamamen kalıtımsal/genetik bir hastalıktır.

DOĞRU – Şizofreni tamamen kalıtımsal bir hastalık değildir. Tek yumurta ikizlerinde bile, diğer ikizde şizofreni %48 oranında görülür. Şizofreni; kalıtımsal yatkınlık, stres ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile ortaya çıkan karmaşık bir hastalıktır.

YANLIŞ – Şizofreni hastaları saldırgan ve tehlikelidir.

DOĞRU – Şizofreni hastaları çoğunlukla saldırgan ya da tehlikeli değildir, tam aksine kendileri saldırganlığa maruz kalırlar. Bu hastaların saldırganlıkları genellikle kendilerine yöneliktir ve intihar riskleri yüksektir. Sonuç olarak, şizofreni hastalarının topluma zararı, toplumun damgalama ve olumsuz önyargılar gibi onlar üzerinde oluşturduğu zarardan çok daha azdır.

YANLIŞ – Şizofreni hastalarının zekâ seviyesi düşüktür.

DOĞRU – Şizofreni bir zekâ sorunu değildir. Şizofreni hastalarının zekâ seviyesi toplumun geneliyle aynıdır; düşük, normal ya da ileri olabilir. Zekâ seviyesi her toplumda olduğu gibi değişkenlikler gösterse de, bu hastalığın bir özelliği değildir. Şizofreni hastaları arasında Nobel Ödülü kazananlar bulunuyor.

YANLIŞ – Şizofreni aniden, gürültülü ve abartılı bir tabloyla başlar.

DOĞRU – Şizofreni genellikle yavaş yavaş başlar. İlk belirtileri ergenlik döneminde ortaya çıkabilir, ancak çoğunlukla fark edilmez. Okul performansında azalma, aile ve arkadaşlarla iletişimde sorunlar, bilginin düzenlenmesinde güçlükler ortaya çıkabilir. Kişi sesler değil, ama ne olduğunu anlayamadığı fısıltılar duyabilir.

YANLIŞ – Şizofreni, anne babaların yanlış davranışları ya da kişilik sorunlarından, zayıflıklarından kaynaklanabilir.

DOĞRU – Şizofreni karmaşık bir beyin hastalığıdır. Kişilik sorunları ya da anne babanın davranışı sonucunda ortaya çıkmaz.

YANLIŞ – Şizofreni hastalarının hepsinde aynı belirtiler görülür.

DOĞRU – Şizofreni, sadece varsanılar ve sanrıların görüldüğü̈ bir hastalık değildir. Şizofrenide net düşünme, duygularını kontrol etme ve karar verme güçlüğü̈ gibi bozukluklar gözlenebilir. Hastalık tablosu kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Kimi hastalar tamamen içe kapanırken diğerleri daha hareketli olabilir.

YANLIŞ – Şizofreni hastaları hiçbir zaman iş sahibi olamaz, çalışamaz.

DOĞRU – Tedavi olan şizofreni hastaları, olanakları ve yeteneklerine göre çalışabilir ve üretebilir. Kimi hastalar destekli olarak çalışırken kimileri eski işlerini sürdürebilirler.

Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen...

Görsel kaynaklar:

  • https://www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/sizofreni-hastalari-antioksidan-ozelligi-yuksek-besinleri-tuketmeli
İçerik Kaynakları :
  • https://www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/sizofreni-hastalari-antioksidan-ozelligi-yuksek-besinleri-tuketmeli
  • https://www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/sizofreni-hastalarinin-egzersiz-yapmasi-oneriliyor

ŞUAN EN ÇOK NE OKUNUYOR 👇👇

Pilav Pişirirken Lezzetini Arttırmak İçin Restoranların Bu Gizli Sırlarını Uygulayın

Pirinci pişirmek için sadece su eklemek yaygın bir hatadır. Restoranların lezzetini arttırmak için kullandıkları gizli tekniği sizinle paylaşmama izin verin. 1 - Pirinci nişastasından arındırmak için öncelikle soğuk su altında güzelce yıkayın. Pirinç, doğal olarak nişasta içerir ve bu nişasta pişirme sırasında suya karışır. Suya karışınca da pilavınız bir birine yapışır, tane tane olmaz. Ayrıca bu işlem parlak görünmesini de sağlar. 2 - Su Yerine Et yada Tavuk Suyu Kullanın Suyu, tavuk, sebze veya et suyuyla değiştirin. Et suyu, pirince suyun eşleşemeyeceği zengin, lezzetli bir tat verir.  3 -  Pilavı Önce Kavurun Sadece sıvı yağ ya da sadece ayçiçek yağı ile değil. Her ikisinden de biraz ekleyip, pirinci öncelikle rengi hafif altın rengini alana kadar kavurun. Ayçiçek yağı (zeytinyağı da olabilir) hem tereyağın yanmasını önler hem de pilava parlaklık verir.  Pirinçler altın rengi olduğunda bu hem çok daha hoş bir lezzet verir hem de pilavın tane tane olmasına yardım eder. Üste

Beyazları Daha Beyaz, Havluları Daha Yumuşak Yapmak İçin Sirkenin Doğru Kullanımı

Daha beyaz çarşaflar ve daha yumuşak havlular istiyorsanız ihtiyacınız olan tek şey sirkedir; ancak çoğu kişi bunu yanlış kullanır. Size bunu nasıl doğru şekilde kullanacağınızı göstereyim. Nesiller boyunca sirke yaygın bir ev temizleyicisi olarak kullanılmıştır. Ancak, sirkenin uygulamaları bu geleneksel işlevlerin çok ötesine geçer. Sirke, çamaşır yıkama şeklinizi değiştirebilir, bu da onun pek bilinmeyen kullanımlarından biridir.  Hayal edin, sert kimyasalların olmadığı bir dünya ve yine de daha beyaz çamaşırlar ve daha yumuşak havlular. Sirke, bu tipik çamaşır sorunlarına tamamen doğal ve etkili bir çözümdür. Havluları Yumuşatmak ve Çamaşırları Beyazlatmak İçin Sirke Kullanma Yöntemleri Doğal Bir Ağartıcı : Sirkenin içinde bulunan asetik asit, kumaşlardan kir ve lekeleri çıkarmaya yardımcı olur. Sirke, çamaşır suyu kadar sert olmadığı için kıyafetlerinize zarar vermez. Doğal Bir Yumuşatıcı Alternatifi : Sirke, havluların sertleşmesine neden olan deterjan kalıntılarını parçalar v

Çamaşır suyu kullanmadan beyazları kar beyaz yapın

Beyaz çamaşırları beyazlatmak için genelde çamaşır suyu kullanmak aklımıza gelir ama bu her zaman en iyi ve en sağlıklı seçenek değil. Neyse ki, çamaşır suyu kullanmadan da beyazlarınızı ışıl ışıl yapmanın birkaç nazik ve doğal yöntemi var. İşte bu yöntemlerden bazıları: 1. Karbonat Mucizesi Karbonat, hem beyazlatma hem de kötü kokuları giderme konusunda harikalar yaratır. Çamaşır makinenizin deterjan gözüne yarım fincan karbonat ekleyin ve her zamanki gibi yıkayın. Karbonat, çamaşırlarınızdaki lekeleri ve griliği azaltarak onları daha beyaz hale getirecektir. İçindekiler: 1/2 bardak karbonat Talimatlar: Kalın bir macun oluşturmak için kabartma tozunu yeterli suyla karıştırın. Macunu doğrudan beyaz kumaş üzerindeki lekeli veya rengi solmuş bölgelere uygulayın. Yumuşak bir fırça veya sünger kullanarak macunu kumaşa yavaşça sürün. Macunu kumaş üzerinde 15-30 dakika bekletin. Kumaşı soğuk suyla iyice durulayın. Giysiyi her zamanki gibi yıkayın, gerekirse ekstra bir durulama işlemi ekl

10 Dakikada Buz Tutan Buzluğun Buzunu Çözdürmek Yöntemi

  Dondurucunuzu 10 Dakikada Buzdan Kurtulun! Temizlik zaman ve emek ister. Bu nedenle, işlerimizi hızlı ve kolay bir şekilde halledebilmemiz için bazı püf noktaları bilmek her zaman faydalıdır. Bugün size, dondurucunuzun buzunu sadece 10 dakikada çözmenizi sağlayacak harika bir numarayı anlatacağız. Bir kez denedikten sonra asla vazgeçemeyeceksiniz! Neden Dondurucunun Buzunu Çözmeliyiz? Dondurucunuzu düzenli olarak temizlemez ve buzunu çözmezseniz, buz birikmesi ve dondurucunun verimli çalışmasını engelleme riskiyle karşı karşıya kalırsınız. Bu durum, dondurucunun ayarladığınız sıcaklığı korumak için daha fazla enerji kullanmasına neden olur (enerji tasarrufu için ipuçları da öğrenebilirsiniz) ve dondurucuda yer kalmamasına yol açar. Ayrıca buz birikmesi, kötü kokulara neden olabilecek kir ve yiyecek artıklarının da birikmesine zemin hazırlar. Dondurucunun Buzunu Çözmenin Kolay Yolu: Dondurucudaki yiyecekleri boşaltın. Yiyeceklerin çözülebileceğini unutmayın. Bu nedenle, yiyecek

Unu Dondurucuya Koymanın Faydası

Unu dondurucuya koyun, bu çok basit hareket 1 dakikada hayatınızı kurtarır: Deneyin ve göreceksiniz Un, tahılların veya diğer ürünlerin öğütülmesiyle elde edilen temel bir gıda maddesidir. İtalya'da özellikle iki tür un oldukça yaygındır: yumuşak buğday unu ve makarnalık buğday unu. Yumuşak buğday unu, İtalya'nın orta kuzey bölgesinde daha yaygınken, makarnalık buğday unu güney İtalya'da sıkça kullanılır ve irmiğin ana kaynağıdır. Unun dondurucuya konması, sadece bir dakikanızı alacak ve hayatınızı kolaylaştıracak basit bir yöntemdir. Peki, bu neden bu kadar önemli? Hemen açıklayalım. Buğday Tanelerinin Yapısı Buğday taneleri, kepek, ruşeym ve endosperm olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Kepek, tanelerin dış kısmını oluşturan ve bol miktarda vitamin içeren kısımdır. Ruşeym ise endüstriyel olarak genellikle uzaklaştırılan, çünkü unun raf ömrünü kısaltan besin açısından zengin bir bileşendir. Endosperm ise nişasta ve protein açısından zengin olan kısımdır ve unun büyük bir

1 Kaşık Karbonat Kullanmanız Yetiyor (Bahçe İşlerinde Yanınızdan Sakın Ayırmayın)

Mutfaktan envai çeşit işimize yarayan bir şey varmış bahçede kullanabileceğimiz! Hem de süper ucuz! Tahmin et ne? Karbonat! Evet, yanlış duymadın. Karbonat bahçende işinize yarayacak tonla numara var. Hadi gel şimdi, seni karbonatla bahçede en iyi arkadaş yapan 10 süper kolay uygulama ile tanıştırayım. Doğal Mantar İlacı: Karbonat bahçende mantar hastalıklarını önlemek için doğal ilaç olarak kullanılabiliyor. Bir litre suya bir yemek kaşığı karbonat ve birkaç damla sıvı sabun karıştır. Kara leke veya başka mantar sorunları olan bitkilerin üzerine bu karışımı sık. Haftada bir veya iki kere, sorunun durumuna göre tekrarla. Yabancı Ot Bitirici: Kimyasallara bulaşmadan yabancı otlardan kurtulmak mı istiyorsun? Karbonat yine imdadına yetişiyor! İstemediğin otların üzerine doğrudan karbonat serpiştir. Dikkat et, sevdiğin çiçeklere veya bitkilere gelmesin tabii! Karbonat, otların hücre duvarlarını bozarak kurumalarını ve ölmelerini sağlar. Haşere Kovucu: Haşereler bahçendeki bitkileri

Asıl Hazine Sarımsağın Kendisinde Olduğu Kadar Kabuğunda Da Saklı

Sarımsak, lezzetli yemeklerin vazgeçilmezi olmasının yanında, kabukları ile de birçok fayda sağlayan bir besindir. Çoğumuz bu kabukları çöpe atarken, aslında onları değerlendirerek hem çevreye katkıda bulunabilir hem de çeşitli ihtiyaçlarımız için kullanabiliriz. Peki, sarımsak kabukları ne işe yarar? Sarımsak ve soğan, sayısız tarifi kendine has tatlarıyla zenginleştiren mutfak vazgeçilmezlerindendir. Ama yemeğe sarımsak ekledikten sonra kabuklarını atmak yerine, ben sürekli saklarım. Sarımsak kabuklarını asla atıp, ziyan etmem.  1. Doğal Gübre: Sarımsak kabukları, potasyum, fosfor ve kükürt gibi besin maddeleri bakımından oldukça zengindir. Bu nedenle, kompost yapımında kullanılabilir veya doğrudan toprağa karıştırılarak bitkilerin beslenmesine yardımcı olabilir.Sarımsağın antifungal (mantar önleyici) ve antiparazitik (parazit önleyici) özelliklerinden yararlanmak için evde kolayca bir karışım hazırlayabilirsiniz. İşte nasıl yapacağınız:     Bir tencereye 1 litre su doldurun.     4

ZEYTİN YAPRAĞI ÇAYI İLE ŞİFA BULUN

AKDENİZ İNSANININ UZUN YAŞAMA SIRRI ZEYTİN YAPRAĞI ÇAYI NASIL YAPILIR? NELERE İYİ GELİR? Kuran-Kerim'de adı geçen meyve o! Şimdilerde Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü tarafından doğal antibiyotik olarak tavsiye edilen ve Canan Karatay, Ahmet Maranki,   İbrahim Saraçoğlu gibi pek çok uzman tarafından da önerilen bu çayı hayatınızdan asla eksik etmeyin. Zeytin ağacı hem meyvesi hem de yaprakları ile belki de doğada bulunan en şifalı bitkilerden birisidir. Özellikle zeytin ağacının oldukça eski tarihlerden beri şifalı yanından faydalanıldığı ve tıbbi olarak da tedavi edici olarak kullanıldığı bilinmektedir.  Pek çok hastalığa derman olan zeytin yaprağını sizde evinizde çay olarak tüketebilirsiniz. Zeytin Yaprağı Çayı İle Şifa Bulun -Menenjit ve hepatit gibi hastalıklarda iyi gelmektedir. -Tıbbi açıdan pek çok hastalık için faydalı olduğu bilinmektedir. Özellikle tansiyon için oldukça faydalıdır. -Şeker ve tüberküloz için de güçlü bileşenleri sa

Domateslere Çok İyi Geldiği Bililen 6 Ev Yapımı Karışım

Kimyasal gübrelerle uğraşmak yerine bahçenizi doğal karışımlarla çoşturmaya ne dersiniz? Toprak dostu ve bitkilerinizin daha sağlıklı büyümesini sağlayan birçok doğal yöntem var. Kahve telvesinden muz kabuklarına, büyüklerimizin, atalarımızın tecrübelerinden faydalanarak hazırlayabileceğiniz 6 harika gübreyi birlikte keşfedelim. 1 - Doğal bakterilerin gücünden faydalanın! Birçok sebze için harika bir doğal gübre. Hazırlaması çok kolay: Eşit miktarda pirinç yıkama suyunu ve sütü karıştırın. Hemen kullanmayın, birkaç gün fermente olmasını bekleyin. Ekşi bir koku geldiğinde seyrelterek bitkilerinizin dibine dökün. Bu sayede besin alımını arttırır ve daha güçlü büyümelerini sağlarsınız. 2 - Yumurta kabukları, kalsiyum karbonattan oluşur ve domates bitkileri için harika bir doğal gübredir. Kabukları kırın ve domateslerin dibine serpiştirin veya toprağa karıştırın. Bu sayede kalsiyum yavaş yavaş toprağa salınacak ve domatesleriniz ihtiyacı olan kalsiyumu sürekli alabilecektir. Kalsiyum, bi

Mutfakta Biberiye İle Çözebileceğiniz Değişik Sorunlar

Mutfağınızın bu yerine bir dal biberiye koyun ve büyük bir sorunu çözeceksiniz. Evet, yanlış duymadınız! Hepimizin evinde karşılaştığı büyük bir sorunu çözmek için tek yapmanız gereken, bir biberiye dalını mutfağın belirli bir yerine koymak. Peki, bu nasıl mümkün olabilir? Hadi detaylarına bakalım. Öncelikle, biberiye bitkisinin ne kadar mucizevi olduğunu söylemekle başlayalım. Bu aromatik bitki sadece yemeklerinize lezzet katmakla kalmaz, aynı zamanda sağlık ve ev kullanımı açısından da birçok fayda sunar. Ancak, bugünkü konumuz biberiyenin başka bir yönü: evimizdeki can sıkıcı sorunları çözmedeki yeteneği. Biberiye Dalını Mutfağınıza Yerleştirin Bir dal biberiye alın ve mutfağınızda belirli bir yere yerleştirin. Basit, değil mi? Peki, bu ne işe yarayacak? İşte asıl şaşırtıcı nokta burada başlıyor. Biberiye, doğanın bize sunduğu olağanüstü bir hediye.  Biberiyenin kendine has aroması ve doğal bileşenleri, evde karşılaştığınız birçok soruna karşı etkili bir çözüm sunar. Bu yöntemi